Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/115 E. 2018/1488 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/115
KARAR NO : 2018/1488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2014/408 E.-2017/798 K.
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/11/2018
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili ; müvekkillerinin soyadı kanununa göre nüfusta …olarak kayıtlı olan …TCK numaralı …’nun varisleri olduğunu, davalı bankanın pay defterinde Antalya’da mukim … adına kayıtlı kurucu hisse senetleri bulunduğu,Manavgat Nüfus Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde hisse senedi sahibi …ile …un aynı kişi olduğunun anlaşıldığını, …un 1950 yılında vefat ettiği,anılan hisse senetleri varislerinin eline geçmediğinden kayıp durumunda olduğu, banka nezdinde yapılan araştırmada hisse senetlerinin pay defterinde kayıtlı olduğu, bugüne kadar bedelsiz hisse senedi ve diğer haklarının tespiti, bu hisse senetlerinin …varisleri adına kaydileştirilmesi, bahse konu hisse senetleri 6111 sayılı kanunun 157.maddesi değiştirilen SPK’nun 6.maddesi uyarınca 31/12/2012 tarihine kadar fiziki olarak ibraz edilmemesi halinde 31/12/2012 tarihinden itibaren ihraççı bankaya intikal edeceğini, …adına kayıtlı kurucu hisse senetlerinin tespiti, iptal edilen hisse senetlerinin … varisleri adına kaydileştirme işleminin yapılmasına, anılan hisse senetleri üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığı davacıların aktif husumet sıfatı bulunduğunun ispatı gerektiğini, müvekkil bankaya müracaat edilmeden dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacıların bir an için gerek hak sahibi oldukları düşünülse bile kar payları/temettüsünün 5 yıl içinde tahsil edilmemesi nedeniyle zamanaşımına uğradığını, davacılar murisinin kurucu hisse senetlerine sahip kurucu ortak olduğu hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yürürlükte bulunan TTK’nun 335, 336, 337, 338 ve 339 maddede şirket kuruluş süreleri ve ikmal edilecek belgelerden bahsedildiğini, mevcut verilere göre davacıların murisinin kurucu ortak olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, TTK kapsamında murisin kurucu ortak olduğunu ispatla yükümlü olduklarını, davacıların kayıp hisse senetlerine dayalı olarak mahkemenini verdiği tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, davacılar tarafından 6362 SPK’nun 13/4.madde göre hisse senetlerinin 31/12/2012 tarihine kadar fiziki olarak ibrazı gerektiğini, 22516-22520 seri numaralı müvekkil bankanın 4.000.000-TL sermayesine atfen 10-TL nominal değerdeki hisse senetleri bedelsiz sermaye artışı hak edişleri dahil olmak üzere yatırımcı tazmin merkezine devrinin yapılmadığını, MKK nezdinde …adına açılmış bir hesapta kaydileştirme işleminin yapıldığını ve üzerine tedbir kararının işlendiğini, ilgili hisse senetleri ile ilgili olarak son 5 yıllık 455,31 -TL kar payı ayrıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacıların murisi konumundaki …’nun davalı banka pay defterinde kayıtlı pay sahiplerinden “…” olduğu hususu kanıtlamadığı,her ne kadar davacılar vekili bilirkişi raporuna itirazlarında bir kısım kayıt ve belgelerin nüfus müdürlüğünden ve davalı bankadan getirtilmediğini iddia etmiş ise de nüfus kayıtlarının getirtildiği ve yapılan araştırmada “…” adında bir kayda rastlanmadığı anlaşılmış olup, banka kayıtlarında da temettü ödemelerinin kime hangi tarihte yapıldığına dair bir kayda rastlanmadığı bildirilmiş ayrıca bilirkişiler raporda bu durumun temettü ödemelerinin bizzat pay sahibine yapıldığı sonucuna vardıklarını,her ne kadar davacılar vekili tahkikat bittikten sonra sözlü yargılama aşamasında ara kararından rücu edilerek bir takım delil ve belgelerin toplanmasına bu kapsamda ilgili tapu sicil müdürlüklerine, il ticaret müdürlüğüne yazı yazılmasını, banka genel kurul hazirun cetvellerinin istenmesine karar verilmesini talep etmiş ise de, taleplerin iddianın genişletilmesi kapsamında ileri sürülen yeni deliller olduğu karşı tarafın açık muvafakatı olmadan toplanamayacağı davacıların davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacıların katılımı sağlanmaksızın davalı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor hazırlanmasının usul ve yasaya aykırı olup, usul ve yasaya aykırı hazırlanmış raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, husumetin dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, mahkemece resen gözününde bulundurulması gerektiğini ,buna rağmen husumete ilişkin gerekli araştırma yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığını, resen araştırma ilkesinin uygulama alanı bulduğu hususlarda iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağının uygulanamayacağını, HMK. 145. Maddesi gereğince sonradan delil ikamesinin mümkün olduğu gibi getirtilmesi istenen delillere delil listesinde yer verildiğini buna rağmen mahkemece bu yönde bir değerlendirme de yapılmadığını, yerel mahkemece müvekkillerinin murisi ile … ‘in aynı kişi olduğu hususunun kanıtlanamadığı yönünde varılan kanaatin eksik ve hatalı olduğunu belirterek davanın reddine ilişkin kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davalı bankanın 28/12/2012 tarihli cevabi yazısında pay defteri kayıtlarının incelenmesi neticesinde bankanın 4.000.000- TL sermayesinde temsil edilen 10- TL nominal (itibari) değerde 22516-22520 seri numaralı 5 adet hisse senedinin Antalya’da mukim “…” ad ve adresine kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Yine Davalı bankanın 13.1.2016 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen pay defterinin sayfalarının renkli fotokopilerinin incelenmesinde:22516.sayfasında lehine ferağ olan hissedarın bulunduğu kısımda yine el yazısıyla “İsfendiyari … ” ibaresi bulunmaktadır. Adres Antalya’ya aittir. …nun dosyada kayıtlı nüfus kayıtlarına göre murisin oğlu…n oğlu olduğu anlaşılmaktadır. Sunulan Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 967/ 673 esa -718 karar sayılı veraset ilamına göre de … . mirascısıdır. Pay defterinin 22516 nolu sayfasında ,… olarak kayıtlı iken diğer sayfalarda … olarak yazılıdır.
