Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1404 E. 2019/1126 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1404
KARAR NO : 2019/1126
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2017
NUMARASI : 2015/94 E.-2017/1140 K.
DAVA : İtirazın İptali(Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/09/2019
Davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan Lojistik Hizmet Sözleşmesinin 15.7.m. uyarınca sözleşmeden kaynaklanan damga vergisinin davalı tarafından ödeneceğini, müvekkili tarafından ödenmesi halinde ise bu ödemenin davalıdan talep edilebileceğini, müvekkilince sözleşmeden doğan damga vergisi bedelinin ödendiğini, akabinde fatura düzenlenerek ihtarname ekinde davalıya gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, bu faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin ise davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, faturanın hangi sözleşmeye ilişkin olduğu anlaşılamadığı gibi, icra takibinde de fatura ekine ne sözleşme ne de ödeme makbuzunun eklendiğini, ayrıca taraflar arasında cari hesap sözleşmesi ve mutabakat bulunmadığını, faturaya yasal sürede itiraz edildiğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında 01/09/2011 tarihli lojistik hizmet sözleşmesi, 22/08/2013 tarihli, 27/09/2013 tarihli ve 31/10/2013 tarihli süre uzatım protokolü imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından bildirilecek ürün ve eşyaların taşıma işinin davalı tarafından yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 15.7.maddesinin “…damga vergisi taşıyıcı tarafından ödenecektir ancak BAT tarafından önceden tüm damga vergisi tutarının ödenmesi halinde BAT, damga vergisini yüklenicinin alacaklarından mahsup etme hakkına sahiptir.” şeklinde olduğu, davacı tarafından damga vergisi olarak yapılan ödemeye ilişkin dekontun ibraz edildiği, davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının icra takibinde asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-İcra takibinin usulüne uygun olmadığını, zira icra takibinin 21.330-TL üzerinden başlatıldığını, davacının takip öncesinde düzenlediği ihtarnamede sözleşmenin 15.7. m. uyarınca ödenen damga vergisinin talep edildiğinin belirtildiğini, ancak sözleşmenin 16.sayfasının hemen altında ödenen damga vergisinin 12.375-TL olduğunun yazılı olduğunu, takip talebinde alacağın sebebinin damga vergisi olduğunun açıkça belirtilmediğini ve faizin hangi tarihten itibaren işletilmeye başlatıldığının belirtilmediğini, yine alacağın hangi sözleşmeye dayalı olduğunun da açıkça gösterilmediğini, tahakkuk fişinde yer alan tutar ile takip tutarının da farklı olduğunu, ayrıca yasal sürede sunulmayan ödeme makbuzunu delil olarak kabul etmediklerini, HMK 145.m. şartlarının da oluşmadığını,
2-Taraflarının muvafakati olmadığı halde iddianın genişletilmesi yasağına aykırı davranılarak icra takibinde ve dava dilekçesinde yer verilmeyen süre uzatım protokollerine dayanılarak karar verilmesinin de doğru olmadığını, sözleşmenin 15.7.maddesinde ise ödenen damga vergisinin yarısının talep edilebileceği yönünde bir ifade yer almadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde asıl alacağa yönelik vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraflar arasında akdedilen Lojistik Sözleşmesi uyarınca damga vergisi bedelinden davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüş, davalı ise icra takibinin usulüne uygun olmadığını, davacı talebinin haksız olduğunu savunmuştur.Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı tarafça “Sözleşmeye Ait Damga Vergisi Yansıtması” açıklamalı 21.330-TL bedelli 1 adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen 01.09.2011 tarihli Lojistik Hizmetler Sözleşmesi 15.7.m. uyarınca damga vergisinin taşıyıcı olan davalı tarafça ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmüş olup, bu durumda davacı tarafça sözleşme uyarınca ödenmiş damga vergisi söz konusu ise, bu tutarı davalıdan talep etmekte haklı olduğunun kabulü gerekmiştir.Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporu ile sözleşme ve her bir ek protokol uyarınca ödenmesi gereken damga vergisi tutarının 14.220’şer TL olmak üzere toplam 42.660-TL olduğu, vergi dairesi beyan tarihinin 23.01.2014 olduğu tespit edilmiş, yargılama sırasında davacı tarafça sunulan tahakkuk fişi incelendiğinde 23.01.2014 tarihli 43.149,80-TL tutarlı olduğu, ödeme belgesi incelendiğinde ise 27.01.2014 tarihli ve aynı tutarlı olduğu görülmüş, davacı tarafça ödenen bu tutarın yaklaşık yarısının davalıdan talep edildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde açıkça sözü edilen ve davanın konusunu teşkil eden ödemeye ilişkin belgenin yargılamanın her aşamasında sunulması mümkün olup, davalının aksi yöndeki itirazına itibar edilmemiştir. Öte yandan, sözleşmenin son sayfasının alt kısmında ödenen değil ödenecek vergi tutarı belirtilmiş olup, tarafları bağlayıcı mahiyyette olmadığından söz konusu ibare dikkate alınmamıştır.
O halde ilk derece mahkemesince davanın kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davalıdan alınması gereken 1.457,05- TL istinaf karar harcından peşin yatan 364,26- TLnin mahsubu ile bakiye 1.092,79- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19.09.2019