Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/843 E. 2018/1211 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/843
KARAR NO : 2018/1211
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2017
NUMARASI : 2016/174 Esas 2017/324 Karar
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil ile davalılar arasında 31/05/2013 tarihli ortaklıkları sonlandırma ve hisse devir sözleşmesi ve 10/06/2013 tarihli ek sözleşme imzalandığını , … ve …’ın şahsi sorumlulukları ile …l ve.. . şirketlerinin de kefil oldukları teminat senetleri de …’e verilerek tartışmaya yer vermeyecek ölçüde konunun netleştirildiğini, borçların vadelerinde ödenmemesi durumunda davalıların şahsi sorumlu olduğu, müvekkilinin borçları ödemiş olması şartı aranmaksızın talepte bulunabileceğini, sözleşmede öngörülen sürenin sonunda, ifade edilen tüm borçların ödenip ödenmediği konusunda gerekli kontrol yapılmış ve SGK’ya olan borçlar ile ilgili ödeme yapılmadığının, davalıların ödemekle mükellef oldukları … Tic. Ltd. Şti’nin 25/11/2015 tarih itibariyle SGK’ya olan borç toplamı olan 130.717,77 -TL olduğunu,SGKnın alacağı tahsil için işlemlere başladığını ve müvekkilin malvarlığına, maaşına ve banka hesaplarına haciz işlemi uygulandığını, SGK ya mevcut borç kadar icra takibi başlattığını ancak davalıların takibe itiraz ettiğini , davalıların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin tartışmaya yer vermeyecek ölçüde net olduğunu, itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili; davacı ile davalı müvekkiller arasında 31/05/2013 tarihli “Ortaklıkları Sonlandırma ve Hisse Devir Sözleşmesi” ile bu sözleşmeye ek 10/06/2013 tarihli sözleşmelerin imzalandığını, davalı müvekkillerin, davacının da ortağı olduğu şirketlerdeki vergi ve SGK borçlarını ödemeyi üstlenildiğini, davacının da söz konusu şirketlerdeki hisselerinin bila bedel davalılara ya da gösterileceği 3. Kişilere devretmeyi taahhüt ettiğini, müvekkillerin söz konusu şirketlerin ve SGK borçlarını yapılandırıldığını ve ödemekte olduklarını, davacıdan hisse devri yapması değişik zamanlarda talep edildiğini ancak davacının hisse devrine yanaşmadığını, müvekkilin de diğer yapılması gereken ödemeleri beklettiğini hisse devrinin gerçekleşmesini beklediklerini, sözleşmede belirtilen ödemelerin müvekkilleri tarafından yapıldıkça davacıya verilen senetlerin müvekkillere iade edilmesi gerektiğini,davacının bu ödemeye ilişkin senetlerin iadesini yapmadığını, davacının sözleşmelerde belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde yani iade etmesi gereken senetleri iade etmesi ve …Şirketindeki hisselerini devretmesi halinde müvekkillerinin sözleşmeye sadık kalarak yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır olduklarını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, sözleşmenin 3. maddesine göre davacının davalıdan alacak hakkı SGK veya diğer şirket alacaklılarına ödemek zorunda kalacağı borçlar söz konusu olduğu zaman doğacağı, somut olayda ise davacının, hisse senedi devrettiği şirketlerin 3.kişilere ya da kamu kurumlarına olan borçlarını ödemesi gibi bir durum olmadığından davacının da takibe konulacak belirtilen sözleşmeye istinaden bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; SGK borçlarının ödenmediğini, yapılandırılmış/taksitlendirilmiş olmasının borçların ödendiği anlamına gelmediğini, SGK borç dökümünde, … Ltd.Şti.’nin kuruma olan borçlarının bulunduğunu ve müvekkilinden tahsil edilmek istenen alacağın ayrıntılarının göründüğünü, uyuşmazlığı doğuran borcun .. Ltd.Şti’nin borcundan kaynaklandığını, bu borç nedeniyle müvekkilinin emekli maaşının dahi haczedildiğini, karara esas alınan borca ilişkin dökümün yanlış şirkete ait olup, doğru şirket için hiç döküm istenmediğini, dosyaya sunulan dökümün de değerlendirme dışı bırakıldığını, sözleşme hükümleri yok sayılarak karar verildiğini belirterek usul yönünden eksikliklerin de giderilerek yeniden yargılama yapılması ve talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Taraflar arasında sözleşme ve ek sözleşmenin varlığı ve hükümleri arasında ihtilaf bulunmamaktadır.Davalı taraf davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu sebeble ödemelerin bekletildiğini savunduğundan sözleşmede ki şirketlerin borçlarından dolayı bir çekişme bulunmadığından istinaf incelemesi davacının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği noktasında yapılacaktır.
