Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1147 E. 2018/859 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1147
KARAR NO : 2018/859
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.5.2018 tarihli ek karar
NUMARASI : 2017/856 E.-2018/495 K.
DAVA : Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/06/2018
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı ile davacı arasında kar payı dağıtımı konusunda uyuşmazlık bulunduğunu, işbu uyuşmazlığın çözümü için karşı taraf ana sözleşmesinin 6.maddesi mucibinde önce hakeme başvurulacağını, davacının .. .’ı hakem olarak tayin ettiğini ve bu durumu noter kanalı ile ihtarname göndererek karşı tarafa bildirdiğini, karşı tarafın ise yine noter kanalı ile gönderdiği ihtarnamesi ile…’ı hakem olarak tayin edilmişse de, taraflar arasında HMK madde 416.gereği 1 ay içerisinde hakem heyeti başkanı olarak görev yapacak üçüncü hakemi seçme hususunda mutabık kalamadıklarını ve üçüncü hakemin seçimi için mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını beyanla, uyuşmazlığı çözmek üzere hakem heyetinin başkanı olarak görev yapacak üçüncü hakemin tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, huzurdaki davada görevli ve yetkili mahkemelerin İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın görev ve yetki açısından reddine karar verilmesini, ayrıca hisse bedilini/katılım payını ödememiş olan davacı tarafın hakem tayini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın hakem tayini talep ettiği uyuşmazlık konusunun net olarak belli olmadığını, davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını ve davayı açma ehliyeti bulunmadığını, huzurdaki davayı ikame edebilmesi için payların en az %10 çoğunluğunun gerektiğini, ancak davacı tarafın şirketteki hisse payının %7 olduğunu, bu durumda davacı tarafın kar payı ve pay akçelerin tahsili amacıyla hakem tayini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, 24.5.2018 tarihli ek karar ile hakem tayini kararının kesin olarak verildiğini ,istinafının mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili, şirket ana sözleşmelerinin şirketin anayasası hükmünde olduğunu, müvekkili şirketin ana sözleşmesinin 16. Maddesi’nin “Şirketin faaliyeti ve tasfiyesi sırasında şirket ile hissedarlar arasında veya yalnız hissedarlar arasında şirket işlerinde doğabilecek anlaşmazlıklarda önc ehakeme başvurulacaktır. Hakem seçiminde anlaşma olmazsa veya seçilen hakem vasıtası ile de anlaşmazlık çözülemezce anlaşmazlığın çözümü için, İistanbul Ticaret Odası Tahkim Heyeti’ne başvurulacaktır. Burada da anlaşmazlık çözülemezce yetkili merciler şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkeme ve icra Daireleri’dir” olduğunu, davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri olduğunu, yerel mahkemece işin esasına girilmeksizin dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerekirken usul ve hukuka aykırı olarak hakem tayiyine karar verilmesinin bozma nedeni olduğunu, davanın açıldığı zamanda bu türlü davalara Bölge Adliye Mahkemeleri’nin bakmaya görevli ve yetkili olduğunu, dolayısıyla istinafa konu davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme hükmünün bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Mahkemece; Davacı vekilinin 3. Hakem seçimi talebi üzerine mahkemece Başhekem olarak görev yapmak üzere hakem seçilmesine kesin olarak karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusu 24/05/2018 tarihli ek karar ile karar kesin olduğundan reddedilmiş; ek karara karşı yasal sürede istinaf yoluna başvurulmuştur.
HMK.’nun 416.maddesinin 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı kanunun 58. Maddesi ile değişik son bendine göre; mahkemenin bu fıkra hükümlerine göre; verdiği kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Buna göre, mahkemenin verdiği karar kesin nitelikte olup, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davalı vekilinin ek karara karşı yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 416/son ve 352. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/06/2018