Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1365 E. 2020/800 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1365
KARAR NO: 2020/800
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2018
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, dava konusu … nolu 22.08.2015 tarihli 100.000-TL bedelli çekin müvekkili işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucu diğer 17 adet çekle birlikte çalındığını, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve çek iptali davası açıldığını, çekin müvekkilince keşideciden aralarındaki ticari ilişki gereğince alındığını, ancak ciro edilmemiş olduğunu, müvekkili ile çekteki diğer imzaların taklit edilerek ciro zinciri oluşturulduğunu, akabinde müvekkili ile diğer sahte cirolar hakkında davalı … Ltd. Şti. tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin diğer cirantalarla ticari ilişkisinin bulunmadığını, çek bedelinin keşideci tarafından icra dosyasına ihtirazi kayıt konularak yatırıldığını ileri sürerek dava konu çekin istirdatı ile müvekkilinin keşideciden sonraki haklı hamil sıfatı ile alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd. Şti. vekili, müvekkili ile davalı … Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişki gereğince dava konusu çeklerle birlikte 5 adet çekin 08.06.2015 tarihinde yapılan protokol ile şirket yetkilisi olan davalı … tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, müvekkili dava konusu çeki bankaya ettiğinde ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamadığını, ciro silsilesinin tam olduğunu, müvekkilinin kötüniyetli veya ağır kusurulu iktisabının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili, çek üzerindeki müvekkiline atfen atılan ciro imzasının müvekkili eli ürünü olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalılar … Ltd. Şti ve … vekili, müvekkillerinin çekin hamili olmadığını, ayrıca iyiniyetli olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava konusu çekin davacıya ait iş yerinden çalındığı bu suretle davacının elinden rızası hilafına çıktığı hususunda ihtilaf bulunmadığı,söz konusu sahte ciro yoluyla ciro edilen çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, uyuşmazlığın çekin yeni hamili olan davalının çekin iktisabı sırasında kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı noktasında toplandığı,ceza yargılaması sonucunda dava dışı sanık … hakkında hüküm verildiği, ancak bu şahıs ile davalı … Ltd. Şti. arasında herhangi bir irtibat olmadığı, davacının diğer davalılarla birlikte son hamil davalı … Ltd. Şti.’nin kötü niyetli hareket ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, takibin durması nedeniyle davacı aleyhine %20 tazminata, sehven tebligat çıkarılan … sicilli … Ltd. Şti. yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu çekteki müvekkiline atfen atılan ciro imzasının müvekkili eli ürünü olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, dolayısıyla çekteki ciro zincirinin bozuk olduğunu ve çekin çek vasfını kaybettiğini, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması taleplerinin dikkate alınmadığını, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkili ile aynı piyasada çalışan davalı … Ltd. Şti.’nin müvekkilinin çok sayıda çekinin çalındığını bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, davalı tarafların talebi olmamasına rağmen müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı T.T.K.’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdatı istemine ilişkindir. Davacı, keşideci tarafından borcuna karşılık kendisi adına düzenlenen çekin rızası hilafına elinden çıkması sonucu zayii nedeniyle çek iptali davası açtığını, çekin davalı … Ltd. Şti. tarafından icra takibine konu edildiğini, ancak çekteki kendisine atfen atılan ciro imzasının kendisinin eli ürünü olmadığı gibi kendisinden sonra ciroları bulunan firmaları tanımadığını, davalı … Ltd. Şti.’nin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek çekin istirdatını istemiş, davalı … Ltd. Şti. çeki iktisabında iyiniyetli olduğunu savunmuş, bir kısım davalılar da davanın reddini istemiş, bir kısmı ise davaya cevap vermemiştir. Dosya kapsamında mevcut dava konusu çek ve icra dosyası incelendiğinde, keşidecisi … A.Ş., lehdarı davacı olan, … nolu 22.08.2015 tarihli 100.000-TL bedelli, arkasında sırasıyla davacı, davalılar … Ltd. Şti., …, … Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … ve … Ltd. Şti.’nin ciroları olan, süresinde ibraz edilmiş ancak ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamamış bir çek olduğu, son hamil davalı … Ltd. Şti. tarafından kambiyo takibine konu edildiği görülmüştür. 6102 sayılı T.T.K.’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalı son hamilin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir. Davacı, çekin lehdar-cirantası olmakla yetkili hamil olduğunu ve dosya kapsamında mevcut ceza dava dosyası içeriğine göre çekin rıza dışı elden çıktığını ispat etmiştir. Davacı çekin arkasındaki kendisine atfen atılan ciro imzasının kendisi eli ürünü olmadığını, dolayısıyla ciro silsilesinde kopukluk olduğunu ileri sürmüş ise de, davacı iddiasının doğru olduğu kabul edilse dahi “imzaların istiklali” ilkesi gereği, görünüşte tam olan ciro silsilesine itibar edilmesi gerekir. Bu durumda davacının, davalı … Ltd. Şti.’nin dava konusu çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap ettiğini ispat etmesi gerekir. Bununla birlikte davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. Ceza yargılaması neticesinde mahkumiyet kararı verilen şüphelinin davalı hamil ile ilgisi belirlenemediğinden , ceza davasında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinin beklenmesinde bir yarar görülmemiştir. Bununla birlikte dava T.T.K. 792.m. uyarınca açılan çek istirdatı davası olup, ayrıca İ.İ.K. 72m. uyarınca menfi tespit isteminde bulunulmadığından, davanın reddi halinde davacı aleyhine tazminata hükmedilmesinin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. O halde ilk derece mahkemesince davanın reddi yönünde verilen kararda isabetsizlik bulunmamakla birlikte, davalı … Ltd. Şti.’nin yasal koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve yeniden hüküm kurularak davanın reddine ,davalı … ltd.nin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2018 tarihli 2015/547 E., 2018/247 K. sayılı hükmünün H.M.K. 353(1)b-2 m. uyarınca KALDIRILMASINA; “Davanın REDDİNE, Davalı … Ltd. Şti.’nin şartları oluşmayan tazminat isteminin REDDİNE, Sehven tebligat çıkarılan … sicil nolu Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gerekli 54,40 TL harcın ; davacı tarafından peşin yatırılan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 1.653,35-TL’nin davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı … Ltd.Şti. tarafından yapılan 50,-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalı … Ltd.Şti.’ne verilmesine, Davalılar vekili için takdir olunan 10.750- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, Sehven tebligat çıkartılan … sicilli Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. yönünden vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davalı … Ltd.Şti. tarafından yapılan 28-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalı … Ltd.Şti.’ne verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 10/09/2020