Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1131 E. 2018/770 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1131
KARAR NO : 2018/770
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2018 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2017/931 Esas 2018/102 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/06/2018
İlk derece mahkemesince verilen 19/04/2018 tarihli tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, ihyası istenen şirket aleyhine Bursa 6. İş Mahkemesinin 2016/566 E sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığını, dava sırasında ihyası istenen şirketin resen terkin edildiğinin bildirilmesi üzerine mahkemece kendilerine ihya için süre verildiğini ileri sürerek ihyaya karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili hüküm kesinleştikten sonra verdiği 18.4.2018 tarihli dilekçesi ile mahkemece ihya kararıyla birlikte TTK nun 547.maddesi uyarınca ek tasfiye için tasfiye memuru atanmasının unutulduğu belirtilerek ,tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, ihyası istenen TTK geçici 7. maddesi gereğince sicilden 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalarını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine davacı tarafından Bursa 6. İş Mahkemesinin 2016/566 E sayılı dava dosyası ile açılmış dava bulunduğu, diğer yandan sicilden kaydı silinen şirketin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirketin ihyasını isteyebileceklerinden iş bu davayı açmasında da hukuki yarar bulunduğu ve davanın da hak düşürücü süre içinde açıldığı, davanın haklı nedenlere dayandığı ve ihyası koşullarının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece 19/04/2018 tarihli ek karar ile; davacı vekilinin, ihyasına karar verilen şirkete son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya bir kaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına kararın tescil ve ilanına, kararın bir örneğinin tescil ve ilan için Ticaret Sicil Memurluğu’na gönderilmesine ilişkin tavzih talebinin yapılacak bir tashih işlemi bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; şirketin ihyasına karar verildiğini, ancak tasfiye memuru atanıp tescil ve ilanına karar verilmesi hususunun unutulduğunu, tavzih talebinin reddedildiğini, kararın bu hali ile infaz kabiliyetinin, uygulanabilirliğinin bulunmadığını belirterek; şirketin ihyası ile birlikte son tasfiye memurlarının veya yeni birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına kararın tescil ve ilanına, kararın tescil ve ilan için Ticaret Sicil Memurluğu’na gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Tüzel kişiliğin ihyasına karar verilen davadışı şirketin TTK nun geçici 7.maddesi uyarınca 18.12.2015 tarihinde re’sen sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır.Davadışı şirket TTK hükümlerine göre tasfiye edilmediğinden terkinden evvel tasfiye halinde bulunmadığı gibi bir tasfiye memuru mevcut değildir.Bu sebeble husumetin sicil memurluğuna yöneltilmesi yeterlidir. Terkin işlemi kaldırılarak şirketin ihyasına karar verildiğinde şirket terkinden evvel ki mevcut haline döneceğinden tasfiye memuru atanmaması bir eksiklik değildir.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince tavzih isteminin reddine ilişkin verilen ek kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve TTK’nın geçici 7/2.maddesi uyarınca tasfiye memurunun atanmasına gerek olmamasına göre davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 26/06/2018