Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/900 E. 2018/317 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/900
KARAR NO : 2018/317
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2017
NUMARASI : 2015/1099 Esas 2017/243 Karar
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/03/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı …. A.Ş.’nin alacaklı olduğu bir kısım dosyaları bütün hak ve yetkileriyle temlik aldığını, davalı banka temlik sözleşmesi imzalandığı sırada ilgili kredi dosyalarından kaynaklı bütün hak ve alacaklarını tamamı ile tahsil ettiğini, müvekkilinin temlik aldığı dosyaların kapak hesabının yaklaşık 300.000- TL, alacağa mahsuben 72.600- TL’ye alınan gayrimenkulün değerinin 200.000- TL olduğunu, bu nedenle kapak hesabı yaklaşık 225.000,- TL’ye düşerken, 200.000,- TL değerinde bir gayrimenkulün de müvekkiline geçmiş olacağını, sözleşmeye aykırı hareket ve sözleşmenin esaslı unsurlarında yanıltılması sebebiyle sözleşmeyi haklı nedenle fesheden müvekkilinin; banka kendisini yanıltmamış olsa ve sözleşmesine sadık kalsaydı yaklaşık 380.000- TL kazanç elde edebileceği (temlik sözleşmesi için harcadığı 170.000- TL düşüldüğünde 210.000- TL kar elde edebileceği) dosyalardaki alacaklılık haklarını kaybettiğini; bu kaybın nedeni sözleşmenin imzalanması sırasında müvekkilini yanıltan; sözleşmenin imzalanmasından sonra da sözleşmeye sadık kalmayan kötü niyetli davalı …. Bankası olduğunu, dosyaların müvekkiline temlik edildikten sonra müvekkilinin; Mut İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından (kefaleten) borçlu … 175.000- TL tahsilat yaparak …. ait taşınmazlardaki hacizleri fekkettiğini, müvekkili tarafından yapılan tahsilatların, yukarıdaki hesaplamalardan (şartlı alacak olarak) mahsup edilmesini hesaplanacak menfi ve müspet zararlarının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, bu nedenle belirsiz alacak davasının kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 200.000,- TL zararın davalıdan tahsili île müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, müvekkiline ödenmesi kararlaştırılacak tazminata (sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren) ticari temerrüt avans faizi işletilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı ….Bankası A.Ş. vekili ilk derece mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde; öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını zira 1 yıllık süre geçmesinden sonra davanın açıldığını, sözleşmenin ifa yerinin Mut olduğunu yetki itirazında bulunduklarını, davanın haksız olduğunu beyanla reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı …. davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, Tarımsal Kredi Sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasının Türk Ticaret Kanunu 4 maddesinde düzenlenen mutlak davalardan olmadığı gibi , her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren ticari bir uyuşmazlık niteliğinde bulunmadığından, temlik işlemine konu konu Tarımsal Kredilerden kaynaklanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle dosyada görevsizlik kararı vererek dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, görevsizlik kararı verilirken HMK 331. maddesi hükmüne aykırı hareket edilerek davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı ile davalı banka arasında yapılan temlik sözleşmesi uyarınca temlike konu alacak konusunda yanıltıldığı iddiası ile açılan zararın tazmini istemli itirazın iptali istemine ilişkindir.Temlike konu alacağın Tarımsal Krediden kaynaklandığı görülmektedir. 6102 Sayılı TTK’nın 4/f. maddesine göre bankacılık işlemleri mutlak ticari davalardandır. Davanın niteliğine göre görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, Ticaret Mahkemesinin bulunmadığı yerler bakımından ise Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği açıktır. Görev hususu Kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese ve istinaf sebebi yapılmasa bile mahkemece resen nazara alınması gereken hususlardandır. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Somut olayda, İlk derece mahkemesince davanın mutlak ticari davalardan olmasına rağmen görevsizlik kararı verilmesi yerinde görülmediğinden hükmün kaldırılarak davanın görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, davacı vekilinin istinaf talebinin kararın muhteviyatına göre, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1009 Esas 2017/243 Karar sayılı 21/03/2017 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,Davacı vekilinin istinaf başvurusunun verilen kararın mahiyetine göre incelenmesine yer olmadığına İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/03/2018