Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/121 E. 2018/1300 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/121
KARAR NO : 2018/1300
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI : 2015/659 Esas 2017/362 Karar
DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile…Sigorta arasında ….A.Ş. tarafından İspanya’ da yerleşik …S.A şirketine satılan 15/12/2014 tarih ve 955204 nolu fatura muhteviyetı kangal demir yükünü nakliye rizikolarına karşı sigortaladığını, İzmir Aliağa Limanından ,ispanya Sevilla Limanına davalı tarafından … gemisiyle taşındığını , yükün tahliyesi sonrasında yükte paslanma şeklinde hasar tespit edildiğini beyanla; hasarın deniz taşıması sonrasında tesbit edildiğini taşıyanın hasarı gidermekle yükümlü bulunduğunu beyanla ; müvekkilince sigortalı yük alıcısına ödenen 23.519,60-euro’nun 17/04/2015 tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıl vadeli euro mevduatına uygulanan en yüksek orandaki faizi ve diğer fer’ileri birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının dosya sunulan yabancı dildeki belgeleri tercüme ettirmesi gerektiğini, çarter partide bulunan tahkim klozu neticesine tahkim itirazı bulunduğunu belirterek davanın görev yönünden reddedilmesi gerektiğini, inceleme ve bildirim yükümlülüğünün sigortalı tarafından yerime getirilmemiş olmakla davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, hasarın yükte, gemiye yükleme yapılmadan önce var olduğunu, gemi kaptanının bu hususu konişmentoya kayıt olarak düştüğünü, sigorta şirketinin sigorta tazminatını ödememesi gerekirken haksız durumda olan sigortalısına ödeme yapıp ardından bu zararın müvekkillerinden talebinin kötü niyet girişimi olduğunu, sörvey raporu uyarınca gemide ve yükte uygulanan gümüş nitrat testinin negatif sonuç verdiğini, yükün gemiye yükleme işlemi gerçekleştirilmeden önce paslı vaziyette olduğunu, yüklemeye yağmurlu havada ara verilmediğini, tahliye limanında yük boşaltıldıktan sonra birkaç gün rıhtım yüzeyinde bekletildiğini ve dolayısıyla bunun yükte hasara sebebiyet verdiğini, hasarın artmasına neden olduğunu, lekelerin bekleme sırasında oluştuğunu dolayısıyla sorumluluk tevcihinin mümkün olmadığını, ekspertiz raporunun tahliyenin bitiminden 1.5 ay sonra tanzim edildiğini, tespitlerin yükleme ya da tahliye operasyonuna fiili bir katılım olmadan yapıldığını ve gerçeğe aykırı bulgular içerdiğini, ekspertiz raporu uyarınca sigorta tazminatına dahil edilen %10 ilave bedelinin müvekkillerin tahsil edilemeyeceğini, davanın tahkim şartı nedeniyle görev yönünden, dava şartı noksanlığı nedeniyle usul yönünden ve her halükarda esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, hasarın büyük olasılıkla denizde gemi ile taşıma operasyonu sırasında değil, konişmentoda mübrez çekince kaydı dikkate alındığında işbu taşıma öncesinde gerçekleşebileceği kanaatine varıldığı, yükleme öncesinde konişmentoya derc edilen çekince kapsamında yüklenen ve varma limanında ortaya çıktığı belli olan pas olgusunun donatanının sorumluluğunu gerektirecek şekilde oluştuğu hususunun net bir şekilde tespit olunamadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; hasarın deniz taşıması sırasında yükün ıslanarak paslanması sebebiyle meydana geldiğini, dosyada mübrez yükleme anında yapılan gümüş nitrat testi ile hem de fotoğraflarla sabit olduğunu, gümüş nitrat testlerinden birinin yükleme limanında birinin ise tahliye limanında yapıldığını, bunlardan yükleme limanında yapılan testin negatif çıktığını, TTK m.1230 ve m.1239 hükümleri gereği davalı taşıyanların asli sorumlulukların yükü konşimentoda teslim aldıkları şekilde gönderilene teslim etmek olduğunun tereddütsüz olduğunu, taşıyanların navlun sözleşmesi ve konşimentoya da sorumluluklarını azaltacak yada kaldıracak kayıtlar koyamayacaklarını, hükmün yeterli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile oluşturulduğunu, mahkeme kararında oldukça belirsiz ve netlikten uzak ifadelerle hüküm tesis edildiğini, hasarın üre kaynaklı olabileceğinin araştırılmadığını, hasarın deniz taşıması sırasında davalıların sorumluluğunda meydana geldiğinin dosyadaki mübrez belgeler ile sabit olmakla birlikte aksi kanaatte olunması halinde de ispat yükünün davalılarda olduğunu belirterek istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına, gerek görülmesi halinde itirazların teknik yönünün incelenmesi için yeniden bilirkişi raporu alınmasına, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :TTK nun 1178-(1) maddesi uyarınca taşıyan navlun sözleşmesinin ifasın da ,özellikle eşyanın yükletilmesi ,istifi ,elden geçirilmesi ,taşınması ,korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür.
