Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/1000 E. 2019/1600 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1000
KARAR NO : 2019/1600
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2017
NUMARASI : 2016/191 Esas 2017/1085 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacılar vekili;müvekkilinin davalı şirkette %10’luk hissesi olup, şirketin ortağı olduğunu, ortaklığın başladığı tarihten bir süre sonra şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi, şirket bilançolarının kendisine gösterilmediğini,şirketin sürekli zarar ettiğini,hakkında icra takipleri açıldığını, şirketin, hukuki ve ekonomik imkansızlıklardan dolayı kuruluş gayesinden saptığını ve gayesini gerçekleştiremeyecek duruma geldiğini, şirkette maddi ve manevi zararların meydana gelmeye başladığını, TTK’nın 638(2) maddesinde belirtilen haklı sebeplerin gerçekleştiğini , şirketin artık görevini yerine getiremediğini, ortaklar arasında hiçbir bağ kalmadığını, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmak istediğini beyanla, haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirkete usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; Davacının davalı şirketteki ortaklık payının 31.12.2011 tarihli bilanço verilerine göre 3.715,87.-TL olduğu, ancak davalı şirket tarafından 2011 yılından sonra kurumlar vergi beyannamesi verilmediği, bu hususun davalı şirketi ciddi vergisel yaptırımlara maruz bırakacağı, davacının davalı şirketin 3. şahıslara ve kamu kurumlarına olan sorumluluklarını yerine getirmeden şirket ortaklığından çıkma talebinin yerinde olmadığı, ayrıca 31/12/2011 tarihli bilanço verilerine göre davacının ortaklık payının 3.715,87 TL olduğu hesaplanmış ise de, dava tarihi itibarıyla davacının ortaklık payının tespitinin mümkün olmadığı,başlangıçta %55 kurucu hissedar olmasına rağmen 09/04/2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile hissesinin %10’a düştüğü ancak başlangıçta belirlenen sermaye taahhüdünün dahi yerine getirilmemiş olduğu, dolayısıyla davacı ortağın şirkete, 3. Şahıslara ve kamu kurumlarına olan sorumluluklarının devam ettiği, (Yargıtay 11 HD 2017/1824-3628 E.K sayılı kararı).Ayrıca ortaklar arasında TTK 638(2) maddede bildirildiği üzere haklı sebeplerin varlığının tartışılır olduğu, davalı şirketin Mecidiyeköy Vergi Dairesi yazılarına göre 30/09/2015 tarihinde re’sen terk ettirilmesinin ve şirket ortaklarının bir araya gelememesinin ortaklıktan çıkma sebebi olamayacağı,bilirkişi raporundaki mali tespitlere katılmakla beraber, bilirkişinin davacının ortaklıktan çıkma isteminde haklı sebeplerinin bulunduğu görüşüne itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; şirketin fiilen mevcut olmadığını ve ortakların biraraya gelmediğini, şirketin ticari faaliyetini devam ettiremediğini, müvekkilinin şirketin işleyişi ve ticari faaliyeti kayıp ve kazancı ile ilgili hiçbir bilgiye de sahip olamadığını, şirket ortaklığından çıkma için haklı sebeplerin mevcut olduğunu, müvekkilinin ortaklıktan çıkarılsa dahi 3.şahıslara ve kamu kurumlarına olan sorumluluklarının çıkarılma tarihine kadar hissesi oranında devam edeceğini, müvekkilinin sermaye taahhüdünü yerine getirdiğini, mahkemenin red gerekçesinde müvekkilinin ortaklık payının tespitinin mümkün olmadığı belirtilmişse de böyle bir talebin olmadığını, malvarlığı da olmadığından müvekkilinin ortaklık paynın olmadığının ortada olduğunu belirterek kararın kaldırılarak müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; TTK 638 vd.m. uyarınca dayalı limited şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma istemine ilişkindir. TTK’nin 638/2. maddesi :“Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.Anılan düzenleme ile ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma davası açabilme olanağı tanınmıştır. Ancak “haklı sebeplerin” nelerden ibaret olduğuna değinilmemiştir. Bu nedenle çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkeme değerlendirecektir.İdari ve destek faaliyetleri iştigal konusu ile 09.09.2011 tarihinde kurulan davalı şirketin 31.12.2011 tarihli bilanço verilerine göre,kurucu ortak olan davacının ortaklık payının 3.715,87.-TL olup davalı şirket tarafından 2011 yılından sonra kurumlar vergi beyannamesi verilmemiş ve bu nedenle dava tarihi itibarıyla davacının ortaklık payının tespiti mümkün olmamaktadır.Davacı vekili çıkma payı hesaplanmaması sebebiyle çıkma kararı verilemediği ve çıkma payı talebi bulunmadığını ileri sürmekte ve yasal olarak haklı sebepler oluştuğunda çıkma payına ilişkin değerlendirme yapılmadan çıkmaya karar verilmesinde ve daha sonra ayrı bir dava ile çıkma payı için talep edilmesinde bir engel bulunmamakla birlikte somut olayda sırf ortakların bir araya gelmemesi ,aktif olarak çalışmaması ,şirketin sürekli zarar etmesi ve davalı şirketin kuruluş gayesinden sapmış ve gayesini gerçekleştiremeyecek duruma gelmiş olması ve vergi mükellefliğinin re’sen terkettirilmesi hususları şirket ortaklığından çıkma için tek başına haklı sebep oluşturmayacaktır. Davalı şirketin ortakları arasında ortaklığa devam edilmesini engelleyecek şekilde güven unsurunu sarsıldığı hususu dosya kapsamındaki deliller ile ispatlanamamış ve ortaklıktan çıkmanın yasal koşulları oluşmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 19/12/2019