Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1089 E. 2020/24 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1089
KARAR NO : 2020/24
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2018
NUMARASI : 2017/1239 Esas 2018/240 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/01/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’ın müvekkili şirkette 30/06/2017 tarihinde kadar görev yaptığını, davalının kendi isteği üzerine iş akdini istifa ederek sonlandırdığını, davalının istifayı müteakip rekabet yasağını ihlal etmek suretiyle rakip firma … Sanayi A.Ş.’de çalışmaya başladığını, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile davalı taraftan olan alacaklarının tespiti ile şimdilik 10.000-TL cezai şartın davalıdan alınarak işleyecek en yüksek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, cezai şart talebinden bağımsız olarak davalının eylemleri neticesinde müvekkil şirket nezdinde oluşan zararın giderilmesi amacı ile şimdilik 100-TL maddi tazminatın müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili süresinde olmayan cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkilinin iş akdinin sona erdirildiğini sözleşmede işyerinden ayrıldıktan sonra 18 ay süre ile kendisine veya başkasına ait işyerlerinde … müşterilerine ve işyerine ait bilgileri ve sırları kullanılması suretiyle …’ye zarar verecek bir faaliyet edemez dendiğini, rekabet yasağı ihlal edilmediği gibi geçerli bir şartta olmadığını, davacı şirkette bakımı durdurulmuş, alacak riski oluşturulan dava ve icra aşamasına gelmiş müşterilere baktığını, müşterilerin …’ nin portföyündeki düzgün ödeme yapan müşteriler olmadığını,bu müşterilerin zaten kaybedildiğini, huzurda açılan davanın öncelikli olarak görev yönünden iş mahkemelerine gönderilmesini,aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; rekabet yasağına ilişkin düzenlemede yasağın geçerli olacağı yer veya bölgenin belirlenmemiş olması sebebiyle, çalışma hürriyetinin açık ihlali niteliğinde olan sözleşme hükmü gereğince cezai şart isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili;davalı tarafın süresinden sonra verdiği cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü iddialar esas alınarak tesis edilen hükmün açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, taraflar arasındaki rekabet yasağının hukuka uygun ve geçerli olduğunu, davalının rekabet yasağını ihlal ettiğini, davalının finans liderlik ekibinin bir üyesi olarak müvekkili şirket’in finansal bilgilerine erişimin yanında,sözleşmeleri, müşterileri, satış koşulları ve satış politikaları gibi ticari sır niteliğindeki hassas bilgilere de erişiminin mevcut olduğunu, mahkemece karar tesis edilirken Kanun’un hâkime tanıdığı rekabet yasağındaki aşırılıkları giderme yetkisi göz ardı edilerek, tarafların rekabet yasağı konusunda iradeleri ve sözleşmeyi ayakta tutma prensibinin gözetilmediğini, davalının rekabet yasağında yer bakımından bir sınırlandırma yapılmamış olması nedeniyle rekabet yasağının geçersiz olduğunu iddia etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; TBK nun 444 maddesi uyarınca rekabet yasağına aykırılıktan kaynaklanan cezai şart ve ve ayrıca maddi tazminat istemine ilişkindir.Davalı davacı iş yerinde 08.11.2016 tarihinde işe başlayıp 30.06.2017 tarihine kadar ”Kredi Risk ve Tahsilat Müdürü ” olarak çalışmış,istifa etmek suretiyle ayrılmıştır.Davacı ,davalının davacı iş yeri ile aynı konuda faaliyet gösteren dava dışı rakip şirkette çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinde öngörülen rekabet yasağının ihlal ettigini ve öngörülen yasağın geçerli olduğunu ileri sürmektedir, TBK’nun rekabet yasağına ilişkin 445. maddesinde, rekabet yasağının, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremeyeceği ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamayacağı belirlenmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise, hâkimin, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabileceği belirlenmiştir. (Yargıtay’ 11.HD nin 16.03.2016 tarih ve 2015/6975 E-2016/2969 Karar sayılı emsal kararı ) Somut olaya uygulanması gereken TBK’nın 445/2. maddesi uyarınca Hakimin hakkaniyete uygun biçimde sözleşmenin kapsamı ve süresi bakımından müdahale yetkisi uyarınca coğrafi sınırlama konusun da davacı işyeri ve davalının çalışmaya başladığı işyerinin bulunduğu yer gözetilerek yapılacak bir değerlendirme sonucunda yer bakımından bır sınırlama yapılarak , sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ,mahkemece yanılgılı değerlendirme ile rekabet yasağının yer bakımından sınırlama getirmemiş olmasının Anayasa’nın çalışma özgürlüğüne aykırı olduğu ve bu nedenle sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle tarafların delilleri toplanıp değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Dava dilekçesinde ;rekabet yasağının ihlali nedeniyle talep olunan cezai şarttan başkaca davacının 100-TL tutarında maddi tazminat talebi de mevcuttur. Tazminat talebi hakkında hiçbir hüküm verilmemiş ve gerekçede de bu taleple ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.Rekabet yasağı sözleşmesinin geçersizliği gerekçe gösterilerek tarafların hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği,taleplerin karara bağlanmadığı sonucuna varıldığından ;davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1239 Esas -2018/240 Karar sayılı ve 15/03/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/01/2020