Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/101 E. 2018/150 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/101
KARAR NO : 2018/150
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2017/1324 Esas
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/02/2018

Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesince verilen 12/12/2017 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN:Davacı vekili,dava dilekçesinde; müvekkilinin hissedarı olduğu davalı şirketin Ortaklar Genel Kurulunun kuruluşundan bu yana yapılmadığını, limited şirketlerde TTK nun 617/3 atfı nedeniyle anonim şirketlere ilişkin kuralların uygulanacağını ,şirkete ihtarname keşide ederek bildirilen gündemle toplantı yapılmasının talep edildiğini ,şirket tarafından ihtara uyulmadığını ,dava dilekçesinde yazılı gündemle toplanılmak üzere toplantıya ilişkin tüm süreçlerin takip ve idaresi için kayyım atanması gerektiğini ,kayyım atanmasına ilişkin kararın ihtiyati tedbir yoluyla verilmesini ve çağrıya izin verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, davanın, TTK 412 maddesi hükmüne dayalı Genel Kurulun Toplantıya Çağrılması ve kayyım atanmasına ilişkin olduğu, davacı tarafça ihtiyati tedbir yolu ile kayyım atanması talep edilmiş ise de, HMK 390/3 maddesi uyarınca iddianın haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığı, kaldı ki dava konusu edilen talep hakkında ihtiyati tedbir kararı ile karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili şirkete yönetim kayyımı atanmasının ,şirketin başta zorunlu organlarından yoksun kalmasını vurguladığı,TTK nun 530.maddesi koşullarının oluşması halinde ,mahkemece alınacak tedbirlerder birinin de yönetim kayyımı ataması olduğu şirketin kuruluşundan bu yana ortaklar kurulunun toplanmadığını ,şirket hesaplarının şirket müdürü ve eşi tarafından manipule edildiğini dava neticeleninceye kadar şirkete yönetim kayyımı atanması gerektiğini bildirerek redde ilişkin ara kararının kaldırılarak şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :TTK nun 411.maddesi uyarınca pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde ,olumlu cevap verilmediği takdirde ,aynı pay sahiplerinin başvurususu üzerine ,genel kurulun toplantıya açğrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir.mahkeme toplantıya gerek görürse ,gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar.Kararın da kayyımın görevleri ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir.zorunluluk olmadııkça mahkeme dosya üzerinde karar verir.Mahkemenin kararı kesindir.
Davacı vekili genel kurulun toplanamadığı iddiası ile çağrıya izin verilmesi isteminde dava dilekçesinde aynı zamanda şirkete ihtiyati tedbir yoluyla yönetim kayyımı atanması talebinde bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi davacının başvurusu üzerine yapacağı inceleme neticesinde ;davacı paydaşın talebini yerinde gördüğü ,toplantıya gerek olduğu sonucuna vardığı takdirde yukarıda yazılı kanun hükmü gereğince gündemi düzenlemek ve çağrıyı yapmak üzere bir kayyım ataması gerekecektir. Çağrı yetkisi verilecek kayyım bir hüküm ile atanacağından ;böyle bir istek te mahkeme ihtiyati tedbir kararı ile dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde bir ihtiyati tedbir kararı veremez.
TTK nun 623.maddesi gereği limited şirketlerde şirketin yönetim ve temsili şirket müdürüne ait olup ,şirket müdürlerinin seçimi ve atanması şirket genel(ortaklar) kuruluna aittir. Dava dilekçesinde ortaklar kurulunun hiç toplanmadığı ileri sürülmüş ise de ,bu iddia şirketin yönetim organının bulunmadığı sonucuna varılmak için yeterli olmayıp organ boşluğu mevcut olsa dahi çağrıya izin verilmesi halinde ortaklar kurulunca giderileceği tabiidir. Çağrıya izin için yapılan bir başvuru da yine mahkemenin dava dilekçesi verilmesi ile doğrudan yönetim kayyımı atayamacağı ,TTK 530 gereği yapılmış bir istek sözkonusu olmadığından somut olayda bu madde hükmünün dayanak yapılması yasal olmayıp ,ihtiyati tedbir talebinin incelendiği aşama itibariyle davalı şirketin yasal durumunun ne olduğu, organlarının bulunup bulunmadığının da bilinmediği ,henüz sicil dosyasının dahi dosyaya girmediği gözetilerek ilk derece mahkemesinin kayyum tayinine ilişkin talebin reddine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50- TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2018