Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1226 E. 2019/1451 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1226
KARAR NO : 2019/1451
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2017
NUMARASI : 2017/729 Esas 2017/1097 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/11/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin … Mah. … Cad. … Sok. No:15 …/İstanbul adresinde serbest meslek erbabı avukat olarak faaliyet gösterdiğini, İstanbul’da 27.07.2017 günü öğleden sonra etkili olan fırtına ve şiddetli yağış sonrası birçok bölgede su baskınları ve sel meydana geldiğini, oluşan su baskınları ve sel sonucunda,müvekkilinin adresinde bodrum katta yer alan arşivini su bastığını, suların yaklaşık 1-1,5 metre yükseldiğini, arşivde bulunan bir takım defter ve belgelerin su seviyesinin altında kalarak ıslanmak suretiyle zayi olduğunu, gerekli özeni göstermiş olmasına rağmen, 27.07.2017 tarihinde İstanbul ilinde görülen şiddetli yağış sonrasında meydana gelen su baskınları ve sele bağlı olarak zayi olan 1996 – 2005 – 2006 – 2007- 2008 – 2009 yıllarına ait Serbest Meslek Kazanç Defterleri ile 2005 – 2006 – 2007 – 2008 – 2009 – 2010 – 2011 – 2012 – 2013 – 2014 – 2015 – 2016 yılı alış faturaları ve 2014 – 2015 – 2016 yıllarına ait Serbest Meslek Makbuzlarına ilişkin olarak TTK 82/7 maddesine istinaden zayi belgesi verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK 82/7.maddesindeki, tacirlerin tutmakla yükümlü oldukları ticari defter ve belgeler için zayi belgesi verilebileceğine ilişkin amir hükmü çerçevesinde, tacir olmayan ve ticaret kanunu kapsamında defter tutma yükümlülüğü bulunmayan davacının, TTK hükümlerine dayalı olarak zayi belgesi verilmesi yönünde dava açma hakkının bulunmadığı, Vergi Usul Yasasındaki defter tutma yükümlülüğü sonucu TTK hükümlerinin bu yasa kapsamında tutulan defterler yönünden kıyasen uygulanmasının mümkün olmadığı, defterlerin zayi olması durumunda vergi dairesine bu yönde yapılacak beyanla neticeye ulaşılabileceği aksi halde, mevzuatta tanımlanan yasal hakların kullanılmasına engel bir durumun olmadığı gerekçesiyle avukat olan davacının iş bu davayı açma hak ve sıfatının bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği uyarınca, Vergi Usul Kanunu’nun 13.maddesi hükmünde belirtilen “yangın, yer sarsıntısı, su basması” gibi mücbir sebeplerden herhangi birisi nedeniyle defter ve belgelerin zayi olması halinde TTK’nun 82.maddesine uygun olarak mahkemeye başvurarak zayi belgesi alınabileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin tutma ve saklama yükümlülüğü bulunan defter ve belgelere ilişkin olarak hukuki ve cezai sorumluluğunun bulunduğunu ve davayı açmakta hukuki menfaati olduğunun tartışmasız olduğunu, mahkeme kararında belirtildiği gibi Vergi Dairesi’ne yapılacak herhangi bir başvuru imkanı bulunmadığını, davaya konu taleple ile ilgili olarak kanun boşluğu olduğunu, emsal Yargıtay ve Mahkeme kararlarında olduğu gibi hukuki boşluğun doldurularak zayi belgesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak talebi gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir.TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda, davacı avukat olup su baskını nedeniyle zayii olan serbest meslek makbuzları ile alış faturalarına ilişkin olarak zayii belgesi verilmesini talep etmiştir. Oysa yukarıda belirtilen yasa hükmünde, iş bu davanın ancak tacir sıfatını haiz olanlar tarafından açılabileceği açıkça belirtilmiştir. Avukat olan davacının talebinin TTK’nun 82/7 maddesine dayalı olmasına ve tacir sıfatının bulunmamasına göre bu davayı açma hakkı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları da bu yöndedir.Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/11/2019