Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1180 E. 2018/838 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1180
KARAR NO : 2018/838
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2017
NUMARASI : 2017/73 Esas- 2017/844 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/06/2018 (01/07/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili tarafından … Şirketi aleyhine işçi alacağı için Bakırköy 23. İş Mahkemesinin 2013/641 esas sayılı dosyasında açtıkları davada müvekkili lehine karar verildiğini, ilamın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında ilamlı icra takibine konu edildiğini, icra aşamasında dava konusu şirketin sicilden terkin edildiğini öğrendiklerini, bu bağlamda icra işlemlerine devam edebilmek amacıyla şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı Ticaret Sicili vekili, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memuruna ait olduğunu ,tasfiye prosedürünün eksik bırakılmasının tasfiye memurunun sorumluluğunu gerektirdiğini ,mahkeme tarafından verilecek karara uyacaklarını kendilerinin davanın açılmasına sebebiyet vermemeleri nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmayarak sicil hakkında ki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Tasfiye memuru … vekili cevap dilekçesinde, icra dosyasına konu Bakırköy 23. İş Mahkemesinin 2013/641 esas sayılı dosyasında verilen kararın usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan verildiğini, söz konusu kararı temyiz ettiklerini, ayrıca şirketin tasfiye ilanlarının yapıldığını ,başvuran olmadığını ,mal varlığı bulunmadığından davacının ihya talebinde hukuki yarar bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafından şirket aleyhine Bakırköy 23. İş Mahkemesinin 2013/641 esas sayılı dosyası ile işçi alacağı davası açıldığı, mahkemece davacı lehine verilen kararın icra takibine konu edildiği, ancak şirketin tasfiye sonunda sicilden terkin edilmiş olması nedeniyle icra işlemlerinin yürütülemediği, davacı lehine verilen kararın infazı için şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunduğundan davanın kabulüne, İst.Ticaret Sicilinin … sicil numarası ile kayıtlı ….Limited Şirketinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına münhasır olmak üzere TTK ‘ nın 547. Maddesi gereğince ihyasına, tasfiye memuru olarak şirket temsilcisi …’in görevlendirilmesine,ihya kararının TTK 547 maddesi gereğince Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı tasfiye memuru …. vekili, yok hükmünde olan bir mahkeme kararına istinaden ihya kararı verilemeyeceğini, hükmün var olduğunun kabulünde dahi icra kabiliyetinin olmadığını, davacı şirketin tasfiyeye girdiğinden haberdar olup kötü niyetli olarak çağrı ilanlarına uymayarak derdest davayı bildirmediği gibi alacağını da yazdırmadığını, en azından Bakırköy 23. İş Mahkemesi’nin 2013/641 Esas dosyasının temyiz incelemesi sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaatte olunması durumunda davanın kabulüne karar verilerek, Bakırköy 23. İş Mahkemesi’nin 2013/641 Esas sayılı dosyasında verilen karar aleyhinde Yargıtay temyiz incelemesi sonucunun bekletici mesele yapılmasını, kötü niyetli usule aykırı tebligatlar ile tasfiye memurunu haberdar etmeyen ve davanın açılmasına sebebiyet veren davacı üzerine yargılama giderlerinin bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: TTK nun 547 maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa ,son tasfiye memurlarının, YK üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, ek tasfiye için şirketin yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.
Dava dışı şirketin 10.6.2013 tarihinde tasfiye kararı alıp 19.6.2013 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği, 6 şubat 2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği üzere 30.1.2015 tarihli tasfiye sonu bilançosu düzenlendiği ve ilanların tamamlanmasından itibaren 1 yıllık süre geçtiğinden tasfiyenin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.İcra dosyasında mevcut Bakırköy 23.İş Mahkemesin de açılan davanın şirket henüz tasfiye kararı alınmadan 10.5.2013 tarihinde açıldığı ; dava açıldıktan sonra hüküm verilmeden evvel tasfiyenin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı Tasfiye Memurunun savunmaları temyizi neticesi Yargıtayca bozulacak olursa İşçilik alacağına ilişkin dava da incelenecek niteliktedir.Netice de davacı lehine infazı gereken bir ilam mevcut olup tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle başlatılan icra takibinde taraf teşkili sağlanamamaktadır.Keza Bakırköy 23. İş Mahkemesinin 2013/641 esas sayılı dosyasında verilen hükmün de kesinleşmediği gözetildiğinde , derdest icra takibinin sonuçlanabilmesi için şirketin tüzel kişiliğinin ihyasının zorunlu olduğu, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu, TTK 547/2 maddesi kapsamında ek tasfiye gerektiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin davanın kabulü ile tüzel kişiliğinin ihyasına ve ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanmasına, tescil ve ilana yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı tasfiye memuru vekilinin yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinden dolayı başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan tebliğ giderinden ibaret 56- TL yargı giderinin davalı tasfiye memuru Mustafa Şimşekden alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/06/2018