Dayanak 31.5.2013 tarihli sözleşme ile ;sözleşmenin konusu tarafların (davacının) …ltd.şti ve K..ltd.şti.ndeki hisse devri ve bu şirketlerin borçlarının nasıl ödeneceğinin belirlenmesi olduğu olarak tanımlanmıştır.
Sözleşmenin hükümleri ; …Saç şirketinin hissedarları sözleşme tarihinde … ve T… olup; … bu şirketteki hisselerini … ve …’a yada onların göstereceği başka birisine devredecektir. … şirketinin hissedarları ise … ,… ve … olup ;… bu şirkette ki hisselerini … ve …’a veya onların göstereceği başka birisine devredecektir. … bu hisselerini bilabedel devredecektir.
…’in anılan şirketlerde ki hisselerini devretmesine karşılık olarak ;… ve …’ın bu iki şirketin geçmişte doğmuş tüm borçlarını üstlenmiş olacağı ,hisse devrinden sonra ki bir dönem de …’in ödemek zorunda kalacağı borçlar için (bu şirketlerin SGK ,Vergi ve banka borçları ile diğer şahsi sorumluluğundan doğan tüm borçlar) … ve … ile … şirketlerinin kefil oldukları teminat senetleri verileceği ,Sözleşmenin 6.maddesi ile hisse devirlerinden sonra …’in şahsen sorumlu olduğu borçların ödemeleri tarihinde yapılmaz ise senetlerin muaccel olacağı ve …’in davalılara alacak davası açabileceği, dava açabilmesi için sözkonusu borçları kendisinin ödemesi şartı aranmayacağı ,zira …’in açacağı bu davayı kendisininde sorumlu olduğu borçları ödeyebilmek için açmış olacağı,Ayrıca …’in , …deki tüm işçilik alacaklarını da almış sayılarak … şirketini ibra ettiği anlaşılmaktadır.
Hükümleri yukarıda yazılı sözleşmeden sonra yine davanın ve ana sözleşmenin tarafları arasında ikinci bir ek sözleşme yapılmış olup ;ek sözleşmenin konusu tarafların 31.5.2013 tarihinde yaptıkları ortaklıkları sonlandırma ve hisse devir sözleşmesine “ek olarak … Araç üstü …ltd.şirketinin hükümlerinin değiştirilmesi olarak tanımlanmıştır.
31.5.2013 tarihli sözleşmede davacı …’in …ltd.şirketindeki hisselerini … ve …’a veya onların göstereceği birine devrinin kararlaştırıldığı ,yapılan bu sözleşme ile tarafların …ltd.şti.nin tasfiyesi yönünde karar aldıkları ,tasfiye işlemlerinin … ve … kontrolünde süreceği ,bu sözleşmenin yapılmasının 31.5.2013 tarihli sözleşme hükümlerini hiç bir şekilde geçersiz kılmayacağı, bu sözleşmenin sadece … ile ilgili hükümlerin değiştirilmesini amaçladığı, iş bu sözleşmenin imzalandığı 10.6.2013 tarihinde …’in … Saç İşleme …ltd.şirketindeki hisselerini devretme şartıyla yürürlüğe girecektir. ” denilmiştir.
31.5.2013 tarihli sözleşme ve 10.6.2013 tarihli ek sözleşme birarada değerlendirildiğinde tarafların 2 ayrı şirkette ki davacıya ait hisselerin devri karşılığında yürürlüğe gireceği kararlaştırılmış iken ; 10.6.2013 tarihli ek sözleşme ile… Saç …ltd.deki hisselerin devri karşılığında yürürlüğe gireceği … şirketinin ise devamında yarar görmemeleri nedeniyle tasfiye kararı alınmasına ve tasfiyenin de yine davalı gerçek kişilerin kontrolunde yürütülmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya getirtilen ticaret sicil dosyalarının incelenmesinde ; … Saç İşleme…ltd.şirketinin 10.10.2012 tarihi itibariyle şirket müdürü 2012/1 sayılı karar ile davacıdır. 11 haziran 2013 tarihi itibariyle şirket hissedarı … 325.000 hissesini .. …’a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı ve müdürlük görevine son verildiği ve durumun ticaret sicilinde tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır.Esasen tarafların bu şirket bakımından bir uyuşmazlıkları davacının da bu şirketle ilgili bir talebi yoktur. Ayrıca .. Saç …şirketinin SGK borçlarının ödenmek üzere ödeme planı ve taksitlendirme yapıldığı, davacının istemi yalnızca tasfiyeye giren … şirketinin ödenmeyen SGK borçlarına ilişkin bulunmaktadır.
