Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/782 E. 2018/750 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/782
KARAR NO : 2018/750
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2017
NUMARASI : 2015/858 E.-2017/475 K.
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/06/2018
(14/07/2018 yazım tarihli )
Davanın kabulune ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, 2003 tarihinde Kurtköy Pendik İstanbul adresinde kurulan davacı firmanın 2009 yılında Darıca/ Kocaeli adresine taşındığını, faaliyetine halen devam ettiğini, Hassas Ölçülerde Sıcak İş Kalıpları ürettiğini, 12/08/2015 tarihinde İst… İcra Dairesinin .. Esas sayılı icra dosyası için Gebze …İcra Dairesinin … talimat dosyası ile müvekkiline haciz işlemleri için gelindiğini, sonradan öğrenildiğine göre dosyanın borçlusunun … Tic. Şti olduğunu, müvekkili firmanın sahibi …’nın şirketinin dosya borçlusu olmadığını, borçlu firma ile arasında herhangi bir bağ bulunmadığını haciz mahallinde beyan ettiğini, belgelerini de dosyaya ibraz etmesine rağmen hukuka aykırı bir şekilde haciz ve muhafaza işlemlerine devam edileceğinin beyan edildiğini, alacaklı vekilince vergi levhası incelediğinde borçlu ile aynı iş kolunda faaliyet gösterdiği gerekçesiyle muhafaza talep ettiğini, icra memurunun da talebi kabul ettiğini, ticari kayıpların oluşacağı sebebiyle firmanın çalışma düzeninin bozulmaması için 64.996,19 -TL’nın alacaklı vekilinin verdiği hesaba havale yolu ile (teminat olduğu ihtirazı kaydı ile) yatırılmak zorunda kalındığını, haciz sırasında yoğun baskı sebebiyle kapak hesabı miktarını teminat olarak yatırmak zorunda kalındığını, ayrıca kanun hükmünü uygulamayan icra memurunun bu eylemi dolayısıyla İstihkak davası açmak suretiyle kendini savunma imkanının ellerinden alındığını, icra memurunun Gebze İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/644 Esas sayılı dosyası ile şikayet edildiğini, 12/08/2015 tarihinde yapılan haksız haciz işlemi sebebi ile davalıya ödenen 64.966,19-TL’nin müvekkili şirkete reeskont avans faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin kambiyo senedine dayalı alacağının tahsili amacıyla borçlu …. Tic. Ltd. Şti ve diğer dört borçlu aleyhine İst. … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile haciz yolu ile takibe geçildiğini, Gebze … İcra Dairesinin … talimat dosyası ile 12/08/2015 tarihinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, haciz işlemi sırasında 64.966,19-TL ödendiğini, haciz işlemi sırasında borçluya ait birçok evrak bulunduğunu, borçlu şirket ile davacı şirketin ortak yapısı bakımından aralarında organik bağ bulunduğunun tespit edildiğini, borçlunun muvazaalı olarak işlem yaptığının tespit edildiğini, aynı konuda başka tüzel kişiler üzerinden faaliyetine devam ettiğini, İİK. Nun m.96 vd. Hükümlerinin öngörüldüğünü, haciz sırasında mahallin borçlunun elinde bulunduğu tespit ve kanaat oluştuğunu, haciz işleminin yapılmasının hukuka uygun olduğunu, usul ve yasaya aykırı kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacının, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasına konu … Altıyol Şb’ne ait, …nolu, keşidecisi … San ve Tic. AŞ, lehtarı …. Tic. Ltd. Şti olan, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 28.07.2014 olan, 45.000-TL meblağlı çek ile hiçbir alakasının olmadığı bu çekte herhangi bir cirosunun bulunmadığı, davacının ticaret unvanının çek üzerinde yazmadığı, sicil kayıtlarından davacı ile keşideci, lehtar ve diğer cirantalar arasında organik bir bağın bulunmadığı, davacı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …sicil numarasında 24.03.2003 tarihinde tescil edildiği, şirket merkezinin Kurtköy Sanayi mahallesi …Pendik adresinde faaliyete başladığı, ortaklarının da… ve…. olduğu, bilahare 24.02.2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket merkezinin Gebze’ye taşındığı, bu nedenle davacının çek üzerindeki müracaat borçluları ile aynı kişi olmadığı, davacının dava konusu icra takibine mesnet çekte keşideci, lehtar veya ciranta olmadığı, buna rağmen icra tazyiki altında davalıya ödenen 64.966,19-TLnin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili, davacının borcunu ödediği takibe ilişkin borçlu olmadığı için aktif dava ehliyeti ve taraf sıfatının olmadığını, istirdat davası açma hakkının dosya borçlusuna ait olduğu, borcun üçüncü kişi tarafından ödenmesinin sonucu değiştiremeyeceği, davacının haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmasına rağmen istihkak davası da açmadığını, davacının da üçüncü kişi olmayıp borçlu şirket ile arasında organik bağ olduğu farklı isimler altında çalışan ortak bir yönetim altındaki işletmeler olduklarını, iki şirketin aslında tek bir işletme olduklarını, faaliyet konularının aynı olduğunu,aynı kişi tarafından temsil ve idare edildiklerini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık konusu, davacı şirketin İstanbul .. İcra Dairesinin …sayılı dosyasında takibe konu kıymetli evraktan dolayı borçlu sayılıp sayılamayacağı bu bağlamda borçlu şirketle aralarında organik bağın bulunup bulunmadığı, ödediği tutarı geri alma koşullarının oluşup oluşmadığı yönündedir.
