Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1188 E. 2020/226 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1188
KARAR NO: 2020/226
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2018
NUMARASI: 2014/1604 Esas 2018/86 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/02/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı müflis … A.Ş’nin … Bankası bünyesinde devren birleştirilen … Bankası T.A.Ş.’nin devir öncesi kredili müşterisi olduğunu, imzaladığı Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kredi kullandığını, … ve davalı …’nun sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, müvekkili banka tarafından alacaklarının tahsili amacı ile mirasçılar aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını,davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarını taşımadığını, borca batık bir mirası kabul etmediklerini tüm bu nedenlerle davanın esasına girmeden zamanaşımı ve reddi miras yönünden davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı icra takip dosyasının Genel Kredi Sözleşmesine dayandığı, İcra takip talebinde Davalı …’nun borçlu olarak gösterilmesinin, Genel Kredi Sözleşmesinde Müşterek Borçlu/ Müteselsil Kefil …’nun mirasçısı olmasından kaynaklandığının açıkça icra takip talebinde belirtildiği; Genel Kredi Sözleşmesinin 18/12/1996 tarihinde düzenlendiği , davacının Murisi …’nun ise 08/05/1993 tarihinde vefat etmiş olduğu, bu haliyle Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, 18/12/1996 tarihi itibariyle davacının Murisi …’nun hayatta olmadığı bu haliyle sözleşmenin altındaki imzanın ona ait olma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafın davasının reddine karar verilmiştir. Davalı kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de; 5411 Sayılı Kanunun 138.md. uyarınca 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Fon hakkında uygulanamayacağından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi reddedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava sürecinde genel kredi sözleşmeleri ve umumi taahhütnamelerin incelenmediğini, … T.A.Ş, … A.Ş ve … A.Ş’nin tüm aktif ve pasifleriyle hisselerinin tamamının … A.Ş ile birleştiğini ve bu üç bankadan intikal eden genel kredi sözleşmeleriyle birlikte kalan evrakların tümünün (borçlular açısından) incelenmesi gerektiğini, bilirkişi incelemesi talep edilmiş ise de herhangi bir inceleme yapılmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için kefil aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kefalet sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürülükte olan 818 sayılı TBK’nın kefalete ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Kefalet sözleşmesi alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet sözleşmesi kişisel bir teminat sözleşmesidir. Diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. Davacı banka vekili dosyada mübrez genel kredi sözleşmelerini konusunda yapılan incelemenin eksik olduğunu ileri sürmektedir. Davacı banka davaya konu icra takip dosyasında takip dayanağı olarak tarih belirtilmeden genel kredi sözleşmesi bildirilmiş, takip dosyasına 18.12.1996 tarih genel kredi sözleşmesinde eklemiştir. Davalının murisi müteselsil kefil … 08.05.1993 tarihinde vefat etmiş olup vefat tarihi itibariyle icra takip dosyası eklenen genel kredi sözleşmesinde kefil olması mümkün değildir. İcra dosyası ve dosya içinde bulunan İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/624 E-2005/542 K sayılı dava dosyası içerisinde bulunan genel kredi sözleşmesi aynı sözleşmeler olup bunlar arasında 18. 12.1996 tarihli genel kredi sözleşmesi dışında diğer sözleşmeler de herhangi bir tarih bulunmamaktadır. Davacı banka davalının murisinin vefatından önce kefil olarak imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi aslını dosya sunmamış ve davacı bankanın yemin deliline dayanmayacağını beyan etmesine göre dosya kapsamındaki deliller ile davalının murisinin vefatından önce müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi bulunduğunu ispatlayamamıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 20/02/2020