Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/133 E. 2019/701 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/133
KARAR NO : 2019/701
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2017
NUMARASI : 2016/1148 Esas 2017/1221 Karar
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA Davacılar vekili ; davalılardan … ve …’in müvekkili şirket eski hissedarı olup, Kadıköy ….Noterliğinin 29/01/2016 tarih … yevmiye no.lu hisse satış sözleşmesi uyarınca şirketteki hisselerini müvekkili …’e sattıklarını, sözleşme bedelinin 800.000-usd olup ödendiğini, hisse satım sözleşmesinin 4.13 maddesinde satıcıların hisse devrini müteakip 3 yıl boyunca şirketin faaliyet alanlarında doğrudan ya da dolaylı olarak gizli ya da açık şekilde faaliyette bulunamayacakları,rekabet yasağının ihlali halinde alıcının 500.000-usd cezai şart talep etme hakkı olduğunu davalıların hisse satım ve alım sözleşmesiyle protokol hükümlerine uymadığını, anlaşmayı müteakip …’in müdürü …’in ortağı olduğu, ….Ltd….nin … imzasıyla …AŞ.ye 31/01/2016 tarih … no.lu faturayı düzenlediğini, daha sonra çeşitli isimler altında Harem-Sirkeci arasında tehlikeli gaz firmalarının mallarını taşıyıp, taşınmasına önderlik etmek ve fatura tanzim etmek suretiyle para tahsil ettiğini, davalıların sözleşme ve protokol hükümlerine uymadığından cezai şart ödemeleri gerektiğini belirterek şimdilik 100.000 -usd’nin davalılar tarafından müteselsilen ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili müvekkilleri … ve …’in …Ltd….ile bir bağlantılarının bulunmadığını, …’in 29/01/2016 tarihli protokol imzalanmadan önce 25/01/2016 tarihi itibariyle bu firmanın müdürlük görevinden istifa ettiği, … ise diğer davalılarla akrabalık dışında rekabet yasağını ihlaline ilişkin hiçbir delil sunulmadığını, bu nedenle Sema ve … hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı şirketin faaliyet alanı ile dava dışı ….Ltd….nin faaliyet alanlarının birbirinden farklı olduğunu, davacının gemi taşımacılığı faaliyeti yürütürken dava dışı firmanın fiili faaliyet konusunun ise acentelik ve komisyonculuk olduğunu, …..Ltd….nin gemileri olmadığı gibi gemi ya da deniz taşımacılığı da yapmadığını, davacının dayandığı faturanın taşımacılık faturası değil acentelik hizmetine ilişkin fatura olup, Harem-Sirkeci hattının … tekelinde başkaca bir taşıma şirketinin taşıma izin ve yetkisi bulunmadığını, söz konusu iş ve işlemin 2014 yılından itibaren verilen hizmete ilişkin olup sözleşme sonrası yeni bir faaliyetinde söz konusu olmadığını, 2014 yılında …O ile yapılan acentelik sözleşmesi kapsamında verilen hizmet faturası olduğunu, her iki şirketin fiili faaliyet alanlarının farklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Davacının rekabet yasağına aykırı davranış iddiasına dayanak, ….Ltd….tarafından ….AŞ.adına düzenlenen 31/01/2016 tarihli faturanın konusunun 25/01/2016-31/01/2016 tarihleri arası 28 adet … aracının Sirkeci-Harem geçiş bedeli olduğu, davalı …’in ….Ltd….ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, davalı …”in ise ….Ltd….yetkilisi iken hisse devir sözleşmesi ve protokol tarihinden önce 25/01/2016 tarihinde müdürlükten istifa ettiği, şirketin ortağı olmadığı ve gerek fatura düzenleme tarihi olan 31/01/2016 ve gerekse fatura kapsamı geçişlerin tarihi itibariyle dava dışı şirket ile bir bağlantısının kalmadığı gerekçesiyle her iki davalı hakkında ki davanın pasif husumet yokluğundan reddine; … San.ve Tic.AŞ.’den gelen cevabi yazı ve acentelik sözleşmesi hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davalı …’in ortağı olduğu dava dışı ….Ltd.