Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1290 E. 2020/390 K. 08.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1290
KARAR NO : 2020/390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI : 2015/185 Esas- 2018/554 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2020
Davanın reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … arasında akdedilen 21.02.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca krediler kullandırıldığını, … vefat etmiş olup davalıların Hamit Dimetokalı’nın yasal mirasçıları olduğunu, kredilere ilişkin borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takip açılırken de … esas sayılı menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takipte yapılacak tahsilatlarda tahsilde tekerrür olmama kaydı konulduğunu, davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki itirazların iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili süresinde sunduğu cevaba cevap dilekçesinde, bu dava ile İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla yapılan menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe itirazın iptalinin talep edildiğini, mahkemenin ise … esas sayılı yanlış dosyanın celbini istediğini belirtmiştir
CEVAP: Davalılar vekili, dava konusu alacak rehinle temin edilmiş olmasına rağmen asıl borçlunun mirasçıları sıfatıyla müvekkilleri aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılmasının İİK 45 m. hükmüne aykırı olduğunu, takipte “tahsilde tekerrür etmeme” kaydı konulmasının da bu kurala istisna teşkil etmediğini, icra daireleri ve mahkemenin yetkisine de itiraz ettiklerini, ihtarnamenin geçersiz olduğunu, davacının alacağını sigorta şirketinden tahsil ettiğini, talep edilen faizin de haksız ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava dilekçesinin “konu” bölümünde de “sonuç ve talep” bölümümünde ve içeriğinde de açıkça yazılı olduğu üzere eldeki davanın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı genel haciz yolu ile takibe vaki itirazın iptali istemine dair olduğu, diğer yandan alacağın taşınır rehni ile temin edildiği, hatta alacağın tahsili için rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip de yapıldığı, İİK 45 m. uyarınca rehinle temin edilmiş borç için ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması kamu düzenine ilişkin yasal zorunluluk olup, ancak bu takipten sonra kalan alacak olması halinde genel haciz yolu ile takip yapılabilecekken, alacaklı aynı anda hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe hem genel haciz yolu ile takibe başvurmuş olmakla, ilk takip olan genel haciz yolu ile takibin yasaya aykırı olduğu, dolayısıyla davalıların itirazının yerinde gerekçesiyle davanın reddine, davalıların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalılar hakkında İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi ve … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, her iki takibe de itiraz edilmesi üzerine takiplerin durduğunu, … esas sayılı rehinli icra takibi için İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … esas sayılı ilamsız icra takibi için aynı Mahkemenin 2015/186 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davaları açıldığını, 2015/186 E. sayılı dosyada 23.02.2015 tarihinde davanın 2015/185 E. sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiğini, mahkemece bu davanın ilamsız takibe itirazın iptali davası olarak değerlendirilerek dava reddedilmiş ise de kararın hatalı olduğunu, mahkemenin sehven 2015/186 esas sayılı dosyanın dava dilekçesini dikkate aldığını, oysa gerek iş bu dava dilekçesinde gerekse 16.04.2015 tarihli dilekçede açıklandığı üzere bu davanın 2014/18080 esas sayılı rehinli takibe itirazın iptali davası olduğunu, kaldı ki her iki takibin tahsilde tekerrür etmeme kaydıyla başlatılabileceğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazların iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekilince istinaf dilekçesinde, aynı borca ve fakat farklı icra takibine ilişkin olarak İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/186 Esas sayılı dosyası üzerinden bir dava açıldığı ve o davada davanın bu dava ile birleştirilmesine karar verildiği belirtilmiş olup, dosya kapsamında söz konusu birleşen dava dosyasına ilişkin bir bilgiye rastlanılmadığından, Dairemizce UYAP üzerinden İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/186 Esas sayılı dosyası için inceleme izni istenmiş, izin verilmesi üzerine yapılan incelemede, taraflarının aynı olduğu ve davanın iş bu dava ile aynı tarihte açıldığı, Mahkemenin 23.02.2015 tarihli 2015/186 E., 2015/102 K. sayılı kararı ile davanın iş bu dava ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür. Bu durumda ilk derece mahkemesince birleşen dava dosyası iş bu dava dosyasının içine konulmak suretiyle, birleşen davaya ilişkin olarak da yargılama yapılması ve hem asıl hem de birleşen davaya yönelik ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin esasa yönelik istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-4 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2018 tarihli 2015/185 Esas, 2018/554 Karar sayılı hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-4 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 08/04/2020