Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/11 E. 2018/213 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/11
KARAR NO : 2018/213
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2017
NUMARASI : 2016/834 Esas 2017/817 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/03/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili müvekkili şirketin … Ltd. Şti. ‘nden 15.6.2014 tarih …. seri numaralı 60.000-TL bedelli çek aldığını,vadesinde ödenmeyen çek ile ilgili İstanbul …. İcra Müdürlüğü … sayılı icra takibi yaptığını takibin semeresiz kaldığını, davalı bankanın kuruluşu üzerinden bir yılı geçmeden dava dışı şirkete çek karnesi verdiğini, ekonomik araştırma da yapmadığını, özen yükümlülüğüne aykırı hareketi nedeni ile şimdilik zararın doğduğu tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte 100,00- TL talep etmiştir.
TALEP ARTIRIMI :Dava HMK 107 gereği belirsiz alacak davası olarak açılmış olup,davacı vekili 5.8.2017 tarihli dilekçesi ile alacağını 33.437,67-TL olduğunu belirterek eksik harcını ikmal etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dava dışı şirkete çek karnesi verilmesi aşamasında müvekkil şirketin gerekli özeni gösterdiğini,5941 sayılı Çek Kanunu 2. Maddesi ve TTK 18. maddesinde yer alan basiretli tacir gibi gerekli hususları eksiksiz araştırdığını, hiç bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, basiretli tacir olmanın doğal sonucu olarak çek keşidecisinin kim olduğu ödeme gücü araştırılıp gerekli ayni ve şahsi güvencelerini alınması gerektiği davacının bu basit tedbir ve yükümlülüklere hiç riayet etmediğini yaptığı işlemden doğan zararı müvekkilinden istediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; bilirkişi rapor tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu tarafların mütefarik kusuru bulunduğu taraflara atfedilen %50-%50 kusur oranlarının oluşa uygunluğu dikkate alınarak davanın kabulü ile 33.437,67- TL nin davalıdan alınarak asıl alacak olan 30.000,- TL ye dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde ; müvekkil bankanın 5941 sayılı kanunu uyarınca çek hesabı açılmasından evvel tüm incelemeleri yaptığı kusurunun bulunmadığını, … Tekstil Şirketinin Haziran 2014 tarihinde karşılıksız çıkan çekinden sonra yeni çek karnesi verilmediğini, müvekkil bankanın sorumluluğuna gidilmesinin meri mevzuata uygun olmadığını, davacının zararının basiretli tacir gibi davranmamasından kaynaklandığını, zira davacının ticari ilişkiye girdiği dava dışı şirketin kim olduğunu yeterli mali güce sahip olup olmadığını araştırmadığının anlaşıldığı ,çekin gerçek bir ticari ilişki sonucu alınıp alınmadığının da belli olmadığını , davacı bankanın özensiz davranış ile uğranılan zarar arasında illiyet bağının da ispat edilmesi gerektiğini, müvekkil bankanın hiç bir özensiz davranışı olmadığını, davacı şirketin davalının faaliyeti sonucu uğradığı zarar bulunmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacının , davalı bankanın düzenlediği çek karnesi ile faaliyet yürüten dava dışı şirketten aldığı çekin karşılıksız çıktığı,İst. … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası ile karşılıksız çek kullanan dava dışı şirket hakkında ki icra takibinin sonuçsuz kaldığı ve borçlu hakkında ödemeden aciz belgesi alındığı, çek bedelinin tahsil edilemediği,çek takas yolu ile ibraz edildiği için banka zorunlu sorumluluk bedeli de davalı tarafından ödenmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dava, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermeden dava dışı 3.kişiye açtığı çek hesabına dayalı verdiği çek karnesi nedeniyle ,çek keşidecisinden alacağını tahsil edemeyen davacının maddi tazminat istemine ilişkin olup ; Mahkemece davalı bankanın çek karnesi talebi üzerine davalı bankanın hesaba ilişkin olarak yaptığı işlemler ve araştırmalar sorulmuş, dava dışı şirketin ticari sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamı deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi raporu ile davalı bankanın çek defteri vermeden önce TCMB tarafından duyurulan arşiv araştırması , dava dışı şirket ortak ve yöneticilerinin ticari kapasitesi hakkında yeterli araştırma yapmadığı; öte yandan davacının da basiretli tacir olarak çek keşidecisi hakkında yeterli araştırma yapmadan ticari ilişkiye girdiğinden eşit kusurlu bulundukları hususu tespit edilmiştir.
Davalı Bankanın henüz yeni kurulmuş bir şirkete çek karnesi verilmesi talebi üzerine şirket ve ortakları hakkında mali ve sosyal durum araştırması yapmadan , mal varlığı ve ticari geçmişleri hakkında bilgi bulunmayan şirkete çek karnesi tesim etmekle özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı , öte yandan davacının da , çekle ödemeyi kabul etmek ve çek sahibinin gücünü araştırmamak suretiyle basiretli tacir gibi davranmadığı anlaşılmakla eşit kusurlu bulundukları yolunda ki ilk derece mahkemesinin kabul ve tesbitinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Hüküm kurmaya elverişli bilirkişi rapor içeriğinde ki tespitler doğrultusunda kurulan hüküm gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin karşılandığı da gözetildiğinde; verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 2.284,12- TL istinaf karar harcından davalı tarafından yatırılan 520- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.764,12- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 35,50- TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2018