Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1408 E. 2020/419 K. 16.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1408
KARAR NO : 2020/419
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2018
NUMARASI : 2016/198 Esas- 2018/95 Karar
DAVA: Rücuen Tazminat (Deniz Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/04/2020
Davanın reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkilince Emtia Nakli Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan dava dışı sigortalı …. Dış Tic. Ltd. Şti.’ne ait emtianın, davalı tarafından deniz yoluyla gerçekleştirilen taşıması sırasında hasarlandığını, bu hususun davalı temsilcisinin de katılımı ile düzenlenen sayım tutanağı ile tespit edildiğini, daha sonra yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu emtianın taşındığı konteyner içerisinde ve taşıma süreci dahilinde hasara uğradığının tespit edildiğini, toplam 6.584,96-TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, ayrıca sigortalının hasara ilişkin talep ve dava hakkının temlik alındığını, hasardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 6.584-TL’nin ödeme tarihi olan 17.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkiline usulüne uygun bir hasar ihbarı yapılmadığını, dava konusu konişmentoda yer alan “shipper’s load and count” klozu gereği müvekkilinin sorumluluğunun mühürlü olarak teslim aldığı konteynerleri mühürlü olarak teslim etmekten ibaret olduğunu, davacının emtianın hasarsız olarak yüklendiğini ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu ürünlerin teslim şeklinin C -F şeklinde olduğu, buna göre alıcı sigortalının sigortalanabilir menfaati olduğu ve davacı ödemesinin geçerli bir poliçe uyarınca yapıldığı, davalının taşıyan firmanın acentesi olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı, konişmentoda “FCL/FCL” “tam konteyner yükü” kaydı olup konteyner içerisindeki tüm yükün aynı alıcıya ait olduğunu gösterdiği, yine “shipper’s load anda count” kaydı ile “said to contain” kaydının beyana göre yükleme, istifleme ve mühürleme işleminin yükleyen tarafından yapıldığı anlamına geldiği, dolayısıyla bu hususlarda davalı taşıyanın bir katılımının olmadığı, öte yandan konteyner hasarına ilişkin bir belgeye de rastlanılmadığı, sunulan fotoğraflarda da konteynere ilişkin bir hususun belirlenemediği, dolayısıyla emtiada oluştuğu belirtilen hasarın oluşumunda davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; 1-Mahkemenin ek rapor alınmasına ilişkin ara kararından rücu sebebinin gerçeğe aykırı olduğunu, zira ek rapor ücretinin taraflarınca süresinde yatırıldığını,2-Bilirkişi raporunu dayanak yapan kararın hatalı olduğunu, zira sayım tutanağı ile emtianın hasarlı olduğunun tespit edildiğini, hasarın taşıma esnasında olmadığının ispatının davalıya ait olduğunu, dosyada yer alan çeki listesinin emtianın hasarsız olarak taşıyana teslim edildiğine karine olduğunu, emtianın temiz konişmento ile teslim edildiğini, emtianın hatalı taşıma nedeniyle hasarlandığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi uyarınca ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini istemine ilişkindir.Dosya kapsamında mevcut satış faturalarına göre teslim şekli C&F olup buna göre satıcı yükü yükleme limanında geminin küpeştesine geçtiği anda teslim etmiş sayılır, yarar ve hasar da teslim anında alıcıya geçmiştir, dolayısıyla alıcının sigortalanabilir bir menfaati olduğu açık olup, davacının ödemesi geçerli bir sigorta sözleşmesine dayalı ödemedir, ayrıca davacı sigortalının bu hasara ilişkin dava hakkını temlik almış olmakla, aktif taraf sıfatının bulunduğu açıktır. Davalının acentesi olan firma tarafından düzenlenen 23.09.2014 tarihli konişmento uyarınca yurtdışında mukim dava dışı yükleyen/gönderen tarafından Türkiye’de mukim sigortalıya gönderilmek üzere emtianın kapalı konteyner içerisine istiflendikten sonra konteyner gemisine yüklenerek varış yeri limanına sevk edildiği, emtianın mühürlü olan konteynerden boşaltılması esnasında bir kısım emtiada kısmi hasarın farkedildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu konişmento üzerindeki “FCL /FCL” kaydından konteynerin tümünün dava dışı yükleyici tarafından yüklendiği ve yine tek bir alıcıya sevk edildiği, “Shıpper’s Load And Count” kaydı ile “said to contain” kaydından taşıması yapılan emtianın konteyner içerisinde yüklenmesi ve sayımı işlemlerinin bizzat yükleyici tarafından yapıldığı, yine konişmentonun sağ üst köşesinde yer alan “container has been paceked and sealed by merchant ….” kaydından istif ve mühürleme işleminin de yükleyici tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre davalı taşıyan tarafın mühürlü konteyner içindeki istif ve yüklemeyi kontrol etmesi mümkün olmadığından bir müdahalesi mümkün olmayacak ve sorumluluğu konteynerin gemiye usulüne uygun yüklenmesine nezaret etmek ile sınırlı olacaktır. Dosya kapsamında mevcut ekspertiz raporunda konteyner hasarından söz edilmemiş, sunulan fotoğraflar ise karartılı olduğundan incelenememiş,bu husus kök raporda belirtildiği halde davacı tarafça eksiklik giderilmemiştir, kaldı ki davacı tarafça bu yönde bir iddia da bulunulmamıştır. Bu durumda davalının konteyner içerisindeki emtiada oluşan hasara ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığı kabul edilmelidir. O halde ilk derece mahkemesince davanın reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.16/04/2020