Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1205 E. 2019/887 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1205
KARAR NO : 2019/887
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2017
NUMARSI : 2010/322 E.-2017/480 K.
DAVA :Menfi Tespit(Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 27/06/2019
Davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacılar vekili, müvekkili şirket ile davalı müflis …. A.Ş. arasında 2003 yılından beri süregelen ticari ilişkide davalının müvekkilinden olan alacaklarının teminatı olarak … adlı bir sözleşme akdedildiğini, ayrıca bu sözleşmeye istinaden müvekkillerince düzenlenen 30.09.2003 tarihli 20.000-USD bedelli teminat senedinin de davalıya verildiğini, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona ermesine ve müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcu olmamasına rağmen davalının türlü bahanelerle müvekkilini oyalayarak teminat senedini iade etmediğini, daha sonra davalının kötüniyetli olarak bu senedi kardeş şirketi olan davalı …. Ltd. Şti.’ne verdiğinin, onun da teminat olarak davalı bankaya verdiğinin çekilen protesto ile öğrenildiğini ileri sürerek müvekkilinin dava konusu senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, senedin iptali ile müvekkiline iadesine, %40’tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı banka vekili, müvekkili ile davalı …. Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmeleri uyarınca adı geçen davalıya krediler kullandırıldığını, diğer davalı…. A.Ş.’nin ise sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak borcun ödenmemesi üzerine ilamsız icra takipleri başlatıldığını, dava konusu senedin ise davalı kefil …. A.Ş. tarafından ciro edilerek davalı … Ltd. Şti.’ne verildiğini, onun tarafından da kredi borcunun teminatı olarak ve tahsil edildiğinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere ciro edilerek müvekkiline verildiğini, davalı …. Ltd. Şti.’nin senedi “bedeli teminattır” şeklinde ciro ederek verdiğini, ancak senet tahsil edilemediği için senet borçluları hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, bu senetle ilgili olarak müvekkilinin iyiniyetli hamil konumunda olduğunu, davacı tarafın şahsi defilerini müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini savunarak davanın reddini ve %40’tan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacılar ile davalı müflis …. A.Ş. arasındaki ticari ilişki çerçevesinde bu şirkete 20.000 -USD tutarında teminat senedinin verildiği, daha sonra taraflar arasındaki ticari ilişki sona ermiş ve davacının bu davalıya karşı herhangi bir borcu kalmamış olmasına rağmen, davalının bu senedi diğer davalı …. Ltd. Şti.’ne, bu şirketin de teminat senedini davalı bankaya verdiği, bilirkişi kök ve ek raporu ile davacının davalı müflis … A.Ş.’ne borçlu olmadığının tespit edildiği, diğer davalıların ise iyi niyetli hamil konumunda oldukları gerekçesiyle davalı Ufotek Bilg. A.Ş.’ne karşı açılan davanın kabulü ile; davacının icra takibine konu senet nedeniyle adı geçen davalıya borçlu olmadığının tespitine, diğer davalılara karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 30.09.2003 tarihli …başlıklı belgede dava konusu senedin teminat senedi olduğunun açıkça yazılı olduğunu, ancak ilişki sona ermesine ve müvekkilinin borcu bulunmamasına rağmen davalı … AŞ.’nin senedi kardeş şirketi olan davalı …. Ltd. Şti.’ne verdiğini, onun da yine teminat olarak davalı bankaya verdiğini, senedin teminat senedi olarak verildiğinin davalı … Ltd. Şti. tarafından davalı bankaya hitaben yazılan yazıda da belirtilmiş olduğunu, davalı bankanın da davalı …Ltd. Şti.’nin durumunu bildiği halde sırf diğer davalıya verdiği krediyi tahsil edebilmek için 3.kişi konumundaki iyiniyetli müvekkillerini mağdur ettiğini, davalı bankanın farklı kişi ve şirketlere ait senetleri davalılara kredi vermek için toplayarak bu kişilerin de mağduriyetine neden olduğunu, dolayısıyla iyiniyet ve dürüstlük kuralına da aykırı davrandığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, teminat olarak verildiği ve bedelsiz kaldığı ileri sürülen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davalı banka, dava konusu bononun davalı … Ltd. Şti. ile akdetmiş olduğu ve diğer davalı tarafından kefil sıfatıyla imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin borçların teminatı olarak verildiğini, kendisinin iyiniyetli hamil olduğunu savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişler, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı müflis …. A.