Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1415
KARAR NO : 2019/140
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2018
NUMARASI : 2015/1261 Esas 2018/213 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2019
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili ; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki neticesinde müvekkili şirket tarafından davalı şirkete mal satıldığını, söz konusu ticari ilişki neticesinde doğmuş alacağa ilişkin 25/11/2015 tarihli 10.110,24-TL bedelli fatura kesilerek , faturaya konu mallar usulüne uygun düzenlenmiş sevk irsaliyeleriyle davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketin faturaya konu 10.110,24-TL alacak ile daha önce bakiye kalan 266,09-TL olmak üzere toplam 10.377,33-TL alacağın davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından icra takibine başlatıldığını , gönderilen ödeme emrine davalı – borçlu tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamına,haksız itiraz nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından cevap süre uzatım talebinde bulunulmuş, süre uzatım dilekçesinde yetki, görev, zamanaşımı itirazlarında bulunduğunu bildirmiş; ancak uzatılan süre içerisinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve düzenlenen faturalara konu hizmeti verdiğini imzalı irsaliyelerle ispat ettiği, davalı tarafça da ödeme yapıldığının iddia ve ispat edilmediği , davacı taraf takip talebinde ve açılan itirazın iptali davasında alacak miktarının 10.377,33- TL göstermiş ise de yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alacak miktarının 10.376,68- TL olduğu belirlendiği gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, faturaya dayalı alacak likit olduğundan itirazının haksız olduğu belirlenen davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; icra dosyasında icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduklarını, müvekkilinin adresinin Arnavutköy/İstanbul olduğunu, İİK 50.maddesiyle yapılan atıfa dayanılarak takibe yetkili icra dairesinin 6100 sayılı HMK’nun yetkiyi düzenleyen 10.madde hükmü gereğince tespit edileceğini, yetkili icra dairesinin müvekkili şirketin yerleşim yerindeki Gaziosmanpaşa İcra Dairesi olduğunu, mahkemece yetki itirazının incelenmeden davanın kabul edilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :İtirazın iptali davasının dinlenilme koşullarından bir tanesi de takibin yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış olmasıdır.Elde ki dava cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup; İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe karşı davalı borçlu vekili ;borçlunun ikametgahının Arnavutköy’de bulunduğunu yetkili icra dairesinin Gaziosmanpaşa icra dairesi olduğunu bildirerek yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili icra dairesinin yetkisine itirazları karara bağlanmadan esasa dair hüküm verildiğini bildirerek hükmü istinaf etmiş ise de ; mahkemenin 24/02/2017 tarihli ara kararı ile “cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili için HMK 10 ve TBK 89 gereği davacının ikametgahı adresinde de takip yapılabileceğinden icra dairesinin yetkisine itirazın reddine karar verilmiş ve bu ara kararı 6.3.2018 tarihinde davalı vekiline tebliğ olunmuştur. Yetkili icra dairesi ;İİK’nun 50/1 maddesi yollamasıyla HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirlenir.HMK 6. maddesi gereği genel yetkili mahkeme ve icra dairesi davalı borçlunun yerleşim yeri mahkeme icra dairesidir. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda HMK’unun 10. maddesi gereğince borcun ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. 6098 sayılı TBK ‘unun 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Buna göre dava konusu icra takibinin davalı borçlunun yerleşim yeri icra dairesinde (Gaziosmanpaşa icra daireleri) yapılabileceği gibi özel yetki kuralı gereği dava konusu alacak para alacağı olduğundan alacaklının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki yetkili icra dairesinde de(İstanbul icra daireleri) yapılabilir. Dava açarken ve icra takibi başlatılırken seçimlik yetki kapsamında birden fazla mahkeme ve icra dairesinin yetkili olması halinde seçim hakkı davacı alacaklı da olup davacı alacaklı seçim hakkını HMK 10 ve TBK 89/1 gereği yetkili icra dairesi olan İstanbul(Çağlayan) icra daireleri yönünde kullanmıştır. Buna göre yetkili icra dairesinde takip yapıldığını tesbit eden mahkemenin icra dairesinin yetkisine itirazın reddine karar vererek esasa girmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.HMK 355 maddesi gereği istinaf incelemesinin kamu düzenine ilişkin hususlar dışında istinaf sebepleriyle sınırlı yapılması gerektiği; somut uyuşmazlıkta davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin icra dairesinin yetkisine itirazı incelemeden ve karar bağlamadan hüküm verdiğini, verilen hükmün bu sebeble kaldırılmasını talep etmiş ise de ;mahkemece usulune uygun olarak icra dairesinin yetkisine itirazın reddedildiği anlaşılmakla davalı vekilinin hükme yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 708,83- TL istinaf karar harcındandavalı tarafından peşin yatırılan 146- TL nin mahsubu ile bakiye 562,83- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan 24-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/02/2019