Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/876 E. 2018/880 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/876
KARAR NO : 2018/880
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2017
NUMARASI : 2014/421 E.- 2017/195 K.
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/07/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Bakırköy Tüketici Mahkemesine açtığı kesinleşen görevsizlik kararıyla kararı veren mahkemeye intikal eden dava dilekçesinde ;müvekkilinin 13/08/2007 tarihinde mülkiyeti davalı tarafa ait olan … otobüsünde biletli yoluculuk yaptığı sırada kaza geçirdiğini, kaptan ve …. aleyhinde Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinde ceza davası açıldığını, müvekkilinin kaza sonrası vücudunda kırıklar meydana geldiğini, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş olan rapora göre, bahsedilen kırıkların müvekkilinin yaşam fonksyonlarının ağır derecede etkileyecek boyutta olduğunu, müvekkilinin 6 ay hiç kalkmadan bakıcı nezaretinde yatak istiharatı sonrasında da ilave olarak yine 6 ay istiharat öngörüldüğünü, 1 yıllık sürede iyileşmenin sağlanamadığını belirterek 6 ay süreyle hiç yerinden kalkmadan yatması gerektiğinden 15.000-TL sağlık bakıcı masrafı, sonraki 6 ay için 7.000-TL bakıcı masrafı, 1 yıl süreyle ev temizliği ve diğer işler için 10.000-TL yardımcı ücreti 1 yıl boyunca çalışmaması ve gelir kaybı toplamı 12.000-TL toplam 44.500-TL maddi tazminat ile müvekkilinin çektiği manevi ızdıraba karşılık 40.000-TL toplam 94.500 TL tazminatın dava tarihinden itibaren faiz işletilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili, davada görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğu, yolcuların taşınması ve mükellifiyetinin TTK’nun 1130.maddesinde düzenlenmiş olduğunu, yapılan masrafların davacı tarafından yapıldığına dair belgelerin dosyaya sunulmadığını, bahse konu taleplerin kabulünün mümkün olmadığını, dava dilekçesinde talep edilen bedellerin fahiş olduğunu, kazanın meydana gelmesi ile İDO yetkililerinin yolcular ile yakından ilgilendiğini, müvekkiline deniz kazası ile ilgili herhangi bir sorumluluk yüklenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/824 esas sayılı dosyasında davalı …’ın deniz kazasının meydana gelmesinde asli kusurlu olduğundan dolayı TCK’nun 89/4 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın 03/03/2015 tarihinde kesinleştiği, mahkemece davacının iş göremezlik oranının belirlenmesi yönünde Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar verilmesi sonrası sunulan raporda, %28 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının ve iyileşme süresinin (iş görmezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, Adli Tıp kurumu raporu sonrası davacı tarafından talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesi için yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporundan, 13/08/2007 tarihinde meydana gelen deniz kazası sonucu %28 oranında malul kalan davacının maddi zararının 89.199,66- TL bulunduğunun belirtildiği, davacı vekili tarafından ıslah talebinde bulunularak talep miktarı artırılmış ise de dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmadığı, bu nedenle talebin usulüne uygun görülmediğini, bilirkişi raporuna göre belirlenen 3.545.10- TL bakıcı gideri ile 12.000 TL çalışamaması nedeniyle gelir kaybı toplam 15.545,10 -Tl maddi tazminat ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları değerlendirilerek BK’nun 49. maddesi (İBK’nun 58. maddesi) gereğince davacının manevi zararına karşılık manevi tazminat olarak 12.000- TL’nin uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 15.345,10- TL maddi tazminat ile 12.000-TL manevi tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili, mahkemenin 13/03/2017 tarihli ıslahı dikkate alınmaksızın davanın kısmen kabulüne karar vermesinin kanuni dayanağının bulunmadığını, mahkeme tarafından bakıcı masraflarına ilişkin olarak bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının dikkate alınmasını, davacının %28 oranında maluliyetinin bulunduğunu, çok uzun süre ağır bir şekilde tedavi görmüş olduğu değerlendirildiğine takdir edilen 12.000- TL manevi tazminat miktarının az olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalılar vekili, davacının dava dilekçesi ile talep etmediği, ıslah dilekçesi ile dahi ileri sürmediği bir talebe ilişkin müddeabihi arttırmasının mümkün olmadığını, davacının mahkemenin uygun gördüğü bakıcı giderine ilişkin istinaf taleplerinin reddi gerektiğini, davacının çalışmadığı süre için talep ettiği 12.000- TL’nin tamamının kabulüne karar verilmesinin ve takdir olunan manevi tazminat tutarının fahiş ,usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafın, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı ve davanın ıslahı yönünde harç yatırmadığı anlaşılmakla, davada davacının ıslah hakkı ve geçerli bir ıslah bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda davanın değerlendirilmiş olması yerindedir.
