Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1265 E. 2018/1719 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1265
KARAR NO : 2018/1719
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2018 Tarihli Celsede verilen 1 Nolu Ara Karar
NUMARASI : 2017/262 Esas
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2018 (29/01/2019 yazım tarihli )
İhtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın davacı/ihtiyati tedbir- haciz isteyen vekilince istinafı üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili müvekkili ve devredenin 8,1 milyon -TL peşinat ödemesi ve yazılım yatırımı ile girdiği projenin davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle … Hava yolları tarafından nisan 2017 tarihinde feshedildiğini ,feshin temel sebebinin davalının yapmayı vaad ettiği kapasite yatırımını yapmaması olduğunu ,savunmasında imkansız olduğunu ileri sürdüğü 3.500 -kapasiteye göre peşinat talep ettiğini ,davalının mahkemeye sunduğu raporlar ile vaad ettiği raporların farklı olduğunu bu süreçte yapılan tüm taşıma bedellerinin davacıya ödenmesi gerekirken davalı hesabına yatırıldığını ,davalının peşinatı almasına rağmen gelirleri de uhdesinde tutuması nedeniyle haksız kazanç sağladığını müvekkilinden alınan paraların yatırıma harcanmadığının anlaşıldığı,müvekkilinden alınan 8.100.000-TL nin garanti altına alınması için şirkete ait 3 ayrı banka hesabına ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasına ,davalı şirket ve yetkililere ait tüm araçlarile, davalı şirket ve yetkililerinin tüm gayrımenkullerine ihtiyati tedbir veya haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacıdan ve devredenden 6.700.000-TL peşinat tahsil edildiğini ,23.11.2016 tarihli devir sözleşmesinin taraflarının davacı ve dava dışı speedmedya şirketi olduğunu 1.11.2016 tarihli işbirliği sözleşmesinin 3.3 maddesinde davalının gelen ve kabul ettiği rezervasyon sayısına uygun olarak ve çağrılan adrese süresinde yetişebilecek aracı hazır bulunmayı taahhüt ettiği ,başlangıç noktası havalimanı olmasına karşın bitiş noktasının belli olmadığı ,koltuk sayısı mevcut olmasına rağmen bir kısım rezervasyonların yerine getirilememesinin doğal olduğunu, projenin yürütüldüğü Ankara -İstanbul ve İzmirde 54 araç hazır tutmuş ise de günlük olarak İstanbulda 5 ,Ankara ve İzmirde 6 gidiş dönüş yapılabildiği 3500-gün kapasitesinden daha fazla sunulduğu,davacının 23.12.2016 da tamamlaması gereken peşinatı tamamlamadığını 1 yıllık süre içinde 24.milyona tamamlanması gereken ödeme yapılması halinde sürürülebileceğini, sözleşmenin ilk üç ay içinde 60.000 sonraki aylarda 20.000 in altına düşmeyeceğini taahhüt ettiği,ancak bu sayılara ulaşılamadığını, davacının …a ödemesi gereken komisyonlarıda müvekkilinin ödediğini,proje başladığında yapılması gereken ödemeler yapılmadığından daha maliyetli bir yol olan taşeron kullanmak zorunda kaldığını sözleşmenin feshine kadar binlerce yolcu taşındığını bildirerek davanın ve ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece;Dava dilekçesinde istediği tedbir talebi, mahkemenin 16.3.2017 tarihli tensibi ile delil durumu, dosya kapsamı, davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edilememesi, HMK 381 kapsamına göre talebin yargılamayı gerektirdiği nedeniyle ret olunmuş, bilahare dosyadaki menkul, gayrimenkul, şirket ve yetkilileri adına kayıtlı gayrimenkul menkul satış devrinin engellenmesi ve karar kesinleşinceye kadar ihtiyati haciz ve tedbir konulması yönündeki istemi de delil durumunda bir değişiklik olmadığı nedeniyle HMK 391/1 gereğince tedbir isteminin reddine, İİK 257 maddesi gereğince para borcunun varlığı henüz sabit olmadığından ihtiyati haciz isteminin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili ; redde ilişkin ara kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğu, nedenle ve teminatsız yada teminatlı olarak davalı şirketin malvarlığını kaçırmasını engellemek için şirketin ve davalı şirket yetkililerinin tüm hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulması gerektiği belirtilerek değişen durumlar nazara alınmaksızın, daha evvel inceleme yapıldığından bahsedilerek istemin reddine karar verildiği , davalının para borcunun ikrarı ile sabit olduğu,alacağın rehinle temin edilmediği, malları gizlemek, kaçırmak ve hileli işlemlerde bulunduğu , organik bağ içerisinde olduğu şirketlerin olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Uyuşmazlığın konusu para alacağı olup, davalı tarafın menkul ve gayrimenkul diğer mal varlığı değerlerine yönelik değildir. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği,konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı doktrin ve yargı kararları ile sabittir .
İİK’nın 258/1. maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat verecek derecede ispat etmek durumundadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşme nedeniyle ödenmiş bulunan bedelin davalıdan iadesi istemine ilişkin bulunduğu ,iki tarafa hak ve yükümlülükleryükleyen sözleşmenin feshinden sonra tarafların edimini ne oranda yerine getirdiği ,davacının ödediği peşinattan ne miktar iade istenebileceği yapılacak yargılama sonunda belirlenecektir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan açıklama ve deliller çerçevesinde dosyanın bilirkişi incelemesi aşamasında olup dosyaya ön rapor sunulduğu ,davanın bulunduğu aşama itibariyle kanaat verecek delillerin dosyada bulunmadığının kabulü gerektiği ,davacının muaccel alacağının varlığının bu çerçevede yargılamayı gerektirip İİK 257 koşullarını taşımadığından mahkemenin ihtiyati tedbir- haciz kararı verilmesi isteminin reddine ilişkin ara kararına yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiş davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/12/2018