Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1291 E. 2019/613 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1291
KARAR NO : 2019/613
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI : 2014/1340 E.-2017/1093 K.
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2019
Davanın kısmen kabulune ilişkin hükmün davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirketin elektrik taahhüt işleri ile iştigal ettiği,piyasanın en iyi kablolarından biri olan … marka kablonun çoğu şartnamede kullanılmasının şart koşulduğunu,üretici …A.Ş. ürünleri tüketiciye doğrudan satmadığı,ürünlerin dağıtımını kurduğu bayii ağı üzerinden yaptığını, diğer davalı … şirketinin …A.Ş.’nin bayisi olduğunu, müvekkili şirketin bayi …. şirketi ile 30.04.2014 tarihli bir adet sözleşme akdettiğini teslim süresinde mutabakat sağlanması üzerine davalı bayi … Şirketine malların teslim süresinden (15.07.2014—30.07.2014) takriben 90 gün önce; 30,04.2014 tarihli sözleşme gereği keşidecisi müvekkil …. şirketi olan lehtarı … şirketi olan … Bankası Maltepe Şubesine ait 08/11/2014 ve 22/11/2014 vadeli her biri 298.280- TL, toplam 595.560-TL tutarlı iki adet çeki makbuz karşılığı teslim ettiklerini, malların teslim süreleri olan 15.07.2014 -30.07.2014 tarihlerinin geçtiğini ancak ürünlerin hiçbirinin teslimatının yapılmadığını, iki adet ihtarname ile … şirketinden sözleşme uyarınca teslimi geciken ürünlerin ivedi olarak teslim edilmesi istenildiğini, … şirketinin İst. Anadolu 20. ATM.nin 2014/249 esas sayılı dosyası ile iflas ertelenmesi davasında ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek, iki adet çek yönünden toplam 595.560- TL borçlu olmadıklarının tespitini, davalı şirket aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini,dava sırasında anılan çekleri davacının zorunluluk nedeniyle ödemesi halinde çek bedellerinin davalılardan ayrı ayrı istirdatını, teslim edilmeyen mallar nedeniyle gecikme cezası hesaplanarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1-Davalı …ltd. Şti vekili,taraflar arasında 30.04.2014 tarihinde imzalanan sözleşmeye konu siparişi … AŞ’ye ilettiğini, 12.05.2014 tarihinde verilen sipariş teyidi ile kabul edildiğini,malların tedariki için siparişlerin bedeli olarak alınan çeki …AŞ’ye teslim ettiğini, ancak müvekkili şirketin iflas erteleme talebinde bulunduğunu, müvekkilinin iflas erteleme talebi ile mahkemeye başvurmasının hemen öncesinde …A.Ş nin tüm siparişlerin gönderimini hiçbir sebep göstermeksizin durdurduğunu, bedelini aldığı ve teyit ettiği siparişleri göndermemesi nedeniyle geriye kalan kabloları davacıya ulaştıramadığını, müvekkili şirketin yedinde bulunan … marka kabloları davacı yana sevk ederek yükümlülüğünü yerine getirme hususunda dikkat ve özeni gösterdiğini belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili; diğer davalıdan yüklü miktarda alacağın oluştuğunu , … ödeme almaksızın, … iflas etmiş olan bir firmaya kabloları göndermesi ve zararını göz göre göre arttırmasının beklenemeyeceğini, siparişlerin feshedildiğini, siparişlerin feshi nedeniyle oluşan menfi zararın faturasının kesilerek … gönderildiğini ve icra-i takibine geçildiğini, müvekkili şirketin … ile … arasındaki siparişi onaylamadığını, müvekkili şirketin müteselsil sorumluluğunun söz konusu olmadığını belirterek, davacının feragat ettikten sonra, sehven yapıldığı iddiasının dikkate alınmamasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacı ile davalılardan … arasındaki sözleşme kapsamında davalı edimlerinin yerine getirilmemiş olması karşısında, dava konusu iki adet çek ile ödeme yapmış olan davacının, sözleşmeden dönme hakkına sahip olup, bu irade beyanı ile kendisinin ifa ettiği edimlerini geri isteyebilecği, dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ve davacı tarafça çekler ödendiği gerekçesiyle ödemelerin istirdadına dair davanın kabulüne, davalı … A.Ş yönünden açılan davanın takipsiz bırakıldığı dikkate alınarak HMK. 150 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı …ltd.şti vekili; davacının 11/12/2014 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, davacı yanın feragata yönelik beyanının mahkemece nazara alınmadan müvekkili şirket aleyhinde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama aşamasına mahkemeler tarafından ara karar alındığı takdirde davanın taraflarına haklarının zayi olmaması adına kararlarının tebliğinin şart olduğunu, alınan kararların davanın bir tarafının beyanı üzerine silinemeceğini ve dosya içerisinden çıkarılamayacağını, müvekkili şirketin aleyhine hukuka aykırı bir şekilde karar verilmesinin adil yargılanma ilkesine açıkça aykırı olduğunu, fazlaya ilişkin istem reddedildiği halde müvekkili yararına vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek,kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava davacı ile davalılardan … arasındaki ticari taşınır satımı sözleşmesi kapsamında davacı tarafça davalıya verildiği beyan edilen iki adet çek yönünden borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davasıdır.