Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1178 E. 2019/733 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1178
KARAR NO : 2019/733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2017
NUMARASI : 2016/286 E.-2017/1243 K.
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, davalının müvekkiline olan 19.345-Euro cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca haksız itirazı ile durduğunu, ancak davalının icra takibinin başlatıldığı gün 5.100-Euro ve sonrasında 3.500-Euro ödeme yaptığını, davalının yaptığı kısmi ödemelerin yetkili icra müdürlüğüne beyan edilerek alacak miktarından düşüldüğünü ve davalıya 10.745-Euro üzerinden ödeme emri gönderildiğini, davalının yetkili icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrine de itiraz ettiğini, ancak daha sonra bakiye 10.745-Euro borcunu müvekkili hesabına ödediğini, davalı bir yandan borca itiraz edip bir yandan ödeyerek tamamen kanuni takip masrafları ve vekalet ücretini ödemekten kaçmaya çalıştığını, ancak 4.170,89-TL icra vekalet ücreti ve 327,60-TL harçtan sorumlu olduğunu ileri sürerek faize ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve her türlü tahsil ve cezaevi harçları hariç ve borçluya ait olmak üzere, davalının icra takibine itirazının, vekalet ücreti ve dosya masrafı olan toplam 4.498,34-TL üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 11.12.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile,talep edilen alacak kalemlerini 4.151,87-TL vekalet ücreti, 1.574-TL tahsil harcı ve 47,70-TL icra masrafları olarak ıslah ettiklerini, buna göre dava değerinin toplam 5.773,57-TL olduğunu belirtmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, zira müvekkili İngiltere-Birleşik Krallıkta faaliyet gösteren bir firma olup Türkiye’deki tüm irtibat bürolarını 09.11.2015 tarihi itibariyle kapattığını, dolayısıyla Türk Mahkemelerinin yetkili olmadığını, genel yetki kuralı gereği davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının davaya sebebiyet verecek bir alacağının da bulunmadığını, zira taraflar arasında ödemelere ilişkin mutabakat yapıldığını ve müvekkilinin de mutabakata uygun olarak ödemeleri gerçekleştirdiğini, müvekkilinin icra takip tarihi öncesinde 13.03.2015 tarihinde 5.100-Euro ödeme yaptığını, ancak bankadan kaynaklanan sıkıntı nedeniyle bu tutarın davalı hesabına 17.03.2015 tarihinde aktarıldığını, 01.04.2015 tarihinde 3.200-Euro ve 27.04.2015 tarihinde 10.745-Euro ödeme yapılarak borcun kapatıldığını, icra inkar tazminatı şartlarının da oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince; dava konusunu oluşturan alacak ödeme emrinin tebliği ve ödeme süresi içerisinde ödendiğinden itiraza uğrayan alacağın kalmadığı, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı, itiraz edilerek takibin durması nedeniyle davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 4.498,34-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece borcun ödendiğinden bahisle davanın konusuz kaldığına karar verildiğini, ancak kararın hatalı olduğunu, zira sadece asıl alacak tutarının ödendiğini, davanın konusuz kalmadığını, davalı aleyhine dosya masrafları(icra vekalet ücreti, icra masrafları ve faiz) alacağı bakımından itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili; 1-Türk Mahkemelerinin yetkili olmadığını, müvekkilinin İngiltere’de faaliyet gösteren bir şirket olduğunu ve Türkiye’deki tüm irtibat bürolarını 09.11.2015 tarihi itibariyle kapattığını, HMK’daki genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, dava konusu taşımacılık hizmetinin İngiltere’deki merkez ile gerçekleştirildiğini ve işlemlerin bu firma tarafından takip edildiğini,2-Davacının davaya sebep olacak bir alacağının bulunmadığını, taraflar arasında yapılan mutabakat gereği davacıya ödemelerin yapıldığını, mahkemece davanın konusuz kaldığı kabul edilmesine rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, 3-Kabul manasına gelmemek üzere ödeme emrinin tebliği ile itiraz süresi içinde yapılan ödemelerde yasal avukatlık ücretinin 3/4’üne hak kazanılacağının yerel içtihatlarla benimsendiğini, Mahkemece tarafların haklılığı ve haksızlığı yönünde bir karar verilmediği halde yargılama gideri ve vekalet ücretinin müvekkiline yükletilmesinin