Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1338 E. 2018/949 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1338
KARAR NO : 2018/949
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2018
NUMARASI : 2018/529 Esas 2018/497 Karar
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/07/2018
Görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin çek koçanından sıralı on adet çek yaprağının davacı şirketin ofisinde kaybolduğunu, yetkisiz kişilerce doldurulup kullanılabilmesinin mümkün olduğunu, üçüncü kişilerin haksız şekilde sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve davacı şirketin mağdur olmaması için çeklerin iptalinin gerektiğini bildirmiş, ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davaya konu çeklerin kayıp nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, çek olarak tabir edilen yaprakların gerçekte boş çek yaprakları olduğu TTK.nun 780 ve 781.maddesinde düzenlenen unsurların yazılı olmadığı bu nedenle isteme konu yaprakların çek niteliklerinin bulunmadığı buna bağlı olarak kıymetli evrak niteliğinde bulunmayan boş çek yaprakları için zayi nedeniyle iptal davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gibi dilekçedeki anlatıma göre davacının yetkili hamil sıfatının da bulunmadığı, üçüncü kişilerin boş çek yapraklarını bulup doldurmaları halinde zayi nedeniyle iptal davası açma hakkını bahşetmeyeceği, böylesine bir durumun gerçekleşmesi halinde hak iddia edene karşı menfi tespit davasının açılabileceği, dava şartı yokluğunun mahkemece her aşamada resen gözetilmesi gerektiği belirtilerek davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmaması gerekçesiyle HMK.nun 114(1)/h maddesinin yollamasıyla HMK.nun 115(2)maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; ticaret yaşamı içerisinde boş çek yaprağının irade dışı bir şekilde 3.kişiler tarafından doldurulup kullanılabileceği için kıymetli olduğunu, menfi tespit davasının boş çek yapraklarının kötüye kullanılmasını engelleyemediğini, söz konusu boş çek yapraklarının müvekkili şirketin öğrendiği kadarıyla dolu hale geldiğini ve banka takas yoluyla kullanılmaya çalışıldığını, boş çek yapraklarına ilişkin çek iptali davasına teknik bir anlayış ile değil hukukun bütünlüğü içerisinde bakılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacının istemi; bankadan aldığı ancak henüz kullanmadan kaybettiği boş çek yapraklarının zayi nedeniyle iptaline ilişkindir. TTK 651 maddesi uyarınca kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebileceği ,kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişinin ,senedin iptaline karar verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.Çek yaprakları henüz düzenlenmeden kaybedildikleri dava dilekçesinden anlaşılmakla ,çek yapraklarının kıymetli evrak vasfını da kazanmadıkları anlaşılmaktadır.
Yine 818/s.maddenin atfı ile uygulanması gereken TTK’nun 757/1 maddesi “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer vermiş olup tedbir mahiyetinden de anlaşılacağı üzere tedbir talebinde ve dava açılmasında, hamilin haklarının esas alındığı açıktır. Eş deyişle, zayi nedeniyle çek iptali davası hamilin senetten kaynaklanan haklarını korumasına ve haklarını temin etmesine yönelik bir davadır.Öncelikle dava hasımsız dava niteliğinde olduğundan, 3. kişiler açısından kesin hüküm doğurmadığından, mahkemece iptal kararı verilse dahi yasal çerçevede çeki elinde bulunduran kişi henüz ödeme yapmamış keşideci, lehtar veya kendisinden önceki cirantalara müracaat edebilir. Alınan iptal kararı da meşru hamilin senetten kaynaklanan haklarını sona erdirmez. Senedi kaybeden hamilin mahkemeden alacağı iptal kararı, seneti elinde bulunduran kişi meşru hamil ise sorumluluktan kurtarmaz. Ayrıca iptal kararı verilmemiş olması da, davacıyı ileride gerçekleşmesi muhtemel haksız takipte menfi tespit davası açmasına engel olmaz. Yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının nedeni; iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak (TTK’nun 652)iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, seneti ele geçiren üçüncü kişilere karşı senetten kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluktan kurtarmaktır. Kıymetli evrak iptali davasının kanunda düzenlenen şartları ve amacı değerlendirildiğinde, davacının keşideci konumunda bulunacağı çek yapraklarının iptali için dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının ileride karşılaşabileceği ihtimali dava ve takipler, bu davayı açmasında hukuki yarar olarak görülemez. Zira yukarıda da açıklandığı üzere bu davada verilebilecek iptal kararı üçüncü kişiler yönünden kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz.
Bu itibarla, davacının hesabına tanımlı kıymetli evrak vasfını kazanmamış boş çek yapraklarının iptali için TTK’nun 757 vd. Maddeleri gereğince iptal davası açma hakkı da bulunmadığından davanın reddine ilişkin karara karşı ileri sürülen istinaf sebebi yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/07/2018