Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/832 E. 2018/121 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/832
KARAR NO : 2018/121
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2017
NUMARASI : 2016/1592 Esas 2017/509 Karar
DAVA : ÇEK İPTALİ KARARININ İPTALİ
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/02/2018

Davanın kabulune ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; keşidecisi ….. Şti tarafından Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/138 Esas sayılı dosyasında 25 adet çekin kaybolduğu gerekçesiyle çek iptali davası açıldığını, banka elinde bulunan… çekin de bunlardan biri olduğunu, … Gebze Şubesi’ne ait, 11/10/2014 keşide tarihli, 78.000 TL bedelli,.. çek nolu, keşidecisi …c. Ltd.Şti olan çekin Beyazıt İstanbul Şubesi takipli müşterisi ..’ın borçlarına karşılık müvekkili bankaya …. tarafından verildiğini, dava konusu ….çek nolu çek tahsili için ibraz edildiğinde Mahkemenin 05/03/2014 tarih 2014/138 Esas sayılı dosyasından konulan ödeme yasağı kararının arkasına şerh düşüldüğünü, söz konusu çekin tahsil edilmesi için çek hakkında verilmiş iptal kararının kaldırılması igerektiğini , Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesine başvuruda bulunulduğunu fakat mahkemesince karar verilerek dosyadan el çekilmiş olması nedeniyle taleplerinin reddedildiğini, verilen bu kararın müvekkili banka tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20185/11485 Esas, 2016/6033 Karar sayılı ilamı ile çek hamilinin davada taraf sıfatı olmadığından temyiz isteminin reddine karar verildiğini bu sebeple Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 05/03/2014 tarih, 2014/138 Esas, 2014/364 Karar sayılı dosyasından verilen … Gebze Çarşı Şubesi’ ne ait, 11/10/2014 keşide tarihli, 78.000- TL bedelli,…. çek nolu, keşidecisi … Ltd.Şti. olan çekin iptal kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde;dava konusu çekin davalının iradesi dışında hırsızlık cürmü ile elinden çıktığını, dava konusu çekin kambiyo vasfında olsa bile, irade dışı elden çıktığından dolayı kambiyo vasfını kaybettiğini, çeki elinde bulundurana bir alacak bahşetmesinin mümkün olamayacağını, müvekkilinin zayi nedeniyle çek iptali davasını açtığını, gerekli ilanları yaptığını ve ödemeden men yasağı konulduğunu, davacının ise ibraz tarihinde çekin mahkeme kararı ile ödenmesini tedbiren engellendiğini muhatapdan öğrenmiş olmakla işbu hususta çeki iptal davası dosyasına sunması gerekirken,dava konusu çekin iptali kararının iptali için açılacak bir dava bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/138 Esas, 2014/364 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verilen davaya konu … Gebze Çarşı Şubesi’ ne ait, keşidecisi …. ve Tic. Ltd. Şti.(davalı) olan, 11/10/2014 keşide tarihli, 78.000- TL bedelli, …. çek nolu çekin hamili olduğunu, iptaline karar verilen çekin hamili tarafından ibrazı sebebiyle çek ortaya çıktığından iptal kararının bir anlamı kalmadığından davaya konu çek yönünden iptal kararının kaldırılmasına, karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili; çek iptali kararını veren mahkemenin verdiği kararı iptal hak ve yetkisi bulunmadığını,kanun ve usulde böyle bir düzenleme olmadığını, bu hususun hukuk düzeni ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/138 Esas, 2014/364 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı …. Ltd. Şti 03.03.2014 tarihinde dava konusu çek dahil olmak üzere 25 adet boş çek yaprağının çalındığı için iptali davası açıldığı, ilanların yapıldığı, 05/03/2014 tarihli karar ile çeklerin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu çekin boş iken çalındığı iddiasıyla açılan iptal davasında davacının hesap sahibi (keşideci ) bulunduğu anlaşılmaktadır. e TTK’nın 564 (652/1). maddesi uyarınca iptal kararı verilmesi halinde hak sahibi hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilecektir. Mahkemeden alınan iptal kararı yalnızca hak sahipliğinin tanısına (teşhisine) olanak verir. Yasa uyarınca hasımsız alınması gereken iptal kararı ilgilinin borçluluğunu saptamaz ve kesin hüküm teşkil etmez. Borçlu, iptal kararına karşın iptal kararı alan kişinin hak sahibi olmadığını öne sürebilir. Alınan iptal kararının ibrazı üzerine çek bedelini ödeyen keşideci (borçlu) kaybolduğu iddia edilen çekin sonradan yetkili hamil tarafından ibraz edilmesi halinde TTK. 646 ve 647. maddelerindeki şartların oluşması durumunda ödeme definde bulunamayacak ve çek bedelini ibraz eden hamile bir daha ödemek zorunda kalacaktır.
Somut olayda davalının çek keşidecisi bulunduğu , çeki süresinde bankaya ibraz eden ve elinde bulunduran davacı ile çeki kaybettiğini ileri sürerek çek zayi davasında iptal kararı alan davalı keşidecinin çek üzerinde hak sahibi olarak kabulune imkan bulunmamaktadır.Somut olayda eldeki davada,çeki elinde bulunduran hamil banka , iptal davasının davacısını hasım göstererek bu şahsın aldığı çekin iptaline ilişkin ilamın iptalini talep ettiği ,davacının çeki elinde bulundurma sebebinin davacı bankanın müşterisi dava dışı…’ın borcuna karşılık alındığı davacının olayda meşru hamil olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin davanın kabulü ile iptal kararının iptaline ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 37,50- TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 15/02/2018