Hisse senedi sahibi adına tutulan muvakkat hisse senedi belgelerinde 1965 li yıllara kadar kupon tediyesi yapıldığının anlaşıldığı,temettü ödemelerinin kime yapıldığı hususunda davalı bankaya yazı yazılmışsa da ödemelerin kime yapıldığı hususunda açıklayıcı bilgi verilememiş,pay defteri fotokopilerine göre tediye kaydı var ise de karşılığında isim ve imza bulunmadığı tesbit edilmektedir.
Temin edilen nüfus kayıtlarına göre, davacıların murisi Antalya ili Manavgat ilçesi Sarılar Köyü nüfusuna kayıtlı 01/07/1880 doğumlu 15/06/1950 ölüm tarihli …’dur.Güncel nüfus kayıtlarında murisin soyadı … olarak kayıtlı iken çocukları ve eşinin bir kısmının soyadı “…” olarak kayıtlıdır.(Örneğin eşi … )Manavgat İlçe Nüfus Müdürlüğünün 11/03/2013 tarihli cevabi yazısında …’nun soyadı kanunundan önceki lakabının … olduğu, … isimli bir şahsa soyadı kanunundan önce nüfusta rastlanmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporuna itiraz aşamasında dosyaya sunulan … Ailesi hakkında yapılan bir araştırmada; Osmanlı Devletinde Manavgat yöresinde idareyi ele geçiren bir… ailesi olduğu,19.yüzyıl boyunca idare makamında yer aldıkları ,mezar taşları üzerinde yapılan inceleme de 17.yüzyıla kadar tesbit edilebildikleri; …nun …den sonra Manavgat Kazas…lduğu ve araştırmada …’in taraf olduğu bir kısım mahkeme kararlarına yer verilmiş ayrıca ,oğlunun hastalığının tedavisi için 1903-1906 yıllarında İstanbul’a geldiğine yer verilmiştir.
Manavgat Tapu Sicil Müdürlüğünün … nolu tapu kaydı da …adına kayıtlıdır. Yine bilirkişi raporuna itiraz aşamasında hicri 1271 yılından 1337 yılına kadar devam eden Osmanlı Arşiv kayıtlarında Alaiye Sancağı Manavgat Kazası Müdürü …i, …,T… rütbe verilmesi 1321 yılı kayıtlarında Manavgat’ta telgrafhane inşa ettiren …n taltif edilmesi,Antalyada İnas Mektebi yapılması için arsasını cüzi bedelle veren İdare Meclisi Azası …’e maarif nişanı verildiğine ilişkin kayıtlar bulunduğu ,ancak bir kısım arşiv kayıtlarında da … olarak yazıldıkları da anlaşılmaktadır.
Hisse senetlerinin varlığının murisin oğlu…un oğlu …’nun başvurusu üzerine .. Bankası kayıtlarında davalı banka tarafından yapılan araştırma neticesinin …na bildirilmesi üzerine elde ki davanın açıldığı davalı bankanın cevabi yazısından anlaşılmaktadır. Nüfus Müdürlüğü yazısına göre de … lakaplı başka kimsenin kayıtlı olmadığı bildirilmiştir. Tüm deliller birarada değerlendirildiğinde soyadı kanunundan evvel murisin .. olarak kayıtlara geçtiği anlaşılmaktadır.Buna göre ayrıca soyadı kanunundan evvel … lakabı ile kayıtlı başkaca kimsenin kaydı bulunmadığı da bildirildiğine göre …ile …’in aynı kişi olduğu ;davalı bankanın pay defterinde kayıtlı “…e(Bir kısmında …) …”adlı kişinin davacıların murisi… … olduğu sonucuna varılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince mahkemeye sunulan deliller iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında incelenmemiş ise de davacıların iddiası murisin … olduğudur.Bu iddia da hiç değiştirilmemiştir. Karşı tarafın muvafakatı olmadığından araştırma yapılması istemi reddedilmiş ise de hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde sunulan belgeleri incelemesi HMK 31 maddesi gereğidir.Davacıların murisi …’nun devletin tüm kayıtlarıyla tesbit edildiği üzere …’ ile aynı kişi olduğu ;bu husus kanıtlanamadığından davanın bu gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş olup ,davacıların dava açma hakkı bulunduğu ; davacıların davada ki talepleri hakkında banka kayıtlarında gerekli inceleme yapılarak bir karara bağlanması gerekmektedi.Davacıların murisi ile davalı bankada hisse sahibi ….’in mirasçıları olduğunu ispatlayamadıklarından davanın reddine karar verildiğinden oysa ki sunulan delillerle bu husus ispatlandığından hüküm HMK 353/(1)a-4 ” diğer dava şartlarına aykırılık “kapsamında kaldığından kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacılar vekilinin ( tereke temsilcisinin) istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2017 Tarih 2014/408 Esas 2017/798 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 29/11/2018