Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1287 E. 2020/366 K. 03.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1287
KARAR NO : 2020/366
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2018
NUMARASI : 2018/190 Esas 2018/397 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/04/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacılar vekili, davalı şirketin 07/12/2017 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 8 numaralı karar ile davalı şirket esas sözleşmesinin Sermaye başlıklı 6.maddesinin değiştirilmesine ve şirketin sermayesinin 2.500.000-TL’den 7.000.000-TL’ye yükseltilmesine karar verildiğini, şirket hakim hissedarı …’ın 1.765.056,23-TL sermaye borcunun 1.412.659,32- TL’lik kısmını ödemediğini, bu hususun özel denetçi raporu ile tespit edildiğini, sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmeden artırım kararı alınmasının TTK m.456/1’in emredici hükümlerine aykırı olduğunu, bu yapılan sermaye artırımının azınlık pay sahiplerini zarara uğratmak maksadıyla yapıldığını, 27/01/2017 tarihli genel kurul toplantısında da sermaye artırımına ilişkin karar alındığını ancak müvekkillerince açılan dava sonucunda bu kararın iptaline karar verildiğini, davalı şirketin bu davanın aleyhine sonuçlanacağını anlaması üzerine dava sonuçlanmadan bu davaya konu genel kurul kararını aldığını, kararın dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, zira özel denetçi raporu ile şirketin zarara uğratıldığının tespit edildiğini, davalı şirket hakim hissedarlarının usulsüz işlemleri nedeniyle ceza davası açıldığını, ayrıca hakkında açılan fesih davasında haklı nedenleri ortadan kaldıramayacağını anlayan davalı şirketin hakim hissedarlarının müvekkillerinin hissesini %10’un altına düşürerek şirketin feshi davasının dava şartı yokluğundan reddini sağlamaya çalıştıklarını ileri sürerek davalı şirketin 07/12/2017 tarihli 2016 yılı olağan genel kurulunda alınan sermaye artırımına ilişkin 8 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, genel kurul toplantısında alınan tüm kararların esas sözleşmeye, yasaya ve hukukun tüm temel ilkelerine, şirketlere hakim olan ana ilke çoğunluk ilkesine uygun olarak alındığını, davalı şirketin sermaye takviyesi olmadan ticari faaliyetlerini sürdürebilme olanağından yoksun olduğunu, bir şirketin başkaca finansal olanakları kullanması mümkün olmadığında başvuracağı tek yolun paydaşlarının sermaye takviyesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı şirketin 07/12/2017 tarihinde yapılan 2016 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının gündem 8.maddesinde şirketin esas sözleşmesinin 6.maddesinin değiştirilerek 2.500.000,00-TL olan sermayenin 7.000.000,00-TL ye çıkartılmasına karar verildiği, TTK’nın 452 ve devamı maddeleri uyarınca esas sözleşme hükümlerinin değiştirilmesi hususunda genel kurulun açık bir yetkisinin bulunmakta olduğu, aynı Yasanın 456/1 maddesi gereğince ise iç kaynaklardan yapılan artırım hariç payların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırımı yapılamayacağı, sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olmasının sermaye artırımını engellemeyeceği, mahkemenin 2016/673 Esas sayılı dosyasında alınan özel denetim raporunda …’ın 1.412.659,32-TL sermaye borcunun bulunduğunun ve bunu yerine getirmemiş olduğunun anlaşıldığı, raporun alındığı tarih ile iptali talep edilen genel kurulun tarihi birbirine çok yakın olup, daha önceden kararlaştırılan sermaye borcunun yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, bu miktarın önemsiz bir miktar olduğunun düşünülemeyeceği, bu hali ile sermaye artırım kararının yasaya aykırı olduğu, ayrıca davalı şirketin 27/01/2017 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının gündem 3 nolu maddesinde yine sermaye artırımına karar verildiği, bu maddenin Bakırköy 6 ATM’nin 2017/113 Esas sayılı dosyasında yargılama yapılarak iptaline karar verildiği, kararın 08/02/2018 tarihinde verildiği dikkate alındığında dava konusu genel kurulun 07/12/2017 tarihinde diğer dosya karara çıkmadan yapıldığı, dolayısıyla sermaye artırımına ilişkin alınan kararla ilgili bir dava olmasına karşın diğer tarafı zorda bırakacak şekilde Olağanüstü Genel Kurullar yapılmasında da iyiniyetin bulunmadığı, sermaye artırımına ilişkin esas sözleşme değişikliğinin hem TTK’nın 456/1 maddesine aykırı olduğu hem iyiniyet ilkelerine aykırı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 1-Dava konusu genel kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararının şirketlere hakim olan ana ilke çoğunluk ilkesine uygun olarak alındığını, davalı şirketin sermaye takviyesi olmadan ticari faaliyetlerini sürdürebilme olanağından yoksun olduğunu, bir şirketin başkaca finansal olanakları kullanması mümkün olmadığında başvuracağı tek yolun paydaşlarının sermaye takviyesi olduğunu, davacılar kötüniyetli olup azınlık paylarından kaynaklanan haklarını kötüye kullanmakta olduklarını,2-Bir genel kurul kararının denetlenmesinin ve iptalinin gerekli olup olmadığı hususunun, özel denetçi raporu ile tespit edilmesinin mümkün olmadığını, özel denetçi raporunun sır saklama yükümlülüğü kapsamında da ifşa edilmemesi gerektiğini, kaldı ki gerçeklerle bağdaşmayan yönlerinin bulunduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının TTK 445 vd .m. uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK nın 456. maddesi” (1) İç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamaz. Sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez. “şeklinde düzenlenmiştir. İptal istemine konu karar, 07.12.2017 tarihli 2016 yılı olağanüstü genel kurulunun sermaye artırımına ilişkin 8 nolu gündem maddesi uyarınca alınan karardır. Ne var ki davalı anonim ortaklığın sermaye artırım kararı verdiği sırada taahhüt edilen ödenmemiş sermayesi bulunup bulunmadığı, sermaye artırımının zorunlu olup olmadığı, sermayenin artırıldığı dönemi itibariyle bu sermaye artırımının kendi iç kaynaklarından yeniden değerlendirme yapılarak mı yapıldığı, yoksa dış kaynaklardan karşılanmak zorunda olup olmadığı, artırım şeklinin ihtiyacı karşılayıp karşılamadığı hususlarının tespiti ve çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektirmekte olup, bu tespite göre dış kaynaklardan artırım kararı alınmasının sırf davacı ortağın kâr, tasfiye payını ve oy oranları küçültme amacına ve dolayısıyla azınlık pay sahiplerinin zarara uğratılması amacıyla şirketin amaç ve önemli çıkarı gerektirmeksizin dürüstlük kuralına aykırı şekilde objektif iyi niyet kurallarına aykırılık olup olmadığı hususu değerlendirilebileceğinden, ilk derece mahkemesince şirketler muhasebesi ve finans konusunda uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetinden alınacak taraf ve yargı denetimine elverişli rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, bu dava açısından bağlayıcılığı bulunmayan özel denetçi raporuna dayanılarak, şirkette daha önce kararlaştırılan sermaye borcunun yerine getirilmediği, bu nedenle yeniden sermaye artışı yapılamayacağı gerekçesiyle sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir. İlk derece mahkemesince hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-6 m. uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2018 Tarih 2018/190 Esas 2018/397 Karar sayılı hükmün HMK ‘nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/04/2020