Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1199 E. 2019/962 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1199
KARAR NO : 2019/962
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI : 2015/384 E.-2017/871 K.
ASLİ MÜDAHALE
DAVA : ŞİRKET FESHİ
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/07/2019
Taraflar arasında görülen davada verilen hükmün asli müdahale talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
GEREKÇE: Dava, TTK 530. m. uyarınca davalı şirketin organsız kalması nedeniyle feshi, bunun mümkün olmaması halinde TTK 531. m. uyarınca haklı nedenle feshi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında şirketin organ boşluğunun doldurulduğu ve fesih-tasfiyeyi gerektirecek koşulların ortadan kalktığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, dava tarihi itibariyle davalı şirketin toplam 1.700.000 hissesinin 849.997,73 adedinin davacıya, 850.000 adedinin dava dışı … ve 2,27 adedinin … ait olduğu, … şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu, bununla birlikte yargılama sırasında davalı şirketin 2016 yılına ait olağanüstü genel kurul toplantısının 18.05.2017 tarihinde yapıldığı ve şirketin yönetim kurulu başkanlığına davacının seçildiği, kararın 11.07.2017 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, bu şekilde davacının davalı şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu başkanı olduğu ve yönetim kurulu seçimi yapılıncaya kadar görevlendirilmiş olan yönetim kayyımlarının görevlerinin ise sona erdiği, buna rağmen hükmün önce azledilen vekillere, daha sonra ise yönetim kayyımlarına tebliğ edildiği, bu haliyle tebliğin usulsüz olduğu, öte yandan davacı ile davalı şirket arasında, davanın ve uyuşmazlığın niteliği de gözetildiğinde açık bir menfaat çekişmesinin ortaya çıktığı anlaşılmakla, işbu dava bakımından TMK’nın 426. maddesi doğrultusunda, davalı şirkete bir temsil kayyımının atanmasının zorunlu hale geldiği anlaşılmaktadır. O halde ilk derece mahkemesince öncelikle davalı şirkete bir temsil kayyımı atanmasının sağlanması, ardından hükmün ve asli müdahale talep eden tarafın istinaf dilekçesinin davalı şirkete tebliği ile yasal istinaf süresinin beklenilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İlk derece mahkemesince öncelikle davalı şirkete bir temsil kayyımı atanmasının sağlanması, ardından hükmün ve asli müdahale talep eden tarafın istinaf dilekçesinin davalı şirkete tebliği ile yasal istinaf süresinin beklenilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın Dairemize gönderilmek üzere GERİ ÇEVRİLMESİNE,HMK 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 04/07/2019