Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1307 E. 2020/575 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1307
KARAR NO : 2020/575
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI : 2015/525 Esas – 2017/628 Karar
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından karayolları Genel Müdürlüğü, İzmir 2.Bölge Müdürlüğünden alınan “…- …. sınırı yolu KM..15800-179-000 arası toprak işleri, sanat yapıları ve sıcak karışım patlama yapılması işi”ni 25/01/2014 tarihinde sağanak yağış nedeniyle meydana gelen sel felaketinden dolayı oluşan zarar bedelinin inşaat tüm riskler sigorta poliçesi kapsamında tazmini için davalı sigortaya başvuruda bulunulduğunu, davalının istemi değerlendirmeye almadığını, ihtarname keşide edilmesine rağmen işlem yapılmadığını belirterek meydana gelen zarar bedelinin HMK 107/1 maddesi gereğince tespiti ve şimdilik 10.000-TL’nin olay tarihinde itibaren yürütülecek faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında anılan iş ile ilgili olarak 11/06/2012-16/07/2014 tarihleri arasında geçerli 5690950 nolu 15.839,654,-TL bedelli “İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi” düzenlendiğini, 25/01/2014 tarihindeki hasarın müvekkiline 27/01/2014 tarihinde ihbarı üzerine yapılan inceleme sonucunda düzenlenen ekspertiz raporunda hesaplanan tazminat miktarının sigorta poliçesi ile belirlenen muafiyet oranının altında kaldığını bu nedenle ödeme yapılmadığını, uyuşmazlığın tazminat miktarı ve muafiyet uygulamasından kaynaklandığını, eksper tarafından belirlenen hasar tutarı 120.831,78 TL olup davacı isteminin 141.901,93 TL’lik sigorta bedeline dahil olmayan bitum malzeme bedelinin nakliyesi işini de kapsadığını, 5684 Sayılı Yasanın 2.maddesinde ekspertiz raporlarının delil niteliğini taşıyacağının belirlendiğini, eksper raporuyla belirlenen hasar içeriği ve tazminat miktarının tek geçerli delil olarak sayılması gerektiğini ve poliçede belirlenen % 20 +75.000 USD muafiyet sınırının altında kaldığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; sigortacının sorumluluğunun 25/01/2014 riziko tarihi itibariyle inşaat işleri (C.A.R) teminatı açısından 15.839.654 -TL ile sınırlı olduğu, 25/01/2014 tarihinde oluşan sel suları sebebiyle meydana gelen inşaat hasarının toplam 172.613,90 TL olarak hesaplandığı, 75.000- USD muafiyet tutarının TL karşılığı 172.880,-TL’nin altında kaldığı, davacının davalı sigorta şirketinden bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE: Dava, inşaat all risk sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın yukarıda açıklanan gerekçe ile reddine karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.İnşaat All Risk Sigortası; sigorta ettirenin ödeyeceği sigorta primi karşısında maruz kalacağı rizikoların sigortacı tarafından teminat altına alınmasını öngören zarar sigortasıdır. Bütün riskler kaydını taşıyan sigorta poliçelerinde, hangi rizikoların teminat kapsamında olduğu sayılmaz. İnşaat sigortası poliçesi ile kapsam dışı bırakılmış olan tüm riskler açıkça belirtilmesi gerekli olup, aksi halde belirtilmemiş olan tüm riskler teminat kapsamında sayılacaktır. Taraflar arasında İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi imzalandığı, davacının üstlendiği Köyceğiz-Ortaca-yol yapımı işinde 25.01.2014 tarihinde meydana gelen sel rizikosu nedeniyle olşan hasarın sigorta poliçe teminatı kapsamında olduğu hususu ihtilafsızdır.Davacı fiyat farklarına göre değişimlerin zeyilname ile düzenlendiğini, taraflar arasında geçerli olan poliçe uyarınca inşaat işleri teminat bedelinin 20.227.772,21.-TL olduğunu, poliçenin açık bir şekilde idare ile yapılan sözleşme kapsamındaki işleri kapsadığını ve ek teminat içeren zeyilname ile poliçe kapsamı genişlediğinden bitüm malzemesinin de teminat kapsamında olduğunu iddia etmektedir.Hasar tarihi olan 25.01.2014 tarihinden sonra 31/10/2014 tarihinde düzenlenen ek belge ile inşaat işleri sigorta teminatı kapsamı 20.227.772-TL olarak arttırılmış ise de hasarın meydana geldiği tarihte bu poliçe mevcut olmayıp hasar tarihinde geçerli olan ve 19/08/2013 tarihinde “28.03.2013-16.07.2014” tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenen İnşaat Tüm Riskler Sigortası ek belgesi ile sigorta poliçesinde 18.690.792,-TL olan inşaat işleri sigorta teminat bedeli, daraltılarak inşaat işleri (C.A.R) teminatının bedelinin 15.839.654 TL olarak belirlenmiş olup hasar tarihi itibariyla teminat bedelinin 15.839.654 TL olduğu ve fiyat farklarına göre değişimlerin teminat kapsamında olmadığı anlaşılmıştır. Teminat artırımı hasardan sonra 31.10.2014 tarihinde yapılmıştır. Mal sigortalarında sigorta ettirenin geçerli bir sigorta akdi yaptırabilmesi için malın menfaatine de sahip olması gereklidir.Yol yapım malzemesi bitüm davacının iş yaptığı idare tarafından verilmiş ve kamu ihale mevzuatı uyarınca mülkiyeti idareye ait olup, sigortalanan menfaatin değerine dahil olmadığının (Y 11.H.D 26.05.2014 tarih ve 2013/17724 E-2014/9660 K.) kabulü gerekmiştir. Konusunda uzman bilirkişi raporuna göre sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen davaya konu hasarın sigorta muafiyet bedelinin altında kaldığı ve davalı sigortanın ödemekle yükümlü olduğu bir miktarın bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş,davacı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2020