Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1234 E. 2020/315 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1234
KARAR NO : 2020/315
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2017
NUMARASI : 2016/1199 Esas- 2017/932 Karar
TEMLİK EDEN: TASFİYE HALİNDE TÜRKİYE EMLAK BANKASI A.Ş
DAVA: İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:12/03/2020
Davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı …. Ltd. Şti. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşmeler uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek borçlulara 17.09.1998 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, 1998 yılında alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, uzun süre işlem yapılmadığından dolayı işlemden kalkan takip dosyasının yenilenmek üzere araştırıldığını ancak icra müdürlüğü arşivinde bulunamadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla 2013 yılında yeniden başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, borca itiraz ettiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin davalı tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, borcu zamanında ödenmemesi üzerine cari hesap kat ihtarnamesinin düzenlenerek borçlulara tebliğ edildiği,asıl borçlu ve kefillerin 23/09/1998 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldükleri, bankacı bilirkişi vasıtası ile yapılan hesaplamaların yerinde görüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür etmemek üzere davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın; 2.300- TL asıl alacak , 46.859,94-TL işlemiş faiz, 2.343-TL. %5 BSMV olmak üzere toplam 51.502,94-TL için iptaline, takip tarihinden sonra tüm borç ödeninceye kadar 2.300. TL asıl alacak tutarı üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %140 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,fazla istemin reddine, 51.502,94.TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme sonucu verildiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını, zira akdi faiz oranları üzerinden hesaplama yapılmadığını ve talepleri gibi %187 faiz oranı yerine %140 temerrüt faiz oranının kabul edildiğini, bu durumun TTK 8.maddesine de aykırı olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, Genel Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamında mevcut delillerden, davacı banka ile dava dışı …. Ltd. Şti. arasında bila tarihli 1.000-TL bedelli, 19.01.1998 tarihli 650-TL bedelli ve 11.02.1998 tarihli 1.650-TL bedelli(yeni para birimine göre) Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, davalının 19.01.1998 ve 11.02.1998 tarihli sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu sözleşmeler uyarınca asıl borçlu şirkete kredi kullandırıldığı, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borçlulara 17.09.1998 tarihli ihtarname gönderildiği, asıl borçlu ile davalı kefilin 25.09.1998 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, önce 1998 yılında icra takibi başlatıldığı ancak takipsiz bırakıldığı, dosyanın arşivde bulunamaması üzerine bu kez 28.01.2013 tarihi itibariyle icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir.Konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davalının imzaladığı sözleşmelerdeki kefalet limitinin toplam 2.300-TL olması nedeniyle bu tutardaki asıl alacaktan sorumlu olduğu, dava konusu kredinin 19.01.1998 tarihli sözleşmenin imzalanması sırasında kullandırıldığı, 17.09.1998 tarihi itibariyle bankanın 3.060,92-TL alacaklı olduğu, sözleşmenin temerrüt faizini düzenleyen 39.m. uyarınca, borcun gününden ödenmemesi halinde yetkili mercilerce veya bankaca belirlenmiş en yüksek genel kredi faiz oranına veya ileride artırıldığı takdirde bunlardan en yüksek kredi faiz oranına 30 puan ilave edilmek suretiyle bulunacak faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ödenmesinin kabul edildiği, hesabın kesilme tarihinde akdi faizin %110 olduğu, buna göre %140 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği, temerrüt tarihi itibariyle borcun 3.139,48- TL olduğu, takip tarihi itibariyle ise 2.300- TL asıl alacak, 46.859,94- TL işlemiş faiz ve 2343- TL BSMW olmak üzere toplam alacağın 51.502,94- TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu davacı vekiline 23.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği halde, davacı taraf yasal sürede veya sonrasında bilirkişi raporuna itiraz etmemiştir. Kaldı ki sözleşmenin temerrüt faizini düzenleyen maddesi ve hesap kat tarihindeki akdi faiz oranı dikkate alındığında, davacının temerrüt faiz oranına itirazı da haklı görülmemiştir.O halde ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 12/03/2020