Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1283 E. 2020/360 K. 03.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1283
KARAR NO : 2020/360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2017
NUMARASI : 2015/487 Esas 2017/912 Karar
DAVA: İtirazın İptali(Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/04/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; …. A.Ş. ile davalı arasında akdedilen kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını ve teminat olarak … plaka sayılı aracın rehin senedi ile bankaya rehin verildiğini, kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmesinde temerrüde düşülmesi üzerine hesap kat edilerek borçluya ihtarname gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, alacağın müvekkiline temlik edildiğini ve tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı; kendisinin akrabası olan … ile ortak iş yapmaya karar verdiğini, ancak …’nin sicilinin bozuk olması nedeniyle işyeri ve dava konusu araçla birlikte 2 aracın kendisinin üzerine alındığını, araçların borcuna …’nin kefil olduğunu, daha sonra dava konusu aracın … isimli şahsa kiraya verildiğini, anlaşmaya göre aracın kredi borcunu kiracı olan şahsın ödeyeceğini ve borç bitince aracın satışının bu kiracıya verileceğini, ayrıca 10.000-TL kredi çekip …’ye verdiğini, … dava konusu araca ilişkin kredi ödemelerini zamanında yapmadığını, bu arada dava konusu olmayan diğer aracın yandığını öğrendiğini ve banka avukatının kasko ödemesinin her iki borcu karşılayacağını söylediğini, bunun üzerine kasko tazminatını ödediğini, ancak daha sonra borcun sona ermediğini öğrendiğini, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen kendisinden bir talepte bulunulmadığını, ancak daha sonra haksız olarak dava konusu icra takibinin başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava dışı … A.Ş. ile davalı arasında akdedilen kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığı, taksitlerin zamanında ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek ihtarname düzenlendiği, bilirkişi incelemesi sonucu davacının alacak talebinde haklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı istinaf dilekçesinde; kendisinin akrabası olan … ile ortak iş yapmaya karar verdiğini, ancak …’nin sicilinin bozuk olması nedeniyle iş yeri ve dava konusu araçla birlikte 2 aracın kendisinin üzerine alındığını, araçların borcuna…’nin kefil olduğunu, daha sonra dava konusu aracın …isimli şahsa kiraya verildiğini, anlaşmaya göre aracın kredi borcunu kiracı olan şahsın ödeyeceğini ve borç bitince aracın satışının bu kiracıya verileceğini, ayrıca 10.000-TL kredi çekip …’ye verdiğini, ….’in dava konusu araca ilişkin kredi ödemelerini zamanında yapmadığını, bu arada dava konusu olmayan diğer aracın yandığını öğrendiğini ve banka avukatının kasko ödemesinin her iki borcu karşılayacağını söylediğini, bunun üzerine ödeme yaptığını, ancak daha sonra icra takibi başlatıldığını öğrendiğini belirterek mağduriyetinin giderilmesini, gereğinin yapılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamında mevcut delillerden, alacağını davacıya temlik eden … A.Ş. ile davalı arasında akdedilen 24.02.2010 tarihli 12.600-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalıya taksitli taşıt kredisi kullandırıldığı ve davalıya ait … plaka sayılı aracın bankaya rehnedildiği, borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek ihtarname düzenlendiği, daha sonra icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir. Bilirkişi incelemesi sonucu davacının kat tarihi itibariyle 9.655,72-TL alacaklı olduğu, icra takibinde ise 9.071,58-TL asıl alacak talebinde bulunulduğu, icra takip tarihi itibariyle işlemiş faiz tutarı 13.415,86-TL olarak tespit edilmiş ise de 3.211,09-TL talepte bulunulduğu tespit edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edilmemiştir. Öte yandan davalı tarafça, rehne konu aracın aslında kefil olan … adına alınmak istendiği, ancak bu şahsın sicilinin bozuk olması nedeniyle kendisi adına satın alındığı, daha sonra dava dışı bir şahsa kiraya verildiği ve anlaşmalarına göre kredi borcunun bu şahıs tarafından ödenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, tüm bu hususlar davalının üçüncü şahıslarla arasındaki şahsi ilişkileriyle ilgili olup bankaya karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi, davalının aslında kredi borcunun dava konusu olmayan bir başka aracın kasko ödemesi ile kapatıldığı yönündeki iddiası da banka kayıtları karşısında haklı görülmemiştir. O halde ilk derece mahkemesince davanın kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalının istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 839,02- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 155,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 683,12-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan 40,50-TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/04/2020