Davanın dayanağını oluşturan İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasına konu 28/07/2014 tarihli 45.000-TL bedelli çekin düzenleyeni …Tic. A.Ş , lehdar, …… Tic. Ltd. Şti olup, çekin arkasında birinci sırada lehdarın cirosu ardından … Dış Ticaret A.Ş ve takip alacaklısı firmanın cirosu bulunmaktadır. Takip te çekin düzenleyeni, lehdarı ve cirantası Sorkun firması ile … aleyhine yapılmıştır.
Borçlu …. Tic. Ltd. Şti’nin çekteki cirosu altında kaşesinde İMES OSB…Dilovası Kocaeli adresi yazılıdır. Takip talebinde bu adresle birlikte İkitelli- Başakşehir’de başka bir adres ile … Gebze Kocaeli adresi de borçlu … Kalıp San. Tic. Ltd. Şti adresi olarak gösterilmiştir.
12/08/2015 tarihinde “…10 Darıca Kocaeli” adresi alacaklı vekilince borçlu ….. Tic. Ltd. Şti’nin adresi olarak bildirilmiş ve adres icra dairesine talimat yazılması talep edilmiştir. Talep icra dairesince kabul edilerek Gebze icra dairesine talimat yazılmıştır. Dava dosyasında bulunan Gebze … İcra Dairesinin … Tlmt sayılı 12/08/2015 tarihli haciz tutanakları ile takip borçlusu …. Ltd. Şti’nin adresi olarak belirtilen adreste haciz yapılmıştır. Hacizde mahkeme dosyasının davacısı . .. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin faaliyette bulunduğu belirlenmekle birlikte yaşanan hadiseler haciz tutanağına geçmiş bir şekilde …. Ve Tic. Ltd. Şti yetkilisi olarak …nın haciz baskısı altında dosya borcunu ihtirazi kayıtlar teminat olarak yatırması üzerine durumun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan … 12/08/2015 tarih ve 586 no.lu dekonta göre … Tic. Ltd. Şti nin Alıcı olarak…Faktring A.Ş ye İst. … İcra… dosyaya teminat olarak açıklamasıyla 64.966,19 TL yatırdığı anlaşılmaktadır.
Davacı firma ile takip dosyasının borçlu firmasının ortaklarının aynı olmadığı anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğünün 03/05/2016 tarihli yazısına göre … Ve Tic. Ltd. Şti’nin ortakları ve yetkilileri … ve …’dır. Şirketin adresi: … Darıca/Kocaeli’dir.
Dosyada bulunan Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğünün 16/10/2015 tarihli yazısına göre dava dışı icra dosyasının borçlusu …. Ltd. Şti’nin ortakları …, yetkilileri ise …i ve …’dir. Şirketin tescil adresi ile …: 32/2 Gebze/Kocaeli’dir.
Somut olayda 12/08/2015 günlü haciz tutanağı içeriğine göre, davacı üçüncü kişinin haciz baskısı altında ve muhafaza işleminin yapılmasını önlemek amacı ile dava açma haklarını da saklı tutarak, haciz yapılmamasını teminen dosya borcuna karşılık söz konusu parayı yatırdığı anlaşılmaktadır.
