Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1195 E. 2020/224 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1195
KARAR NO : 2020/224
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2018
NUMARASI : 2017/520 Esas 2018/214 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/02/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesinde İzmit Şubesinden Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında iki adet kredi kullandığını ve her iki krediyi farklı zamanlarda erken kapattığını, müvekkilinin … risk numaralı kredi borcunun 365.000-TL olduğunu ve 13/04/2017 tarihinde 314.475,24- TL kredi borcu için 21.996,17- TL komisyon ve 1.099,81- TL BSMV ödendiğini, yine müvekkilinin … risk numaralı kredi borcunun 250.000-TL olduğunu ve 12/04/2017 tarihinde 172.826,42 TL kredi borcunun 12.082,37- TL komisyon ve 604,12- TL BSMV ödendiğini, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin erken ödemeye ilişkin komisyon alacağına ilişkin düzenleme genel işlem koşulları çerçevesinde kabul edilmeyeceğini ve müvekkilinden haksız tahsil edilen komisyon bedellerinin iadesinin gerektiğini beyanla müvekkilinden haksız olarak tahsil edileren bedelin müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun hukuka, kanuna ve Yargıtay kararlarına uygun olduğunu, tacir olan müvekkilini bankanın sözleşme gereği erken kapama komisyonu talep etme hakkı bulunduğunu, müvekkili bankanın İzmit şubesince kredili müşterisi olan davacıyla 07/10/2016 ve 21/03/2013 tarihlerinde kredi kullandırıldığını ve davacının kredi kullandığı müvekkili bankaya müracatta bulunarak kullandığı kredileri erken kapatmak istediğini bildirdiğini, söz konusu talebe istinaden davacının kredi kapama tutarına herhangi bir itirazda bulunmaksızın cari hesap şeklinde işleyen kredi borcunu kendi rızası ile vadesinden önce ödeyerek kapattığını, tacir sıfatına haiz olan davacının genel kredi sözleşmesi imzalayarak müvekkili bankadan ticari kredi kullandığını, komisyon alınma işleminin sadece davacıya uygulanan bir düzenleme olmadığını, Yargıtay kararları gereğince de müvekkili bankanın davacıdan erken ödeme komisyonu talep hakkı bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; taraflar arasındaki ilişkinin ticari mahiyette olduğu, sözleşme serbestisi kapsamında davacının erken ödeme nedeniyle fazladan ödeme alınacağına ilişkin sözleşmedeki oran belirtmeyen 2.8.1 maddesini de imza atmak suretiyle kabul ettiği, söz konusu uygulamanın bankacılık kanunu ve uygulama alanı bulan kanunlar kapsamında hukuka aykırı olmadığı, uygulama miktarı yönünden ise bilirkişi raporuna göre tek seferde borcu kapatacak toplam ödenen miktarın %10’u oranında alınan erken kapama ücretinin fahiş olduğu, kredi sözleşmesinin 5.11.5 maddesine, mevcut banka uygulamalarına ve hakkaniyete göre bu oranın %3 olması gerektiğinin tespit edildiği, bilimsel ve dava kapsamına uygun olan bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği, bununla birlikte bilirkişinin raporda tespit etmiş olduğu miktar olan 15.349,98 TL’nin erken kapama komisyonu olarak banka tarafından alınması gereken miktar olduğu,taleple bağlılık kuralı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının tacir olup sözleşme hükümleri ile bağlı olduğunu, tacir olan müvekkili bankanın erken ödeme komisyonu talep etme hakkının bulunduğunu, sözleşmelerin 3.sayfası 2.8.1. maddesinde erken ödemenin düzenlendiğini, buna dayanılarak davacıya kapama bakiyelerinin bildirildiğini, sözleşmede herhangi bir oran belirtilmediği ancak müvekkili bankanın alacağı komisyon tutarlarının açıkça belirtildiğini, davacı tarafın kredi kapama tutarlarına herhangi bir itirazda bulunmaksızın, kredi borcunu kendi rızası ile vadesinden önce ödediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hatalı hazırlanmış olup, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporun sonuç kısmında sözleşmenin 5.11.5.maddesine dayandırarak %3 oranı üzerinden hesaplama yapıldığını, fakat dayanak maddenin davayla ilgisi bulunmayıp, dava konusunun sözleşmenin 2.8.1. maddesi olduğunu, dosyada eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, Yargıtay kararlarına göre, konusunda uzman bilirkişiden alınacak raporla diğer banka uygulamalarının ortalamalarının alınması gerektiğini, çıkan sonuç ile davalı bankanın uyguladığı oran karşılaştırılarak oranın fahiş olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, kredi sözleşmeleri uyarınca tahsil edilen kredilerin erken kapanması nedeniyle ödenen erken kapama ücretinin tahsili istemine ilişkindir.6098 sayılı TBK’nın 96. maddesi uyarınca erken ifa sebebiyle kanun, sözleşme ya da adet gereği olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz.Taraflar arasında imzalanan ve erken ödeme halinde erken kapatma komisyonu tahsil edilebileceği düzenlemesini içeren sözleşmede oran belirtilmiş ise bu oran üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Herhangi bir oran belirtilmememiş ise ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre değiştirilen 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi uyarınca ilan ve yayım yapılmışsa bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, yapılmamışsa emsal banka uygulamalarının uyuşmazlık konusu erken kapama komisyonu kesintilerde uyguladıkları oranlarda getirtilip diğer bankalarca uygulanan oranların araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. (Yargıtay11HD’nin 11/10/2018 tarihli 2016/12666 E-2018/6233K ..,Yargıtay11HD’nin 25/09/2018 tarihli 2017/276 E-2018/5662 Karar sayılı ilamları),Davacı banka sözleşmede belirlenen oranın erken ödemeye ilişkin olmadığını ve uygulanamayacağını bu nedenle sözleşmelerde oran bulunmadığını, oran olmasa dahi davacıya erken ödeme ücretlerinin yazılı olarak bildirildiğini ve davacının herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın ödemede bulunduğunu ileri sürmektedir. Taraflar arasında imzalanan 21.03.2013 tarihli kredi sözleşmesinin 5.11.5 maddesinde erken ödeme komişyonu oranı %3 belirlenmiş olmasına göre bu kredi yönünden bankanın talep edebileceği erken kapama ücreti oranı %3 olduğunun kabulü gerekir. Davaya konu 07.10.2016 tarihli kredi sözleşmesinin 2.8.1 maddesinde bankanın erken ödeme ücreti alabileceği belirtilmiş, ancak bu ücretin oranına ya da hesaplama tarzına sözleşmede yer verilmemiştir. Davacı banka tarafından komisyon ücretlerinin davacıya yazılı olarak bildirildiğine dair herhangi bir belge sunulmadiğı gibi davacı da erken ödeme komisyonuna ilişkin ödeme dekontlarında da dava açma hakkını saklı tutmuştur. Davalı banka %10 oranında erken ödeme komisyonu tahsil etmiş, emsal bankalar ise ticari kredilerde erken ödeme komisyon ücret için %3 oranını uygulanmıştır. Emsal banka uygulamalarına göre davacı banka tarafından uygulanan oranın orantılı olmadığı, fahiş olduğu anlaşılmıştır. Buna göre davacı bankanın, cari bankacılık uygulamasına göre (%3 oranda) 15.349,98-TL erken kapama komisyon ücreti alması taraflar arasındaki menfaat dengesine uygun olacaktır. Bu durumda mahkemece davalı bankanın cari bankacılık uygulamasına göre talep edebileceği (%3 oranda) erken kapama komisyon ücretine göre fazla tahsil ettiği erken kapama ücretinin taleple bağlı kalınarak iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.048,55- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 262,14- TL harcın mahsubu ile bakiye 786,41- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 14,-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/02/2020