Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/905 E. 2018/744 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/905
KARAR NO : 2018/744
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2016/265 E.-2017/467 K.
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/06/2018 (07/07/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalının 01/12/2012 tarihinden 02/11/2015 tarihine kadar müvekkili şirkette satış temsilcisi olarak çalıştığını, davalının iş sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet yasağına aykırı davrandığını,iş sözleşmesine aykırılıkları nedeniyle 02/11/2015 tarih 039702 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesh edildiğini, feshin davalıya 06/11/2015 tarihinde tebliğ edildiğini,fesihden sonra müvekkili şirket ile rekabet halinde bulunan, ürünleri aynı bölgede (Bursa Bölgesinde) aynı müşteri çevresine pazarlayan …Ltd. Şti firmasında çalışmaya başladığını rekabet yasağını ihlal ettiğini, aynı iş bölgesinde ve iş kolunda faaliyet gösteren …. Ltd. Şti’nin müvekkilinin müşterileri ile çalışmaya başladığını, davalının müvekkilinin ciro kaybına sebep olduğunu, davalı hakkında TTK’nun haksız rekabet hükümlerinden kaynaklanan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile iş sözleşmesinin rekabet etmeme yasağı hükümlerine göre 2 yıl süreyle aynı bölgede aynı iş kolunda çalışmamayı taahhüt etmesine rağmen ihlali nedeniyle hizmet akdinin sona erdiği tarihteki son net ücretinin 10 katı ceza şart ödemeyi taahhüt edilmesi nedeni ile iş sözleşmesi ile kararlaştırılan 20.000-TL cezai tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,müvekkilinin işçilik alacaklarının tahsili için Bursa 5. İş Mahkemesinin 2015/778 esas sayılı dosyası ile alacak davası açtığı, iş akdinin feshi noktasındaki haklılık durumunun anılan dosyada belirleneceği,TBK nun 447/2. maddesine göre ” Sözleşme haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir neden ile işçi tarafından feshedilirse rekabet yasağı sona ereceğini”, açılan davanın sonucunun beklenilmesini ,müvekkilinin görev tanımının “Katalogdaki ürünleri devamlı müşteriler ile muhtemel müşterilere göstererek ürünü tanıtmak, ürünün özellikleri ile kataloglarda belirlenen fiyatları müşteriye bildirmek” ten ibaret olup, konumu nedeniyle davacı şirketin ticari sırları ile irtibatlandırılamayacağını, işe başladığı şirketin ürün yelpazesinin davacıdan kapsamlı olduğunu davacının müşterileri ile çok daha önceden çalışmaya başladığını, çalıştığı dönemlerin yazışma yapılarak sorulması gerektiğini, sözleşmeye konulan ceza koşulunun geçerli olmayacağına dair Borçlar Kanununun 420. Maddesi hükümleri gözönüne alınarak istenilen cezai şart tutarı da fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacı işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, bu nedenle rekabet yasağının söz konusu olamayacağını ve davalının rekabet yasağına aykırı bir davranışı bulunduğunun ispat edilemediği, kendisinden iş sözleşmesine dayalı cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili, taraflar arasında yazılı hizmet sözleşmesinde yer alan rekabet yasağının geçerli ve hukuken bağlayıcı olduğunu, davalının sözleşmesi sona erdikten sonra rakip firmada aynen pozisyonda çalışmaya başladığını ve davacı şirketin müşterileri ile görüşmeler yaptığını, bu sürede rekabet yasağını ihlal ettiğini, mahkeme kararının rekabet yasağına ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olduğunu ve Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 2015/778 E.-2017/64 K. Sayılı dosyasının sonucunun de beklenmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki 24/01/2015 tarihli Hizmet sözleşmesine göre davalı satış temsilcisi olup, işverenin müşteri çevresini ilgilendirdiği işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.Sözleşmenin rekabet etmeme başlıklı 13. maddesinde; “Çalışan, hizmet akdinin sona ermesini izleyen 2 yıl boyunca işverenin faaliyet çevresi içerisinde aynı sahasında çalışan (işveren ile rekabet halinde) herhangi bir şirkette doğrudan ya da dolaylı olarak görev almamayı ve hiçbir şekilde akrabası tanıdığına dahi bir ilişki içinde bulunmamayı kabul ve taahhüt etmiştir. Çalışanın iş bu mükellefiyetlere aykırı hareketi, hizmet akdi devam ederken meydana gelmiş ise, derhal tazminatsız feshi gerektireceği gibi ayrıca çalışan hizmet akdi sona erdikten sonra vuku bulacak taahhüde aykırılık hallerine ilişkin de geçerli olmak üzere hizmet akdinin sona erdiği tarihteki son net aylık ücretinin 10 katını ihlal tazminatı olarak ödemeyi kabul ve tahakkuk etmiştir. Tazminatın ödenmesi halinde de rekabet etmeme yükümlülüğü ortadan kalkmaz.” şeklindedir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, işveren tarafından sözleşmenin haklı nedenle fesih edilmiş olması veya ayrılan işçi tarafından haksız olarak feshedilmemiş olması, davalı işçinin iş akdinin devamı sırasında işyerinin önemli müşteri çevresi veya üretim yönünden ticari sırlarına vakıf olabilecek bir pozisyonda çalışmış ve ayrıldıktan sonra yasaklanan süre içerisinde rakip bir işyerinde çalışmaya başlaması veya kendisinin bu tür bir faaliyeti icra etmesi, önceki işyerinde edindiği bilgileri yeni işyerinde kullanmasının önceki işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığı yeterli sayılmalıdır. T.B.K.’nun 445/2 maddesine göre: “Hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir”
TBK 444 maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.Davalının, davacı yanındaki çalışması işverenin feshi ile 6.11.2015 tarihinde sonlandırılması sonrasında , davacı şirketle aynı bölgede aynı işi yapan .. şirketinde işe başladığı davalının kabulündedir.Davalının davacıya ait işyerinden ayrıldıktan sonra davacı şirket ile aynı yerde bulunan aynı işi yapan dava dışı .. şirketinde işe başladığı, aynı iş kolunda, aynı sıfatla ve aynı il sınırları içerisinde işe başlamış olması sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün ihlal edildiği anlaşılmaktadır.
Rekabet yasağı hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı Bursa 5.İş Mahkemesinin 2015/778 esas sayılı dosyasında belirlenecektir. Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/778 E.-2017/64 K. Sayılı kararıyla hükme bağlanan davada mahkeme iş akdinin haksız olarak feshedildiğini tespit ederek ona göre hüküm kurmuştur. Bu kararın UYAP üzerinden yapılan incelenmesinde dosyanın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 25. Hukuk Dairesi’nde istinaf incelemesinin sürdüğü ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Anılan karar kesinleşmeden işverenin feshinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş,Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/778 E.-2017/64 K. sayılı kararının kesinleşmesi beklenmek, sonucuna göre davacının rekabet yasağının ihlali nedeniyle tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmek üzere HMK.’nın 353/1-a-4-6 kapsamında bulunan hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2017 Tarih 2016/265 Esas-2017/467 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40- TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/06/2018