Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1088 E. 2020/222 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1088
KARAR NO : 2020/222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2018
NUMARASI : 2017/326 Esas 2018/61 Karar
DAVA: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/02/2020
Davanın usulden reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin alacağından ötürü 20/09/2008 tarihli 4.500-TL lik çeke dayalı olarak İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde takip borçlusu …’a uzun süre ödeme emri tebliği yapılamadığını, takipte diğer borçlu şirketin malvarlığının bulunamadığını, bu sebeple icra dosyası işlemsiz kaldığını, bilahare icra dosyası yenilenerek … esas sayısını aldığını, 30/11/2015 tarihinde davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, İİK 33/a maddesi gereğince icra takibinde zamanaşımının gerçekleşmediğini tespiti ile aksi yönde verilen İstanbul 24.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/770 esas sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının İİK 33/a maddesine istinaden eldeki davayı açma hakkının bulunmayıp davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, İstanbul 24.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/770 Esas ve 2016/136 Karar sayılı zamanaşımı itirazının kabulü yönündeki kararı Yargıtay denetiminden geçerek 11/04/2017 tarihinde kesinleştiği halde davacının eldeki davayı karar kesinleşmeden önce 05/04/2017 tarihinde açtığı nazara alınarak davacnın dava açma hakkı bulunmadığından davanın usulden reddine, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu çek alacağı zamanaşımına uğradığından davacının zamanaşımına uğramadığının tespiti yönündeki davasının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; İİK’da ikinci bap İlamların icrası bölümü para ve teminat verilmesi hakkındaki ilamların icrasına ilişkin ” 2.kısım ilamın zamanaşımına uğradığı iddiası 33/a mad.göre ” ilamın zamanaşımına uğradığı .. İddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir ” hükmünü içermekte olup İİK 33/a-2 mad.göre dava açabilmek için herşeyden önce icra mahkemesinde incelenmiş ilamın söz konusu olması gerekmekte olup iş bu davaya dayanak takip kambiyo senedine özgü haciz yoluyla takip olup icra mahkemesi kararının ilama ilişkin olmadığı, ilama dayalı olmayan İİK 33/a mad.ilişkin davada dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu ödeme emrinin 30/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde 07/12/2015 tarihinde kesinleştiği ve zamanaşımının bu tarihten itibaren başlatılması gerekeceğinin izah gerektirmediğini, ilk derece mahkemesinin İİK 71/2 maddesinin İİK 33.a maddesine atıf yaptığını, İİK 71/2 maddesinin kambiyo yoluna özgü takiplere de uygulanabileceğini, bu sebeple İİK 71/2 maddenin atıf yapmasıyla uygulanan İİK 33a maddesinin kıyasen kambiyo ya da başka bir yolla açılan icra takiplerinin tamamına uygulanabileceğinin gözardı edildiğini, İstanbul 24.İcra Hukuk Mahkemesinin kararıyla ilamlı olmayan icra takibinde İİK 33/a maddesi kıyasen uygulanarak zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakıldığının dahi farkedilmediğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; İİK 33-a/2 maddesi uyarınca icra takibinde zamanaşımının gerçekleşmediğinin tespiti istemine ilişkindir.Somut olayda davacının davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip yolu başlatığı icra takibi hakkında İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/770 Esas 2016/136 Karar dosyasında verilen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine davacı takip alacaklısı İİK 33/a maddesi uyarınca takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti talep edilmektedir. İcra mahkemesince zamanaşımı nedeniyle İİK 33/a maddesi uyarınca takibin geri bırakılmasına karar verilmesi halinde,takip alacaklısı İİK 33/a maddesi uyarınca takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti için genel mahkemede dava açabileceği gibi, temel ilişkiye dayanarak alacağın tahsili için dava açabilir. İİK’nun 33/a maddesi uyarınca açılacak zamanaşımına uğramadığının tespiti davasının kabulü halinde alacaklı bu kararı icra dosyasına ibraz ederek takibin devamını sağlayabilir. Bu durumda davacının ayrıca alacağın tahsiline ilişkin ilam alma zorunluluğu bulunmamaktadır. (Yargıtay 19 HD nin 2012/17374 esas ,2013/2497 karar sayılı ilamı) İİK 33/a maddesi ilamların icrası için başlatılan takipler için düzenlenmiş ise de aynı yasanın 71. maddesinde yapılan atıf uyarınca ilamsız ve kambiyo senetlerine özgü icra takiplerinde de uygulama alanı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece işin esanına girilerek İİK 33/a maddesi uyarınca yargılama yapılıp icra takibinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ve yanılgılı değerlendirme ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Hükme tesir edecek derecede deliller toplanıp değerlendirilmediğinden; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/326 Esas 2018/61 Karar sayılı ve 06/02/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/02/2020