Şti. tarafından düzenlenen davacı tarafın sözleşme ve protokole aykırılık iddiasını dayandırdığı 31/01/2016 tarihli faturanın bu şirket ile … arasında mevcut acentelik sözleşmesi kapsamında düzenlendiği, dolayısıyla davalı …’in ortağı olduğu ….Ltd….aracılığıyla hisse devir sözleşmesinin cezai şartı düzenleyen maddesine aykırı olarak taşıma işi yapmadığının belirlendiği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosya içerisinde bulunan ve dava konusu protokolün cezai şart maddelerinin gerekçeli kararda aynen yazıldığını, mahkemece sözleşme ve aynı tarihli protokolün gereği gibi incelenmediğini, protokolün f. maddesi gereği müteselsil sorumlu olduklarını, yine 29/01/2016 tarihli protokolün b maddesi hükmüne göre davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, dava dışı … firmasının ortağı ve yetkilisi olduğu dönemde … ile acentelik sözleşmesi yaptığını, aynı tarihte … yetkilisi ve ortağı olan …’in şirket hissesini diğer aile bireyleri ile birlikte sözleşme ve protokol şartları dahilinde devrettiğini ve … firmasından ayrıldığını, ancak oğlu … ile aynı işi sözleşme ve protokole aykırı olarak sürdürdüğünü, acenta ismi altında, davacı firmanın faaliyet alanı olan … taşıyan araçların boğazdan gemi ile geçisinin sağlanması faaliyetinin sözleşmenin 4.13.maddesi hükümlerine aykırı olduğunu, İstanbul Deniz Ticaret Odasından kayıtların istenmesi gerektiğini, delil listesi ekinde faaliyet belgesini sunduklarını, acenteliğin şirketin fiili faaliyet alanına girdiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacı ile davalılar arasında akdedilen 29.1.2016 tarihli hisse devri sözleşmesi ve 29.1.2016 tarihli protokol kapsamında, hisse devri sonrası 3 yıl boyunca davalı şirketin faaliyet alanlarında doğrudan ve dolaylı faaliyette bulunmayacağı yönünde rekabet etmeme yükümlülüğünün davalılar tarafından ihlal edildiği iddiası ile cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.Şirket hisselerinin devri sözleşmesi kapsamında davalılar … ve …. ,hissedar olmayan … ile de protokol akdedilerek davalıların davacı şirketle rekabete girmeyeceği aksi halde cezai şart ödeneceği taahhüt edilmiştir. Mevzuatımızda tanımı bulunmayan rekabet yasağı ile kastedilen tarafların anlaşmasıyla belirli süreliğine getirilen ticari faaliyet sınırlaması olarak tarif edilmektedir. … Ltd. Şti.’nin 27.2.2006 tarihinde yurt içi, yurt dışı, şehirlerarası karayolu, deniz yolu ile havayolu ile liman ve yük taşımacılığı ve taşıma işleri ile ilgili olarak komisyonculuk, acenta, brokerlik, ithalat, ihracat ve diğer faaliyet alanlarında işler yapmak üzere kurulduğu, .… A.Ş.’nin ise 21.9.2011 tarihinde kurularak aynı işkolunda faaliyet gösterdikleri tespit edilmektedir.Davacı … aynı zamanda davacı şirkette davalıların hisselerini devralmadan evvel de ortak bulunduğu anlaşılmaktadır. … ve …”in …şirketi aracılığıyla faaliyette bulunarak rekabet yasağına ilişkin taahhüdünü ihlal ettiği ileri sürülmekte ise de … şirketinin ortağı ve yetkilisi … ve dava dışı … olduğu, davalı … ve … “in adı geçen şirkette bir bağları bulunmadığı anlaşılmakla her iki davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine ilişkin hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların şirket hisselerini devrettikten sonra aynı iş kolunda rakip olmaları kural olarak haksız rekabet veya rekabet yasağının ihlalinin teşkil etmez. Davacı şirket ile davadışı şirket her ne kadar aynı sektörde faaliyet göstermekte ve ticaret sicilinde yazılı faaliyet alanlarında genel olarak taşıma ile ilgili alanlar yazılıdır.Ancak davacı şirketin deniz taşımacısı , dava dışı … ise fiili taşıyıcı bulunan … ya Harem-Sirkeci hattında sözleşme kapsamında acentelik hizmeti verdiği,bu hattın … nun kullanım tekelinde bir hat olduğu anlaşılmaktadır.Bu sebeble taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesinden evvel 29.9.2014 tarihinde imzalanan 2 yıl süreli acentelik sözleşmesinin hisse devrinden hemen sonra 9.2.2016 tarihinde süresi bittiğinden yeniden 1 yıl süre için uzatılmıştır…. hizmet verdiği … nun güzergahının bir başka şirket tarafından kullanımının sözkonusu olmaması nedeniyle davacının zararına sebebiyet verdiğinden sözedilemeyecektir.Davacı şirketin her hangibir taşıyıcıya fiilen acentelik hizmeti verdiği iddia edilmemiştir. Ana sözleşmesinde yazılı olsa dahi ancak fiilen yapılmayan işten dolayı rekabet yasağı hükmünün ihlal edildiği ileri sürülemeyeceğinden davalı … yönünden rekabet yasağı hükmünün ihlal edilmediğine ilişkin hükme yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiş ,davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.20/05/2019