“(2)Taşıyan eşyanın ziya ve hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan ,ziya hasar veya teslimde gecikmenin ,eşyanın taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumludur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Konşimento da yükün güverte altına atmosferik paslı olarak yüklendiğine ilişkin kayıt konulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda yükleme limanında ; gemiye yüklemenin (donatan adına ) yük sörveyi nezaretinde yapıldığı anlaşılmakla sörveyör kaptan … tarafından düzenlenen raporda ; yükün fabrikadan geminin kenarına üstü açık kamyonlarla getirildiği ;yüke ve ambara gümüş nitrat testi uygulandığında sonucun negatif çıktığı, yükün 1 nolu ambara 1246 adet kangal ,2 nolu ambara 732 adet kangalın yüklendiği, 13.mm lik kangallar haricin de 1674 demir kangalın ıslak olarak ve atmosferik paslı olarak yüklendiği 13 mm lik olanların iyi ve kuru durumda oldukları ,yükleme öncesi ambar tabanına tahta kasalar yerleştirildiği ,yüklemede bez sapan ve bir adet sahil vinci ambarda da forklift kullanıldığı, yükteki ıslanmaya ilişkin hasar durumunun kaptana bildirildiği ve hasar durumunun ordinoya yazıldığı hususları kayıt altına alınmıştır.
Sigortalı … tarafından da yükleme için sörvey ataması talep edildiği ,…AŞ tarafından düzenlenen sörvey raporunda ;yükün dokuma sapanlar kullanılarak yüklendiği,istif tahtası yapıldığı bildirildiği ancak ambarların durumu veya yükleme sırasında yükün durumu ,gümüş nitrat testi uygulandığı hakkında bir kayıt-açıklama içermemektedir.
Boşaltma limanında ise ; 8.1.2015 tarihinde tüm tarafların katılımıyla müşterek sörvey yapıldığı düzenlenen sörvey raporunda ; 59 adet hasarlı kangal üzerinde 9 ayrı gümüş nitrat testi uygulandığı tamamının negatif çıktığı, yükleme limanında her iki taraf adına yapılan sörvey raporlarının birbiriyle örtüştüğü ; sonuç olarak hasarın gemide oluşmadığı,kangallarda bulunan gübre,kum,zeytin türevi olduğu görünen lekelerin kangalların … ‘da tahliye edildikten sonra rıhtım yüzeyine konulması ve rıhtımdan 250 metre uzaklıkta bulunan TRH nin tesislerine taşınana değin bir kaç gün bu yüzeyde kalması neticesinde oluştuğu sonucuna varıldığı, 11.5 ve 13 mm lik kangalların alıcı tarafından hasarsız olarak kabul edildiği ancak 57 kangalın paslanmış olduğunun ,sovtaj yapılarak hasarın tesbit edildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde toplanan tüm delillere göre İzmir Aliağa /Sevilla limanı arasında yapılan deniz taşıması sırasında ; 13 mm lik kangallar dışındaki diğer tüm kangalların yağmur altında yüklendiği, bu nedenle toplam 1674 adet kangalın ıslak vaziyette ve atmosferik olarak paslı vaziyette yüklendiğinin konşimentoya yazılan kayıttan ve yükleten ve donatan adına yapılan sörvey raporlarında birbirine aykırı olmayan kayıtlardan anlaşıldığı ; yükteki ıslanmanın deniz suyundan olmadığının donatan adına yükleme limanında ,boşaltma limanında atanan müşterek sörvey tarafından yapılan gümüş nitrat testlerinde sonucun negatif olmasından anlaşıldığı , bu sebeple hasarın yükleme operasyonu sırasında yağan yağmur nedeniyle ıslanma neticesi meydana geldiğinin kabulü gerekmektedir.
Sörvey raporunda rulo şeklinde sarılmış kangalların kuru olanların açıkça belirlendiği ;boşaltma limanında da kuru olarak yüklendiği sörvey raporunda yazılı olan kangallarda bir hasar bulunmadığı ve alıcı tarafından emtianın tümüyle hasarsız kabul edildiği ; yağmur altında yüklendiği yazılı olan diğer kangallarda hasar mevcut olmasına göre hasarın yağmurda ıslanma neticesi meydana geldiğinin kabulü gerektiği ,”eşyanın taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana geldiği”nin kanıtlanamadığı davalı taşıyanlara kusur izafe edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine ilişkin hükümde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davalılar gider avansından karşılanan 23,65- TL posta masrafının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 25/10/2018