Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/827 E. 2018/126 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/827
KARAR NO : 2018/126
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2017
NUMARASI : 2014/500 Esas 2017/553 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/02/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde davanın kısmen kabulune ilişkin verilen hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu ..İstanbul adresinde bulunan taşınmazın mal sahibinden alınan 28.03.2012 tarihli temsil yetkisine istinaden 17.04.2012 tarihli alıcı veya kiralayıcı temsil yetkisi sözleşmesine istinaden davalıya gezdirildiğini, çeşitli toplantılar düzenlendiğini, davalılar ve taşınmaz maliki arasında her konuda anlaşılmasına rağmen davalının gizlice müvekkilini devre dışı bırakarak taşınmazı; taşınmaz malikinden kiraladığını, sözleşmenin 3. maddesine göre yıllık kira bedelinin %12+KDV hizmet bedeli olarak ödemek ayrıca sözleşmenin 7. maddesi uyarınca hizmet bedelinin 3 katı oranında ceza-i şartı aylık %5 temerrüt faiziyle birlikte ödemek zorunda olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere KDV dahil davalının ödemesi gereken 50.976-usd hizmet bedelinin şimdilik 5000-usd sinin yine 152.928-usd ceza-i şartın şimdilik 5000-usd sinin 17.4.2012 tarihinden itibaren aylık %5 temerrüt faizi ile birlikte bu olmadığı taktirde Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili sunduğu cevap dilekçesinde; davacıların mal sahibi ile aralarında bir sözleşme olmadığını anahtarında davacıda olmadığını, davacının sözleşmede taraf sıfatı olmadığını, davacının 7. numaralı delil listesi ekinde yer alan delilini kabul etmediklerini, taşınmazın 30.000-TL bedelle kiralandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesi, iddia, savunma alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu…Harbiye/İstanbul adresinde bulunan taşınmazın davacının yer göstermesi, danışmanlık hizmeti sunması nedeniyle taşınmaz maliki tarafından davacı devre dışı bırakılarak davalılara kiralandığı, taraflar arasında 17.04.2012 tarihli tellallık sözleşmesinin bulunduğu davacının hizmeti ifa ettiği, ücrete hak kazandığı sözleşmenin 3. ve 7. maddesi gereğince hizmet bedeli ve ceza-i şart talep hakkı olduğu, tellallık hizmet bedelinin 50.976-TL ve ceza-i şart bedelinin 152.928-TL olduğu ancak TTK 24. maddesi gereğince davalıların ticari defter ve kayıtları, bilanço ve ekonomik durumu etkileyen diğer durumlar nazara alındığında davalının kazanacağı menfaat ile yapılan iş nazara alındığında fahiş kabul edilerek TBK 182/3 gereği ceza-i şartın fahiş olması nedeniyle 10.000-TL ye indirilmesi gerektiği gerekçesi ile hizmet bedeli yönünden davanın asıl ve ıslah edilen miktar itibariyle kabulüne 50.976-TL nin tahsiline ceza-i şart isteminin kısmen kabulüne, kabul edilen bedellere dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili davacı tarafın söz konusu gayrimenkulü gösterme veya kiralama gibi bir yetkisinin olmadığını, emlak komisyonculuğunun amacının sadece yer gösterme olmadığını, taraflar arasında aracılık yapmak ve aracılık sonrası sözleşme imzalamak olduğunu, müvekkili ile mal sahibini görüştürme, toplantı ayarlama, iletişim bilgileri verme gibi bir durumun olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: İstinafa konu hüküm , … Harbiye/İstanbul adresinde bulunan taşınmazın kiralanmasına davacı tarafından aracılık edilmesinden kaynaklanan ceza-i şart ve hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 520. maddesine göre; “Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Somut olayda ; taşınmaz 30.000 usd aylık kira bedeli ile yıllık kira bedelinin %12+kdv üzerinden hizmet bedeli ödeneceği ,7.madde de ise hizmet vereni devre dışı bırakarak kiralaması halinde hizmet bedelinin yanısıra 3 katının cezai şart olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır.Simsarlık sözleşmesini davalı … imzalamıştır.Diğer davalı şirket ise sözleşmede taraf olmamakla birlikte kira sözleşmesi şirket adına yapılmış olup davalı … diğer davalı şirketin aynı zamanda yetkilisi olduğu anlaşılmaktadır.Sözleşmenin 4.maddesinde kendisinden başka ortak olduğu veya temsil ettiği şirketlerce usul veya füruunca ,hukuki veya organik bağ bulunan şirketlerce kiralanması halinde de hizmet bedelinin ödeneceği kararlaştırılmıştır.
