Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1381 E. 2018/1226 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1381
KARAR NO : 2018/1226
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2018/593 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2018
İlk derece mahkemesince verilen 24/05/2018 tarihli ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin müdürünün yetki süresinin dolmasına az bir zaman kala kötü niyetli olarak 19/04/2018 tarih ve 2018/4 sayılı kararı ile şirket ana sözleşmesinde böyle bir yetki bulunmamasına rağmen …’i aksi kararlaştırılıncaya kadar münferit imzası ile en geniş şekilde temsil ve ilzam edecek şekilde müdür atadığını, müvekkili ve şirketin zarar görmesini engellemek amacıyla mezkur kararın dava sonuçlanıncaya kadar uygulanmasını engellemek amacıyla ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, talepte bulunan davacının davalı şirket ortağı olup olmadığı ve alınan kararın iptali gerekip gerekmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği, dava dilekçesine ekli ilan metni ile karar metninin ihtiyati tedbir için gerekli yaklaşık ispatı kuralı için yeterli olmadığı gerekçesiyle talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; davalı firma yönetim kurulunun tamamen art niyetli bir şekilde yetki süresinin dolmasına az bir zaman kala hissedarlar arasında yaşanan ihtilafı göz ardı ederek tüm yetkilerini bir bütün halinde …l’e devretmek suretiyle münferit imzası mukabilinde en geniş biçimde firmayı temsil ve ilzama yetkili müdür olarak atadığını, yönetim kurulu hissedarların kendisini ibra etmeyeceğini anladığını bu nedenle genel kurulu beklemeden dışardan müdür olarak atadığını, devir yetkisini düzenleyen norm hüküm 367.maddenin mezkur yetkinin kullanılmasını şirketin esas sözleşmesinde yönetim kurulunun, yönetimin devrine olanak sağlayan bir hüküm koymasına bağladığını, firmanın ana sözleşmesinde ise bahsi geçen bir hükmün mevcut olmadığını, mahkemece müvekkilinin …’ın şirket ortağı olup olmadığının anlaşılamadığının belirtildiğini, müvekkilinin ilgili firmanın ortağı olduğuna matuf muhtelif begeleri de dilekçe ekinde ibraz ettiğini, yargılama sonucunda ilamın kağıt üzerinde kalmaması, fiili manada gerçek ve hak ettiği karşılığının olması açısından, gerek firma gerekse müvekkilinin menfaatleri açısından önleyici mahiyetteki tedbir kararının vaazının şart olduğunu belirterek tedbir talebinin reddine dair arar kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :HMK’nın 389. Maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.
Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda ; istinafa konu ara kararının dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunulması üzerine 24.5.2018 tarihinde alındığı,dava dilekçesi üzerine ticaret sicil dosyasının sicilden celbine karar verildiği ve dava dilekçesi ekinde ilan metni ile karar metninden başkaca belge bulunmamaktadır.
HMK 357(1) gereği bölge adliye mahkemesinde ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez,yeni delillere dayanılamaz.Davacı vekili ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararından sonra bu kez 22.6.2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ekinde ;sicil dosya sureti ve bir kısım belgeler sunarak ihtiyati tedbir kararının reddine ilişkin kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İstinaf dilekçesi ekinde ihtiyati tedbire dayanak olarak sunulan belgeler İlk Derece Mahkemesine sunulmamış değerlendirilmesi sağlanmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesi İlk Derece Mahkemesine sunulmayan delilleri değerlendirerek inceleme yapıp karar alamaz.Ara kararı alındığı tarihte dosyaya sunulan belgeler kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşullarının mevcut olup olmadığı hususunda inceleme yapılması gerektiğinden davacının, davalı şirkete müdür atama kararının uygulanmasının durdurulabilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi şart olup,dosyaya sunulan deliller dikkate alındığında dosyanın ara kararının alındığı aşama da yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik bulunmadığından,davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/10/2018