İlk Derece Mahkemesi’nce; alınan billirkişi raporunda ; incelenen taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 30/04/2014 tarihinde 596.000 TL bedelli ödemenin iki adet çek ile yapıldığı, sözleşmeye konu ürünlerin davalı … tarafından davacıya teslim edilmediği, bu nedenle malın %50 si için 15/04/2014 , kalan %50 lik kısım için 30/04/2014 tarihlerinin mesai bitimi ile borçlunun temerrüdünün gerçekleştiği, davaya konu iki adet çeklerinin ödemesinin davacı tarafından yapıldığı teslim borcunda temerrüdü halinde, alıcının dönme beyanıyla birlikte sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkacağı, dönmeden önce ifa edilmiş edimlerin iadesinin istenilebileceği belirtilmiştir.Davacı tarafından Keşidecisi … A.Ş., lehtarı .. Tic.ve San.A.Ş.olan, … Bankası A.Ş.Kartal/Maltepe şubesine ait, … nolu 08/11/2014 tarihli, 298.280-TL bedelli, Keşidecisi … A.Ş., lehtarı … Tic.ve San.A.Ş.olan, …. Bankası A.Ş.Kartal/Maltepe şubesine ait, 8150217 nolu 22/11/2014 tarihli, 298.280- TL bedelli iki adet çek ile sözleşme konusu ödemenin yapıldığı, davacı ile davalı … Şirketi arasında 30/04/2014 tarihli satış sözleşmesi aktedildiği, yapılan mali incelemede sözleşme konusu malların davacı tarafa teslim edilmediği, sözleşmedeki teslim tarihlerinin 15/06/2014 ve 30/06/2014 tarihleri olduğu, belirlenen bu vadelerde borcunu yerine getirmeyen davalı … Şirketi açısından borçlunun temerrüdü koşullarının oluştuğu ,yapılan davacı ömelerinin davalı tarafından davacıya iadesi gerekmektedir. Davacı ile davalılardan … arasındaki sözleşme kapsamında davalı edimlerinin yerine getirilmemiş olması karşısında, dava konusu iki adet çek ile ödeme yapmış olan davacının, sözleşmeden dönme hakkına sahip olup, bu irade beyanı ile kendisinin ifa ettiği edimlerini geri isteyebilecği, dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ve davacı tarafça çekler ödendiğinden yapılan ödemelerin istirdadına dair davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Davalı vekili, davacı vekilinin davadan feragat ettiği, feragat beyanının geri alınamayacağı halde mahkemece dikkate alınmadığını ileri sürmektedir.Davacı vekili 12.11.2014 tarihinde verdiği dilekçesi ile davadan vazgeçtiğini bildirmiştir. Yine aynı tarihte verdiği dilekçesi ile de davadan vazgeçme beyanını hataen verdiklerini ,davayı takip edeceklerini bildirmiş mahkemece beyanın hataen verildiği kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davalı vekili feragat beyanından geri dönülmeyeceğini ileri sürmekte ise de ; davadan feragat beyanı verilmediği ,davadan vazgeçildiğinin bildirildiği ,HMK 123(1) maddesinde düzenlenen davanın geri alınması ,davanın takibinden vazgeçme olarak kabulü somut duruma uygun bulunmaktadır. Bu sebeble vazgeçme beyanı karşı tarafa ulaşmadan ve davanın geri alınmasına muvafakat etmeden maddi hata ile verildiği belirtilerek geriye alınabileceği sonucuna varılmakla davalı vekilinin vazgeçme hususunda ki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davalı vekili ikinci olarak dava kısmen kabul edildiği halde davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesini de istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Gerçekten dava dilekçesinde 2 adet çekten dolayı menfi tesbit ve istirdat talebi 596.560-TL dava değeri gösterilerek dava açılmıştır.Davalı yararına vekalet ücreti takdiri için usulen açılmış bir dava olması gereklidir.Davacı tarafça gösterilen dava değeri 2 adet çeke ilişkin mengi tesbit istirdada ilişkin olup diğer talep için harca esas değer-dava değeri gösterilmemiştir. HMK 107(1) maddesinde belirsiz alacak davası açılabilmesi mümkün kılınmış ise de belirsiz alacak davasının hukuki ilişki ve asgari bir miktar yada değeri gösterilmek suretiyle açılabileceği düzenlenmiştir. Mahkemece bu eksikliğin giderilmesi için davacıya mehil verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte ise de bu eksiklik giderilmemiş fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş hüküm bu yönüyle davacı tarafça istinaf edilmediğinden kesinleşmiştir.Asgari bir miktar gösterilmeden usulen dava açıldığı kabul edilemeyeceğinden böylelikle reddedilmiş bir dava da olmadığından davalı vekilinin vekalet ücreti takdirine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Gösterilen dava değerinin tümü kabul edilmiştir.Açıklanan gerekçelerle davalı davalı …Limited Şirketi vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 40.751,01- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 10.187,75- TL harcın mahsubu ile bakiye 30.563,26- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/04/2019