Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1139 E. 2019/693 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1139
KARAR NO : 2019/693
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2018
NUMARASI : 2017/896 E.- 2018/313 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Davanın kabulune yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya belirli aralıklarla elektrik malzemesi sattığını, ancak davalının cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, öte yandan davalının 4.300-TL harici ödeme yaptığını ileri sürerek davalının 13.145-TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkilinin üstlenmiş olduğu bir stand hazırlama işi için gerekli aydınlatma işi hususunda davacı ile anlaşmaya varıldığını, ancak davacı tarafından yapılan aydınlatma neticesinde kullanılan ampuller sebebiyle stand işinde görev yapan personellerin ciddi göz rahatsızlıkları yaşadıklarını, doktor tarafından verilen raporlarda bu rahatsızlığın davacı tarafından kullanılan ışıktan kaynaklandığının belirtildiğini, bunun üzerine ampullerin davacı tarafından değiştirildiğini, müvekkilinin rahatsızlanan personeller için karşılamış olduğu muayene, ilaç, yol vs. masraflarına ilişkin uğranılan zarar bedeli 13.305,12-TL’den davacının sorumlu olduğunu, bu nedenle tarafların mahsuplaşma konusunda sözlü anlaşmaya vardıklarını ve bunun üzerine müvekkilinin davacıya toplam 4.300-TL ödeme yaptığını, bu ödeme ile davacıya borcu kalmadığı halde davacının anlaşmaya uymayarak bu davayı açtığını, davacının ayıplı hizmeti nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın mahsubunu talep etme hakkı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı adına takibe konu miktar itibariyle aydınlatma işi yaptığı hususunda anlaşmazlık bulunmadığı, davalının ayıp savunmasında bulunduğu, ancak iddia edilen ayıp basit bir kontrolle görülebilecek nitelikte olup davalının kısa süre içinde ayıp ihbarında bulunmadığı, dolayısıyla davacının alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya uymayarak kötüniyetli olarak bu davayı açtığı ispatlandığı halde mahkemece takas-mahsup definin dikkate alınmadığını ve hukuka aykırı bir karar verildiğini, oysa takas şartlarının oluşup oluşmadığının dikkatlice araştırılması gerektiğini, davacının ampullerin ayıplı olmasından kaynaklanan zararın kendisine yöneltilemeyeceğini ileri sürdüğünü ve mahkemenin de usul ve yasaya aykırı bu iddia çerçevesinde karar verdiğini , ayrıca ampullerdeki ayıbın basit bir kontrol ile değil kullanıldıkça ortaya çıkacak bir ayıp olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı, bir fuarda kendinin üstlendiği dava dışı bir firmaya ait standın hazırlanması işinde kullanılacak ampullerin davacı tarafından satılarak takıldığını, ancak bu ampullerin firma personellerinin gözlerinde rahatsızlığa neden olması nedeniyle davacı tarafında değiştirildiğini, bu nedenle yapılan masraflardan dolayı zarara uğradığını savunarak ayrı bir icra takibine de konu edilmiş olan bu zarar bedelinin davacı alacağından takas-mahsubunu talep etmiş; davacı ise söz konusu stantta kullanılan ve rahatsızlığa neden olduğu ileri sürülen ampullerin müvekkili tarafından satılan ampuller olmadığını ileri sürmüştür.Bu durumda cari hesabı oluşturan faturalara konu elektrik malzemelerinin davalıya satılarak teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davalı savunmasına konu fuar standında görev alan personellerin gözlerinde rahatsızlığa neden olan ampullerin, davacı tarafça satılan ampuller olup olmadığı, öyle ise ampullerin ayıplı olup olmadığı ve yasal sürede ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktalarında toplanmaktadır. Ne var ki davalı öncelikle söz konusu stantta kullanılan ve rahatsızlığa neden olan ampullerin davacıdan satın alınan ampuller olduğunu ispata yönelik bir delil sunamamış, söz konusu ayıplı ampuller de sunulmadığından üzerlerinde inceleme de yapılamamış olup bu durumda davalının, davacıdan satın aldığı ampullerin ayıplı olduğu yönündeki savunmasını ispat edemediğinin, dolayısıyla takas-mahsup def’inde ve icra takibine itirazında haklı olmadığının kabulü gerekir.O halde ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 897,93- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 224,48- TL harcın mahsubu ile bakiye 673,45- TLnin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 42- TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/05/2019