Takip dosyasında borçlu olmamasına rağmen haciz baskısı altında borcu ödeyen 3. Şahısların durumu İİK’nın 72. Maddesinde açıkça düzenlenmemiştir.Borcu ödeyen takip borçlusu değil, takiple ve takibin dayanağı olan kıymetli evrakla bir alakası olmayan davacı firmadır. Davacı 3. Şahsın yaptığı ödeme ile takip borçlusu borcundan kurtulmuş ve sebepsiz zenginleşmiştir,fakat, takip dosyasının alacaklısı da aynı şekilde alacağını takibin ve takibin dayanağı olan kıymetli evrakta borçlu konumunda olmayan 3. Bir şahıstan almış bulunmaktadır. Takip alacaklısı firmanın takip alacağını, borçlu olmayan bir 3. Şahıstan alması da onun açısından sebepsiz zenginleşme sayılmak durumundadır. Zira 6098 sayılı TBK’nın 77/1. Maddesine göre sebepsiz zenginleşen kişi, maddenin ifadesine göre aynen” Haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen” olarak tanımlanmıştır. Mevcut dava konusu olayda takip alacaklısı, takiple alakası olmayan davacı firmanın haklı bir sebebe dayanmayan ödemesi neticesi sebepsiz zenginleşmiştir. Davacı firmanın adresinde gerçekleştirilen fiili haciz baskısı takip alacaklısı açısından haklı bir sebep sayılamaz. Takip alacaklısı elbette alacağını almak durumundadır .fakat bu alacağını borçların nispiliği kuralı çerçevesinde borçludan almak durumundadır. Borçlu olmayan 3. bir şahsın tazyik altında takip borcunu ödemesiyle takip alacaklısının alacağını tahsili de haklı bir sebep olmaksızın başkasının (ödemeyi yapan 3. Şahsın) malvarlığından zenginleşme sayılmalıdır. Borcu ödeyen 3. Şahsın somut olayda haciz bulunmadığından istihkak davası açma hakkı bulunmadığı anlaşılmakla borçlu ile davacı arasında borçtan sorumlu sayılabilmesi için organik zorunda bırakılması alacağını borçlu olmayan borçlu ile ilgisi tesbit edilemeyen 3. şahıstan tahsil eden alacaklı da (3. Şahısa göre) sebepsiz zenginleşen hükmünde olduğundan şartları oluşmuşsa sebepsiz zenginleşme hükümleri dahilinde sorumlu tutulmak durumundadır.
Davacının takip borçlusu … Tic. Ltd. Şti ile aralarında organik bağ bulunduğuna yönelik takip alacaklısı tarafından öne sürülen savunmalar, davacı ile takip borçlusu arasında organik bir bağ bulunduğunu kabul etmeye imkan verecek nitelikte görülmemektedir. Tarafların aynı iş kolunda faaliyette bulunmaları aralarında organik bağ bulunduğunu göstermez. Bunun dışında haciz tutanağına yansıdığı ve bilirkişi raporunda belirtildiği şekliyle 24/03/2003 tarihinde kurulan ve dosya borcunu haciz esnasında ödeyen davacı şirketin (… Ve Tic. Ltd. Şti) müdürlerinden olup 23/11/2011 tarihinde ilan edilen karar ile şirketi temsil ve ilzam yetkisi sona eren…ın 26/01/2012 tarihinde kurulup tescil ve ilan edilen takip borçlusu …. Tic. Ltd. Şti’nin kuruluş dönemi ortakları arasında yer alması, şirketler arasında organik bir bağ olduğunu kabul etmeye imkan vermemektedir. Organik bağ bulunduğu çıkarımının yapılabilmesi için şirket ortakları ve faaliyet dahil yoğun bir ilişki bulunması hukuki bir sonuca varabilmek için gerekli sayılmalıdır.
İstirdat davalarının değerlendirilebilmesi için takip borçlusu ile borcu ödeyen 3. Şahsın aralarında organik bağ bulunup bulunmadığı ve ödemenin haciz baskısı gibi tazyik altında yahut serbest irade ile yapılıp yapılmadığı hususlarının net bir biçimde aydınlatılmasının gerektiği Yargıtay 11. H.D’nin 04/03/2010 tarih ve 2008/6613 E-2010/2420 K sayılı kararı ile Yargıtay 19. H.D’nin 22/10/2015 tarih ve 2015/943 E-13382 K sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Sonuç olarak alacaklı tarafın gösterdiği adreste yapılan haciz baskısı altında davacı 3. Şahsın takip dosyasının tarafı ve ilgisi olmamasına rağmen (takip borçlusu ile aralarında organik bir bağ da bulunmadığı halde) borcu ödediği, davalı takip dosyasının alacaklısının borcu ödeyen 3. Kişi açısından haklı bir neden olmaksızın zenginleştiği, davacının, takip alacaklısına borçlu olmadığı ve takip dosyasının borçlusu firma ile de aralarında organik bir bağ bulunduğunu kabul etmeye yetecek nitelikte bir ispat vasıtası bulunmadığı, bu durumda mahkemece verilen kararın dosya içeriğine ve hukuka uygun olduğu kanaatine varılmış ve istinaf başvurusunun reddi doğrultusunda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 4.437,84- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.110- TL harcın mahsubu ile bakiye 3.327,84- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.21/06/2018