Davalı vekili savunmalarında … şirketinin hisseleri devredilmediğinden müvekkillerinin sözleşme ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunmaktadır. Oysa ki tasfiye girmesine karar verilen … şirketinin tasfiyeye girmesine dair 10.6.2013 tarih ve 2013/5 sayılı karar ile davalı gerçek kişilerin yakınları bulunan iki ortak ve davacının oyu ile ve oybirliğiyle şirketin tasfiyeye girmesine dair ortaklar kurulu kararı alındığı ve tasfiye memuru olarak da yine davacının diğer şirketteki hisselerini devralan …r’ın seçildiği anlaşılmaktadır. Yine davalı vekili savunmalarında davacının teminat senetlerini iade etmediğinden bahisle sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmediğini iddia etmekte ise de ve sözleşmede bir kısım teminat senetleri verileceği kararlaştırılmakla birlikte davalıların yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde teminat senetlerinin iadesini isteyebilecekleri ve davaya konu borcun dışında başkaca yükümlülüklerin de teminatı olabileceği ,davalıların tüm yükümlülükleri sona erdiğinde iade isteyebilecekleri ve davacıya 31.5.2013 tarihli sözleşmede teminat senetleri yanında açıkça alacak davası açma hakkı tanındığından teminat niteliğinde ki senetlere başvurmadan işbu davayı açma hakkı tanındığı sonucuna varılmaktadır.
Takip tarihi itibariyle tasfiyeye giren… üstü..ltd.şirketinin alacak aslı 95.427,52-TL+47.551,57-TL gecikme cezası bulunduğu takip talepnamesine ekli borç dökümünden ve SGK ile yapılan yazışmalardan( 7 kasım 2016 tarihli cevabi yazı) anlaşılmaktadır. Davacının talebi de bu miktara ilişkin olup başkaca bir talepde bulunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince her ne kadar davacının borç ödemesi yapmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de ; taraflar 31.5.2013 ve 10.6.2013 tarihli ek sözleşme ile davacının … şirketindeki hisselerinin bedelsiz olarak devri karşılığında iki şirketin borçlarını da davalıların ödeyeceğini ,ödeme yapılmaması halinde ödeme yapma koşuluna bakmadan ,davacı borç ödemesi yapmadan bu borçların davalılardan talep etmek üzere dava açabileceği kararlaştırılmıştır.
BK nun 27/1 maddesinde ;kanunun emredici hükümlerine ,ahlaka ,kamu düzenine ,kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz “olduğu düzenlenmiştir.Bu sebeble açıkça tarafların iradelerine uygun olarak iki ayrı şirketteki ortaklıkların sonlandırılması aşamasında şirket ortaklarının şahsi sorumluluğu bulunduğu anlaşılan davacının sorumluluktan kurtulması ve davacının bu borçları ödemeden davalılardan talep etmesini mümkün kıldıkları gözetildiğinde ,sözleşmenin bu hükümlerinin davalıları bağladığı kuşkusuzdur.Ödenmediği anlaşılan ….ltd.şirketinin (SGK)borcunun davacı tarafından davalılardan talep edebileceği ,ödeme şartı gerçekleşmeden talep olunamayacağına ilişkin ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin hükmü ;sözleşme hükümlerinin değerlendirmeden verilmiş olduğu kanaatına varılarak;davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine ilişkin hükmün kaldırılmasına ve yeniden yargılama gerekmediğinden davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/174 Esas-2017/324 Karar sayılı ve 10/03/2017 tarihli hükmün HMK.’nın 353(b)2 gereği KALDIRILMASINA,
“İtirazın İptaline, 95.427,52- TL asıl alacak, 35.290,25- TL gecikme cezası olmak üzere toplam 130.717,77- TL üzerinden takibin devamına,
Asıl alacak tutarı 95.427,52- TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine. “
%20 oranında hesaplanan 26.143.55-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiliyle davacıya ödenmesine .
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak ;
“Alınması gereken 8.929,33- TL harçtan davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılan 1.578,75 TL,icra veznesine yatırılan 653.59-TL olmak üzere toplam 2.232,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.696,99- TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının yatırdığı, karar harcına mahsup edilen toplam 2.313,94-TL peşin harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 182 TL posta masrafından ibaret yargı giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili için takdir olunan 13.207,42 -TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansı olduğu takdirde ilk derece mahkemesince kendilerine iadesine”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 11/10/2018