Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1209 E. 2019/902 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1209
KARAR NO : 2019/902
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2017
NUMARASI : 2015/936 E.- 2017/965 K.
DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/06/2019
Davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 25.03.2015 tarihinde satın aldığı malzemelere karşılık 30.09.2015 tarihli bir çek keşide ederek verdiğini, düzenlenen irsaliyeli faturada fiili sevk tarihinin 25.03.2015 olarak belirtildiğini, taraflar arasındaki şifahi anlaşmaya göre de malların satın alındığı tarihte gönderileceğini, ancak davalının malzemeleri göndermediğini ve bedelsiz kalan çeki iade etmediğini, ayrıca davalı lehine 29.03.2015 tarihli bir çek keşide edildiğini, ancak daha sonra yapılan yazılı anlaşma gereği bu çekin yerine 29.04.2015 tarihli bir çek verildiğini, ancak 29.03.2015 tarihli çekin iade edilmediğini, daha sonra bu çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olabileceğinin öğrenildiğini ileri sürerek müvekkilinin her iki çek nedeniyle de davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili yasal sürede davaya cevap vermemiş, yasal süreden sonra sunduğu beyan dilekçesinde, dava konusu 30.09.2015 tarihli 38.180-TL bedelli çekin, taraflar arasında mutabık kalınan 24.03.2015 tarihli belgede yazılı ürünlerin bedeli 34.054,80-TL ve geçmişten kalan alacak 4.130-TL toplamı olarak müvekkiline verildiğini ve 25.03.2015 tarihli 34.054,80-TL bedelli irsaliyeli faturaya konu ürünlerin davacıya teslim edildiğini, dava konusu 29.03.2015 tarihli 14.000-TL bedelli çekin ise müvekkili uhdesinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 29/04/2015 keşide tarihli çek suretinde 29/03/2015 tarihli çekin iade edileceği hususunun davalı şirket temsilcisinin imzalı beyanıyla belirtildiği, davalı bu çekin kendilerinde olmadığını ileri sürmüş olsa da, icra dosyası incelendiğinde aynı numaraya sahip çekin keşide tarihinin 29/09/2015 olarak değiştirildiğinin görüldüğü, davalının bu tutara tekabül eden mal teslimini gerçekleştirdiğini ispatlaması gerektiği, öte yandan 38.180-TL bedelli çeke ilişkin olarak davacı 34.054,80 TL bedelli faturayı kayıtlarına almış olup bu hususun mal teslimine karine teşkil edeceği, ancak davalının 4.130-TL tutarında malın teslim edildiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 38.180 TL bedelli, 30/09/2015 keşide tarihli, … numaralı çek yönünden davacının davalıya 4.130 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair menfi tespit isteminin reddine, 14.000 TL bedelli, 29/03/2015 keşide tarihli, … numaralı çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet sübut bulmadığından her iki çek açısından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davalının 38.180-TL bedelli çek karşılığında mal teslim ettiğini ispat edemediğini, faturanın ticari defterlerde kayıtlı olmasının mal teslimi ispata yeterli olmadığını,2-Kötüniyet tazminatı şartları oluştuğu halde reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, zira davalının ihtara rağmen 38.180-TL bedelli çeki iade etmeyerek kötüniyetli davrandığını, ayrıca 29.03.2015 tarihli çekte tahrifat yaptığının tespit edildiğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve talepleri gibi davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, mal alımına karşılık avans olarak verilip bedelsiz kaldığı ileri sürülen çek nedeniyle ve borcun yenilenmesi mahiyetinde verilen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı, dava konusu … nolu 30.09.2015 tarihli 38.180-TL bedelli çekin, … seri sıra nolu 25.03.2015 tarihli ve fiili sevk tarihli, 34.054,80-TL bedelli irsaliyeli faturaya ve davacının geçmişten kalan 4.130-TL borcuna mahsuben verildiğini, … nolu 29.03.2015 tarihli 14000 TL bedelli çekin ise kendisinde olmadığını savunmuştur.İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle … nolu 29.03.2015 tarihli 14000 TL bedelli çeke yönelik menfi tespit isteminin kabulüne, … nolu 30.09.2015 tarihli 38.180-TL bedelli çeke yönelik menfi tespit isteminin kısmen kabulüne, davacının kötüniyet tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiştir. Satış sözleşmesinde tarafların edimlerini aksine anlaşma olmadığı takdirde, aynı anda ifa etmeleri kural olduğundan, peşin satış karinesi uyarınca davacının … nolu 30.09.2015 tarihli 38.180-TL bedelli çekin çekin avans niteliğinde verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille kanıtlaması gerekir(Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 18.09.2017 tarihli 2016/10462 E., 2017/5933 K. sayılı emsal kararı). İlk derece mahkemesince davacının bu çeke yönelik avans iddiası haklı kabul edilerek kısmen kabul kararı verilmiş ve hükmün gerekçesi davalı tarafça istinaf konusu edilmediğinden, bu husus kesinleşmiştir.Bununla birlikte … nolu 30.09.2015 tarihli 38.180-TL bedelli çekin, … seri sıra nolu 25.03.2015 tarihli ve fiili sevk tarihli, 34.054,80-TL bedelli irsaliyeli faturaya ilişkin olarak düzenlendiği davacının da kabulünde olup, bu faturanın ise davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davalının bu tutarda malı davacıya teslim ettiğini ispat ettiğinin kabulü gerekir(Yargıtay 19.HD.’nin 30.10.2017 tarihli 2016/13252 E., 2017/7401 K.sayılı emsal kararı). Dolayısıyla davacı tarafça bu çekin 34.054,80-TL’lik kısmına yönelik bedelsizlik iddiası ispat edilememiştir. Davacının İİK 72/5 maddesine dayalı kötüniyet tazminatı talebine gelince; dava konusu 060601 nolu 30.09.2015 tarihli 38.180-TL bedelli çek davalı tarafından davacı aleyhine 02.12.2015 tarihinde İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konu edilmiş ve bu çekin 4.130-TL’lik kısmı yönünden davacı menfi tespit isteminde haklı görülmüş ise de, bu kısma yönelik mal teslimini ispat edemediği kabul edilen davalının kötüniyetli olarak icra takibi başlattığı kabul edilemeyeceği gibi; dava konusu … nolu 29.03.2015 tarihli 14.000 TL bedelli çeke yönelik İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibinin ise davalı tarafından değil, dava dışı … isimli şahıs tarafından başlatıldığı dikkate alındığında bu çek yönünden de şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebi yerinde görülmemiştir.O halde ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 310- TL’den mahsubu ile 265,60-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 27.06.2019