Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1211 E. 2019/957 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1211
KARAR NO : 2019/957
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2018
NUMARASI : 2015/235 2018/125
DAVA : Alacak (Deniz Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/07/2019
Davanın kısmen kabulune yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, davalının ithal ettiği malların Çin’den İstanbul Kumkort Limanına taşıma işini müvekkilinin üstlendiğini ve malların taşındığını, ancak malların varış ihbarnameleri davalıya gönderilmesine rağmen davalı malları çekmediği gibi konteyneri boşaltmak için bir çaba da sarfetmediğini, kontenyner boşaltılmadığı sürece demuraj işlemeye devam edeceğini, yapılan görüşmelerden sonuç elde edilememesi üzerine başlatılan icra takibinin ise davalının itirazı ile durduğunu, icra takibinden sonra da demuraj işlemeye devam ettiğinden borç bakiyesinin büyüdüğünü ileri sürerek deniz taşımacılığından kaynaklanan 31.825-USD alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu her iki taşıma işine ilişkin ihbarname, e-posta ve faturaların müvekkiline ulaşmadığını, ayrıca … isimli gemi tarafından taşınan emtiaya ilişkin olarak müvekkilinin davacı tarafça kesilen 975-USD bedelli navlun faturası ile 350-USD bedelli liman içi hizmet faturasını ödediğini, ayrıca her iki taşımaya konu emtianın limana indirildiğini haber alan müvekkilinin emtiayı gümrükten çekebilmek adına gerekli işlemleri başlatmak istediğini, ancak davacı tarafça bazı belgelerin temin edilmemesi ve davacının hizmet kusuru nedeniyle emtianın gümrükten çekilemediğini, yine davacının bu taşımalar dolayısıyla gerçekten demuraj ücreti ödeyip ödemediğinin, ödemiş ise yapılan bu ödemenin hangi şekil ve esaslara göre ödendiğinin belirsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının alacak iddiasının 31.825- USD tutarında navlun, liman masrafları ve demuraj alacağı taleplerine ilişkin olduğu, bu miktarın davacının ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davacının talep ettiği toplam alacak miktarı içinde 3.100- USD navlun – deniz taşıma bedeli olduğu, taraflar arasında bu tutara ilişkin mutabakat yapılmadığı, ancak her iki taşımada taşınan mesafe farkı, taşıma zamanı, faturalar arasında 3 ayı bulan fark gözetildiğinde, davacının 3.100- USD navlun alacağı talebinde haklı görüldüğü, ayrıca 1.taşımada 975- USD navlun ve 350- USD liman masrafları toplamı 1.325-USD bedelin ödendiği, 2.taşımada yer alan 2 konteyner bakımından liman masrafı faturası bulunmadığı, öte yandan henüz davacıya dava dışı fiili taşıyan tarafından demuraj alacağı faturası tanzim edilmediği hususunun davacı yanca da kabul edildiği, dolayısıyla davacının yansıtma amaçlı fatura tanzimi için şartların mevcut olmadığı, yansıtma için öncelikle davacıya bu yönde talebin 3.kişi fiili taşıyandan gelmiş olması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.100-USD alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçındığını ve dolayısıyla HMK 222/5 maddesi uyarınca müvekkilinin lehe delil vasfı olan ticari defterleri ile alacak iddiasının ispat edilmiş sayılması gerektiğini, bu hususun gerekçeli kararda değerlendirilmediğini, ayrıca 1.ek raporda envanter defterinin sunulmadığı tespitine ilişkin bilirkişinin yerinde yaptığı incelemede, sehven envanter defterini incelemeyi unuttuğunu ve dosya içerisine 16.05.2017 tarihli dilekçeleri ile sunulan 2014-2015 yılları envanter defterinin açılışlarının yapıldığının ve ilgili sayfalarında davalının kayıtlarının bulunduğunun ortada olduğunu, 2-Konteyner demurajının yükün konteyner içinden boşaltıldığı zaman fatura edilmekte olduğunu, boşaltma anına kadar işlemeye devam eden günlük demuraj işleme tarifesinin bulunduğunu, müvekkilinin taşıyan sıfatı nedeniyle ilgili demurajın muhatabı konumunda olduğunu, ancak demuraj ücretini ödeyecek olan asıl muhatabın davalı olduğunu, dava dışı …. firması ile davacının iyi bir ticari ilişkisinin olması nedeniyle tahsil edilemeyen demuraj alacağının faturasının kesilme işinin sonraya bırakılmasının bu bedellerin talep edilemeyeceği anlamına gelmeyeceğini, dava dışı konteyner sahibi olan bu şirket tarafından söz konusu konteynerlerin demuraj bedellerine ilişkin faturalandırmanın konteynerların boşaltılması sonrası yapılacağını, kaldı ki …. firmasının, müvekkiline yaptığı bildirimde sadece bir konteynerden dolayı 35.280 USD demuraj alacağı oluştuğunu ve diğer konteynerin boşalması sonrası toplu olarak fatura edilerek talep edileceğini bildirdiğini,3-Demuraj bedelleri hariç tutulsa dahi, müvekkilinin … nolu 975 USD bedelli, … nolu 350 USD bedelli, … nolu 3.100 USD bedelli navlun + liman içi hizmetler faturaları nedeniyle en az 4.425 USD alacaklı olduğunun sunulan navlun ve masraf faturalarından da anlaşılmakta olduğunu, bu nedenle itirazları doğrultusunda yeniden hesaplama içermeyen 2. ek raporun kabulünün mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Navlun ücretine ilişkin savunmalarının dikkate alınmadığını ve yeterli inceleme yapılmadığını, cevap dilekçesinde belirtildiği üzere müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, deniz yoluyla taşıma işinden kaynaklanan bir kısım navlun, demuraj ve liman masrafı bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Dosya kapsamında mevcut belgelerden davalı alıcının aynı zamanda taşıtan olduğu, taşıma işleri organizatörü olduğu anlaşılan davacı ile anlaştığı ve buna göre davacının davalının yurtdışından ithal ettiği emtiaya ilişkin 2 adet taşıma işini organize ettiği, fiili taşımanın dava dışı … firması tarafından yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Davalı, 1.taşımaya ilişkin olarak davacı tarafça kesilen 975-USD bedelli navlun faturası ile 350-USD bedelli liman içi hizmet faturasının ödendiğini, diğer alacak taleplerini ise kabul etmediklerini, bu taşımalar kapsamında davacıya herhangi bir borcunun olmadığını savunmuş, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle navlun alacağı talebinin kabulüne, demuraj ve liman masrafı alacakları taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.Öncelikle dava dilekçesi ekinde toplam 33.150-USD bedelli fatura sunulmuş ise de, dava değeri 31.825-USD olarak gösterilmiş, kaldı ki davalı 22.11.2014 tarihli 975- USD bedelli navlun faturası, 22.11.2014 tarihli 350- USD bedelli liman içi hizmet bedeli faturasının ödenmiş olduğunu savunmuş ve kök raporda davacı kayıtlarına göre davacının 31.825-USD alacaklı olduğu ve söz konusu iki fatura bedelinin ödenmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş, davacı vekilinin 27.02.2018 tarihli 3.ek rapora beyan dilekçesi içeriğinden de alacak taleplerinin 3.100-USD bedelli navlun faturası ve 28.725-USD bedelli demuraj faturası olmak üzere toplam 31.825-USD olduğu anlaşılmıştır.O halde davacının bu davadaki talepleri 2.taşımaya ilişkin navlun alacağı ile her iki taşımaya ilişkin demuraj alacağından ibaret olup, liman masrafına ilişkin bir talebi bulunmamaktadır.İlk taşımaya ilişkin navlun faturasının 975-USD olup davalı tarafça ödenmiş olması, 2.taşımada 1 değil 2 adet konteyner taşıma işinin söz konusu olması ve dava dışı fiili(asıl) taşıyan tarafından davacı adına kesilen 2.taşıma navlun faturasının 2.700-USD olması, her iki taşıma arasındaki mesafe farkı, taşıma süreleri ve taşımaların kendi aralarında geçen zaman dikkate alındığında davacının 2.taşıma için 3.100-USD navlun alacağı talebinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, yargılama sırasında bilirkişi raporlarına da itiraz etmeyen davalının navlun alacağına ilişkin soyut nitelikteki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacının demuraj alacağı talebine gelince, kural olarak demuraj ücretinden taşıtan davalı sorumlu ise de, alt taşıyan(organizatör) olan davacının bu bedeli talep edebilmesinin öncelikli koşulu, demuraj bedelini konteyner tedarik eden ve fiilen taşıyan … firmasına ödediğini ispat etmesi olup, davacı kendisinden bu yönde talepte bulunulduğunu veya böyle bir ödeme yaptığını ispat edemediği gibi; demuraj ücretine ilişkin davalının sorumluluğunu düzenleyen davalı ile akdettiği ayrı bir sözleşmeye de dayanmamıştır. Davacı tarafında düzenlenen varış ihbarnamesindeki kayıt ise tek başına yeterli görülmemiştir(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03.11.2015 tarihli 2014/12287 E., 2015/11462 K. sayılı ve 14.12.2015 tarihli 2015/5836 E., 2015/13401 K. sayılı emsal kararları).Öte yandan davalı ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini sunmamış olsa bile, HMK 222/5 maddesi uyarınca bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak buna dayanmasına bağlıdır(Emsal: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 tarihli 2014/11-1159 E., 2016/967 K. sayılı kararı). Ne var ki davacı davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmamış ve dolayısıyla demuraj faturasına dayalı alacak iddiasını ispat edememiştir. Bu durumda ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL nin mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalıdan alınması gereken 572,56- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 143,14- TL harcın mahsubu ile bakiye 429,42- TLnin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,Gerekçeli kararın birer örneğinin taraflara tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 04/07/2019