Davadaki maddi talepler ;6 ay 15.000-TL sağlık bakıcısı masrafı,Sonraki 6 ay 7.000- TL bakıcı masrafı,1 yıl ev işleri yardımcı ücreti 10.000- TL,1 yıl çalışamama gelir kaybı 12.000- TL olup davadaki maddi talepler yeniden değerlendirilirse 1 yıl bakıcı masrafı talebi, 1 yıl ev işlerine yardım talebi, 1 yıl da çalışılamadığı için gelir kaybı şeklindedir.
Davacının kaza tarihinden itibaren iyileşme süresi Adli Tıp Kurumunun (3. İhtisas Kurulu) 14/09/2015 tarihli raporuna göre olay tarihinden itibaren 6 ay olup, bu süre zarfında %100 malül sayılması gerekmektedir. Bundan sonraki maluliyet durumu ise % 28 meslekte kazanma gücünden kaybı şeklindedir. Bu durumda davacının maddi talepleri açısından 1 yılın ilk 6 ayı %100 üzerinden hesaplanması yerinde olup (geçici işgöremezlik zararı) , sonraki 6 ay dahil istemleri esasen davacının aktif dönemi içinde yer alan % 28 çalışma kaybı üzerinden belirlenmiş (sürekli maluliyet zararı) fakat davacı tarafından 1 yıldan sonraki kısmı talep edilmeyen (fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmayan) aktif devre maluliyet zararı kapsamındadır.
Bunun dışında davacının sosyal güvenlikten emekli ev hanımı olduğu anlaşılmış olup, giderler açısından ispat vasıtası sunulmamış (gider belgesi) hesaplamalar asgari ücret üzerinden yapılmıştır. Bu hesaplama şeklinin de yerinde olduğu kabul edilmelidir.
Sonuç olarak davacının 6 aylık iyileşme süresinde bakıcı masrafı, (bu süre için %100), maluliyet oranı dahilinde belirlenmiş olup, ilk 6 aydan sonraki % 28 sürekli maluliyet dahilinde çalışmama ücreti de usulüne uygun maddi zarar olarak belirlenmiş olmakla 6 aylık iyileşme süresi sonrasındaki zarar taleplerinin %28 maluliyet zararının içinde kaldığı anlaşılmakla maddi tazminata ilişkin ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde değildir.
Davacının manevi tazminat talebi de bulunmaktadır. BK 47.maddesi uyarınca hakim hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye adalete muvafık tazminat ödenmesine karar verecektir.Davacı vekili manevi tazminatın az olduğu ,davalılar vekili de emsal Yargıtay içtihatlarını sunarak manevi tazminatın yüksek verildiğini bildirerek hükmü istinaf etmişlerdir. Takdir olunan manevi tazminat her olayın özellikleri gözönüne alınarak takdir edileceğinden emsal aranmayacak ise de ;davacının deniz aracında yolcu olarak bulunması ve davalıların kazada ağır kusurlu tesbit edilmeleri ,kazanın meydana geldiği tarihteki tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve paranın alım gücü karşısında İlk Derece mahkemesince takdir olunan manevi tazminat miktarının ,davacı açısından zenginleşme yaratacak ölçü de olmadığı gibi daha fazla takdir edilmesi gerektiğine ilişkin bir gerekçe bulunmadığı ,kanaatına varıldığından her iki yan vekilinin hükme yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiş istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacı taraftan alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalılardan alınması gereken 1.881,61-TL istinaf karar harcından, davalılar tarafından ayrı ayrı yatırılan nispi ve maktu peşin harçlar toplamı 940,80- TL harcın mahsubu ile eksik kalan 940,81- TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı ve davalılar vekilince yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 05/07/2018