Ş. hakkında açılan davanın kabulüne, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı müflis … A.Ş. tarafından istinaf edilmemiş olduğuna göre, dava konusu bononun davacı tarafça teminat senedi olarak düzenlenip davalı …. A.Ş.’ne verildiği ve bedelsiz kaldığı hususları kesinleşmiştir. Dava konusu bono incelendiğinde, keşidecisi davacı şirket, aval verenleri diğer davacılar, lehdarı davalı … A.Ş. olan,30.09.2003 keşide ve 15.08.2009 vade tarihli, 20.000-USD bedelli, arka sayfasında sırasıyla davalı … A.Ş. ve davalı …. Ltd. Şti. ciroları olan, davalı ….Ltd. Şti.’ne ciro edilirken “bedeli teminattır” kaydının bulunduğu bono olduğu görülmüş, yine davacı tarafça sunulan …. başlıklı belgede davacı şirketin davalı … A.Ş.’ne karşı 20.000-USD’na kadar olan borçlarının teminat alındığının, alt kısmında el yazısı ile bu belgeye istinaden davacı tarafından aynı bedelli bir teminat senedi verildiğinin belirtildiği görülmüştür. Takip dayanağı bononun arka yüzündeki ciroda “bedeli teminattır” ibaresi mevcut ise de, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belgeyle kanıtlanmadığı sürece tek başına bononun kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkilemeyecektir, dolayısıyla davacının TTK 778/1-a maddesi yollamasıyla 687/1 maddesi uyarınca davalı …A.Ş. ile akdetmiş olduğu …. başlıklı belgeden ve sonrasında senedin bedelsiz kaldığından diğer davalıların da haberdar olduğunu, buna rağmen kötüniyetli olarak bonoyu iktisap ettiklerini ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 24.11.2014 tarihli 2014/13366 E., 2014/16755 K. sayılı emsal kararı). Davalı…. A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde , davalı … Ltd. Şti. yetkilisi ile diğer ortağının aynı zamanda davalı ….A.Ş. yetkilisi ve ortağı oldukları, yine …. Ltd. Şti.’nin eski ortaklarının neredeyse tamamının şirket yetkilisi ile aynı soyadını taşıdığı, dolayıyla …. Ltd. Şti.’nin dava konusu senedin bedelsiz olduğunu bilebilecek durumda olduğu ve iyiniyetinden söz edilemeyeceği, bununla birlikte davacının, davalı bankanın senedin bedelsiz olduğunu bildiği ve buna rağmen kötüniyetli olarak iktisap ettiğini ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır. O halde ilk derece mahkemesince davalı bankaya yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmakla birlikte, davalı …Ltd. Şti.’ne yönelik davanın kabulü gerekirken reddi doğru görülmemiş, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2017 Tarihli 2010/322 Esas 2017/480 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;”Davalı….Bankası T.A.O. hakkında açılan davanın REDDİNE,Davalılar Müflis … San. Ve Tic. A.Ş. ile …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın KABULÜ ile, davacıların İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibine konu senetten dolayı adı geçen davalılara borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,”İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;”Alınması gereken 2.035,64-TL nispi harçtan 443,60- TL peşin nisbi harcın mahsubu ile bakiye 1.592,04- TL nispi karar ve ilam harcının davalılar Müflis … San. Ve Tic. A.Ş. ile…. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafça ödenen 443,60- TL peşin harcın davalılar Müflis …. San. Ve Tic. A.Ş. ile …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,Davacı tarafça yapılan 25,40-TL ilk masraf, 500,00 TL bilirkişi ücreti ile 141,50- TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 666,90- yargılama giderinin davalılar Müflis … San. Ve Tic. A.Ş. ile … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı …. Bankası T.A.O.’na yönelik yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,Davalı … Bankası T.A.O tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Davacılar vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 3.576- TL vekalet ücretinin davalılar Müflis … San. Ve Tic. A.Ş. ile …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,Davalı …Bankası T.A.O. vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 3.576- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Bankası T.A.O.’na ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 31,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 85,70-TL’nin hazineye irad kaydına,Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 203-TL istinaf yargılama giderinin kabul-red oranına göre 176,50- TL’sinin davalılar Müflis …. San. Ve Tic. A.Ş. ile …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 27/06/2019