TBK 521. maddesinde “Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanacağı düzenlenmiştir.Somut olayda davacının taşınmaz maliki … tarafından kiralama akdine aracılık etmek üzere görevlendirildiği, davacının davaya konu …. Harbiye/İstanbul adresinde bulunan taşınmazda davacının yer gösterdiği toplantılar yaptığı ,hizmet sunduğu sabit olmasına rağmen davacı devre dışı bırakılarak davalı şirket tarafından kiralandığı, davacı ile davalılardan … arasında imzalanan sözleşme gereği davacının hizmeti ifa ettiği ücrete hak kazandığı sözleşmenin 3. ve 7. maddesi gereğince hizmet bedeli ve ceza-i şart talep hakkı olduğu, tellallık hizmet bedelinin 50.976-TL ve ceza-i şart bedelinin 152.928-TL olduğu ilk derece mahkemesince ceza-i şart miktarının fahiş olduğu gerekçesi ile TBK 182/3 gereği takdiren indirime gittiği ,hükmün davacı tarafça istinaf edilmediği bu sebeble tenkisin derecesi hakkında bir inceleme yapılmasına gerek bulunmadığı ,sözleşmenin tarafı olan … yönünden gerek hizmet bedeline ,gerekse cezai şarta hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığından davalı … yönünden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
TBK 520/son gereği taşınmazlar konusunda simsarlık sözleşmesi yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz. TBK 14.madde de ise yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunması zorunludur.Ancak davalı şirket sözleşmede taraf olmayıp simsarlık sözleşmesi şirket tarafından imzalanmış değildir.Simsarlık sözleşmesinin şirket yetkilisi … tarafından kendi adına imzalandığı ,dolayısıyla sözleşmede ki borç ta davalı …’in sorumluluğundadır.Davalı şirket adına kira sözleşmesinin yapılmış olması şirketten hizmet bedeli ve cezai şart için talep de bulunmayı haklı kılmaz. HMK 114/d maddesinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olması dava şartları arasında sayılmıştır.Dava şartları istinaf sebebi olarak gösterilmesede re’sen inceleneceğinden davalı şirket hakkında ki davanın kabulune yönelik hüküm doğru görülmemiş;bu sebeble kaldırılarak davalı şirket hakkında ki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE;
Davalı … yönünden istinaf başvurusunun HMK’nun 353-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE;
Davalı … Tic. Ltd. Şti. Bakımından başvurunun KABULÜNE;
“Davalı şirket yönünden HMK’nun 353-b-2 maddesi gereğince İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli 2014/500 Esas 2017/553 Karar sayılı hükmün KALDIRILMASINA;
“…. Ltd. Şti. hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine,”
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ;
“Alınması gerekli 4.165,27- TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.741,35 -TL harcın mahsubu ile bakiye 2.423,92 TL’nin davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.769,40 TL peşin harçlar ile davalı şirket yönünden yapılan giderler ayrık tutularak hesaplanan 2.000- TL bilirkişi ücreti ve 210,20- TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.210,20- TL yargı giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili için takdir olunan 5.957,36- TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
Fazla istem tenkis nedeniyle reddedildiğinden davalı yararına tenkis edilen kısım üzerinden vekalet ücretine ve yargı giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
Davalı … Tic. Ltd.Şti. vekili için AAÜT 7/2 maddesi uyarınca 2.180- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tic. Ltd.Şti.’ne ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine”
Davalı … ‘den alınması gereken 4.165,27- TL istinaf karar harcından yatırılan 816,20 -TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.349,07-TL karar harcının davalı …’den alınarak hazineye ödenmesine.
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 15/02/2018