Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1058 E. 2018/1485 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1058
KARAR NO : 2018/1485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2018
NUMARASI : 2017/970 E.-2018/352 K.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/11/2018
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı ile dava dışı … arasında dükkan satım sözleşmesine istinaden bağımsız bölüm satın aldığını, müvekkilinin bu bağımsız bölüm için dava dışı …ile sözleşmenin devir ve temlikine dair sözleşme yaptıklarını, ancak bağımsız bölümün sözleşme ile belirlenen 30.6.2014 tarihinde teslim edilmediğini, bağımsız bölüm için bu tarihten itibaren mahrum kalınan üyelik kira bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 4.000-TL’nin yasal faizi tahsiline, ayrıca gecikme cezası olarak 2.000-TL’nin ve projenin tamamlanmamış olması nedeniyle bağımsız bölümdeki değer kaybı olarak 4.000-TL’nin, toplam 10.000-TL’nin yasal faizi ile tahsiline ve davalının müvekkilinden dükkan satış sözleşmesi bedeli üzerinden ayrıca %18 KDV talep edemeyeceği hususunun tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı …;arasında sözleşme olduğunu, ancak devir ve temlik sözleşmesi ile devrolunduğunu, dükkan satım sözleşmesinde 13. madde ile yetki hususunu belirlendiğini, İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, sözleşme hükümlerine göre teslimle ilgili 5. madde ve 8. maddenin bulunduğunu, gecikme cezasının sözleşmede yer aldığını, kdv ile ilgili istemin sözleşmenin 2. maddesi ile belirlendiği, toplam satış bedelinin 1.605,-TL olup, KDV’nin fiyata dahil olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasının HMK.’nın 17. ve HMK.’nın 115. maddesi gereğince usulden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, HMK 20. madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde başvuru yapıldığında dava dosyasının İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı… Ticaret Anonim Şirketi ile dava dışı …arasında yapılan 11.02.2013 tarihli …Dükkan Satım Sözleşmesi ile İsmail … tarafından satın alınan bağımsız bölümün müvekkili …ile dava dışı… arasında yapılan 21.12.2015 tarihli” … Dükkan Satım Sözleşmesinin Devir Ve Temlik Sözleşmesi” ile, sözleşmedeki bütün koşullarla ve bütün aktif ve pasifiyle birlikte müvekkiline devir ve temlik edildiğini, davalı şirketin sözleşmede belirtilen teslim tarihinde bağımsız bölümü müvekkiline teslim edememesi ve projeye aykırılıklar nedeniyle davalı şirket aleyhine geç teslimden kaynaklanan gecikme cezası, rayiç kira, satış bedelinden tenkis, satış bedeli üzerinden ayrıca %18 KDV istenemeyeceğine ilişkin olarak, belirsiz alacak ve tespit davası açıldığını, gerek müvekkilinin durumunun gerekse dava dışı …ın sözleşmenin imzalanması aşamasındaki durumunun, HMK.’nın 17. maddesinin gerekçesinde belirtilen hususlara uyduğunun aşikar olduğunu, müvekkilinin gerekse dava dışı…’In davalı şirkete karşı hiçbir pazarlık şansı olmaksızın kendilerine uzatılan sözleşmeye imza atarak, bu yetki şartını da kabul ettiklerini ve tacir sıfatları bulunmadığı için bu yetki anlaşmasının geçersiz olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin davalı şirket adresi itibariyle de davaya bakma yetkisinin Bakırköy Mahkemeleri’ne ait olduğunun aşikar olduğunu, bu nedenle mahkemece tesis olunan yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasında satış sözleşmesi ; Esenyurt ilçesi Ticari Blok 6 nolu dükkan niteliğinde ki taşınmaza ilişkindir.Davacı; davalı ile ayrıca devre ilişkin sözleşme imzaladığından bu sözleşmede ki hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
Dairemizce de benimsenen Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin yerleşmiş uygulaması işyeri satışlarına ilişkin sözleşmelerin ticari satışa ilişkin olduğu yönündedir. Somut olaya emsal olabilecek güncel” 2016/657 esas , 2016/10684 karar sayılı ve 14/6/2016 tarihli ilamı “Yanlar arasındaki uyuşmazlık, iş yeri satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ticari satış niteliğindedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece ticari dava niteliğindeki davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağı, Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”şeklindedir.
Davacı ile davalı arasında ki satış sözleşmesi işyeri niteliğindeki taşınmaza ilişkin olmakla ticari satış niteliğinde olduğu ,öte yandan davacının davalı ve devreden …’ında imzaladığı 21.12.2015 tarihli devir ve temlik sözleşmesinin 9. Maddesi ile İstanbul Makemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, ticaret sicili sorgulamasında şahsen tacir kaydı olmasa dahi davacının kuyumculuk ile iştigal eden tek ortaklı limited şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğu anlaşılmakla tavacının tacir hükümlerine tabii olmasının gerektiği sözleşmedeki yetki kaydının geçerli olduğu kanaatına varılarak davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.29/11/2018