Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/105 E. 2018/1016 K. 07.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/105
KARAR NO : 2018/1016
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2017
NUMARASI : 2016/364 E.-2017/1226 K.
DAVA : İtirazın İptali ( Taşıma sözleşmesinden Kaynaklanan )
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2018 (07/09/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalıya vermiş olduğu taşıma ve buna bağlı hizmetler karşılığında faturalar düzenlediğini, ancak davalının 31.748,82- TL cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız kısmi itirazı ile durduğunu, davalının borcun 26.563,99 TL’sini kabul ettiğini ve bu kısmı ödediğini, kalan 5.184,83- TL’ye ise itiraz ettiğini ileri sürerek kısmi itirazın iptali ile takibin 5.184,83 -TL asıl alacak üzerinden devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafın fazla fatura düzenleyerek müvekkili hakkında haksız takibe giriştiğini, tarafların mutabık kaldığı 26.563,99- TL’nin haricen davacı tarafa ödendiğini, ayrıca derdestlik itirazında bulunduklarını, zira davacı tarafın İstanbul Anadolu …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile de alacak talebinde bulunduğunu savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece;taşıma (ve depolama)sözleşmesine bağlı cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki kısmi itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, ispat yükü kendisinde olan davacının cari hesabı oluşturan faturalara konu taşıma işini yaptığını ve depolama hizmetini verdiğini ispat etmesi gerektiği, davacının 31.748,82- TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatmış olduğu ve davalının kısmi itirazda bulunarak takipten sonra davadan önce 26.563,99 -TL ödeme yapmış olduğu, bu davanın 5.184,83 TL’ye yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, tarafların lehe delil vasfını haiz ticari defter kayıtları arasındaki farkın da davacı defterinde kayıtlı olup davalı defterinde kayıtlı olmayan toplam 5.364,80 -TL bedelli 7 adet faturadan kaynaklandığı, davacı tarafın bu faturalara konu taşıma işinin yapıldığına veya depolama hizmetinin verildiğine dair ispata yarar bir delil sunmadığı, taraflar arasında yapıldığı ileri sürülen ve yasal süreden sonra delil olarak dayanılan e-posta yazışmalarının davalı tarafça açıkça kabul edilmemiş olması nedeniyle delil olarak kabul edilemeyeceği, bir kısım faturaların açıklama kısmında ve 1 adet sevk irsaliyesinde ismi geçen dava dışı firmalara müzekkere yazılmasının da davanın esasına etkisinin olmayacağı, bu şekilde davalı için taşıma işi yapıldığının ispat edilemeyeceği, davacı tarafın yemin teklif hakkını kullanması üzerine davalı şirket yetkilisinin yeminli beyanının alındığı, davalı şirket yetkilisinin 17/10/2017 tarihli duruşmada takip tarihi olan 02/10/2015 tarihi itibariyle davacıya olan cari hesap borcunun 26.563,99- Tl olduğuna dair yemin ettiği, bunun yanında davacı tarafın bu davada takipten sonra ödenen 26.563,99- TL’nin icra dosyası ferilerine ilişkin olarak bir talepte bulunmamış olduğu ,davacı icra takibi başlatmakta haksız ise de kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının tazminat talebinde haklı görülmediği anlaşılmakla sübuta ermeyen davanın reddine,davalı tarafın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, gerekçeli karar içeriğinde bahsettiği, 1 adet sevk irsaliyesinde ismi yazılı dava dışı firmaya müzekkere yazılmasının davanın esasına etkisi olmayacağına ilişkin tespitin yerel mahkemenin eksik ve yetersiz incelemesinin bir başka örneğine delalet ettiğini, mahkeme tarafından yaptırılan yeminin içeriğine de itiraz ettiklerini, yemin delilinin usule aykırı şekilde kullanılmış olması sebebi ile kararın bozulmasına ve davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasında ihtilafa konu husus davacı ticari defterinde kayıtlı olup davalı ticari defterinde kaydı bulunmayan 27.10.2014 tarihli 944-TL bedelli, 14.11.2014 tarihli 1.062-TL-212,40-TL,283,20-TL bedelli ,12.01.2015 tarihli ve 590-TL bedelli, 14.01.2015 tarihli ve 59-TL tutarlı,27.02.2015 tarihli ve 2.214,20-TL tutarlı faturalar ile ilgili hizmetin verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
24.11.2016 tarihli oturumda taraflara mahkemece tüm delil ve belgelerini ibraz etmesi hususunda HMK.’nın 140/2 maddesi gereğince 2 haftalık kesin süre verildiği ve kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği davacı tarafından bu süre geçirildikten sonra bilirkişi raporuna itiraz aşamasında 04.04.2017 tarihinde bir kısım e-mail yazışmalarının ibraz edilerek yazışmalarda geçen şirketlerden bilgi istenmesinin talep edildiği ,e.maillerin taraflara bildirilen iki haftalık kesin süre içinde ibraz edilmediği,davalı tarafça muvafakat edilmediğinden mahkemece değerlendirmeye alınmadığı,öte yandan her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulması nedeniyle sahibi lehine delil sayılmakla birlikte her iki yanın ticari defterlerinin birbirini doğrulamadığı , faturaların davalı defterlerinde kaydı olmadığı bu faturaların davalıya tebliğ edildiği de kanıtlanamadığı mahkemece son olarak yemin teklif hakkının hatırlatılması üzerine davalı şirket yetkilisinin kabul edilen alacaktan başkaca borçları bulunmadığı yönünde usulen yemini eda ettiği göz önüne alındığın da takibe konu alacağın varlığının ispatlanamadığının kabulü gerektiği ,sonuç olarak ilk derece mahkemesinin taraf delillerini takdiri yerinde ve somut uyuşmazlığa uygun bulunduğu anlaşılmakla davanın reddine ilişkin hükme yönelik istinaf sebebleri yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 14,50- TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/09/2018