doğru olmadığını, ayrıca mahkemece ıslahla artırılan dava değeri üzerinden değil dava açılış miktarı üzerinden davanın konusuz kaldığına karar verildiğini, dolayısıyla müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde takip masrafları, icra vekalet ücreti ve tahsil harcına yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, kendisinin İngiltere’de yerleşik bir firma olması nedeniyle Türk Mahkemelerinin yetkili olmadığını, davacının bu davaya sebep olacak bir alacağının bulunmadığını, zira taraflar arasında kabul edilen mutabakat uyarınca ödemelerin yapıldığını, hatta bir kısım ödemenin icra takibinden önce yapıldığını savunmuştur.Davalı … yetki itirazında bulunmuş olmakla birlikte yetkili mahkemeyi açıkça göstermemiştir. Ayrıca salt davalının yurtdışında mukim bir firma olması Türk Mahkemelerinin yetkisini ortadan kaldırmayacağı gibi; HMK 10. ve TBK 89.maddeleri uyarınca davacı alacaklının ikametgahı Küçükçekmece olduğundan Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğu da açıktır. Öte yandan icra takibine konu asıl alacak tutarı uyuşmazlık konusu değildir, davalı taraflar arasında yapılan mutabakat gereğince ödemelerin yapıldığını, hatta 5.100-Euro ödemenin icra takibinden önce 13.03.2015 tarihinde yapıldığını, diğer ödemelerinin düzenli aralıklarla yapıldığını ileri sürmüştür. Ne var ki dosya kapsamında ödemelere ilişkin bir mutabakat metnine rastlanılmadığı gibi, davalının ilk ödemesinin 17.03.2015 tarihinde yani icra takibinin başlatıldığı tarihte davacı hesabına aktarıldığı açıktır. Diğer ödemeler ise 07.04.2015 ve 28.04.2015 tarihlerinde yapılmıştır. Dolayısıyla davacının icra takibinda haklı olduğunun kabulü gerekir.Davalı bu ödemelerle asıl alacak tutarını ödemiş olup icra vekalet ücreti ve masraflarına yönelik bir ödeme yapmadığından, davacının bu tutarların tahsil amacıyla bu davayı açmakta haklı olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde, icra vekalet ücreti ve icra dosya masrafı yönünden itirazın iptalini talep edilmişken, ıslah dilekçesi ile bunların yanında tahsil harcı da dava konusu edilmiş ise de, tahsil harcı zaten devlete ödenecek bir tutar olduğundan iş bu davaya konu edilmesi mümkün değildir(Dairemizin 08.03.2017 tarihli 2017/57 E., 2017/58 K. sayılı emsal kararı). Ayrıca davacının dava ve ıslah dilekçesine konu etmediği işlemiş faiz talebine ilişkin istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Dolayısıyla icra vekalet ücreti ve takip masraflarına ilişkin talebe yönelik hüküm kurulması, ancak bu kalemlere ilişkin hesap icra müdürlüğünce yapılacağından mahkemece hesap yapılmayıp bu kalemlere ilişkin itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir(Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 03.07.2018 tarihli 2017/794 E., 2018/3735 K. sayılı emsal kararı). Bununla birlikte dava alacağın ferilerine ilişkin olduğundan icra inkar tazminatı şartları da oluşmamıştır.İlk derece mahkemesince açıklanan tüm bu hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Taraf vekilleirnin istinaf başvurularının ayrı ayrı KISMEN KABULÜNE; Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2017 Tarih 2016/286 Esas 2017/1243 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KISMEN KABULÜNE; davalının Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına; takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,Dava alacağın fer’ilerine ilişkin olmakla davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ;”Alınması gereken 44,40- TL maktu harcın davacı tarafça yatırılan toplam 98,83- TL harçtan mahsubu ile 54,43-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından ödenen 44,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davacı tarafından ödenen 33,50-TL ilk masraf ve 107,30- TL yargılama gideri olmak üzere toplam 140,80-TL’nin kabul-red oranına göre 92- TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 2.725- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 2.725- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine .Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 98,10- TL’nin hazineye irad kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 98,10- TL’nin hazineye irad kaydına, Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 23/05/2019