Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/764 E. 2018/172 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/764
KARAR NO : 2018/172
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2014/257 Esas 2017/441 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/03/2018

Taraflar arasında görülen dava neticesinde davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin uzun yıllardan beri yurt dışından ithalat yapmakta olduğunu, yaptığı ithalatların gümrük vergilerinin ödenerek gümrükten çekilmesi işlemleri için davalılardan .. . Müşavirliği Ltd. Şti.’ne vekalet verildiğini, müvekkili şirketin ithalatını yaptığı ürünler gümrük limanına gelmeden önce … Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti.’ne gereken bilgi ve belgeler ile proforma faturayı teslim ettiğini, müvekkili şirketin söz konusu borç dekontunda yazılı olan meblağı davalı …. Şti.’nin banka hesabına yatırdığını, gerekli meblağ ulaştıktan sonra işlemlerin tamamlanıp ithal ürünlerin müvekkili şirkete teslim edildiğini, … Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti. tarafından düzenlenen borç dekontlarında ürünlerin müvekkili şirketin adresine teslimi için gereken nakliye ücretlerinin de talep edildiğini, müvekkilinin borç dekontu yazılı meblağı davalının banka hesabına yatırmakla esasen nakliye ücretini de ödediğini, müvekkili şirket defterleri üzerinde Maliye Bakanlığı .rafından yapılan incelemede davalı S.S. 4 Eylül Haydarpaşa ve yöresi Gümrük Tahmil, Tahliye Depoları Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi tarafından müvekkili şirkete düzenlenen 25 adet faturanın sahte çıktığını, Kooperatifın bir kısım faturayı ticari defterlerine hiç işlemediğini, her ay verdiği KDV beyannamesinde hiç deklare etmediğini ve dolayısı ile söz konusu faturaların KDV’sini müvekkili şirketten tahsil etmesine rağmen hiç ödemediğini, müvekkili şirketin defterlerine işleyerek KDV’den mahsubunu yaptığı faturalarla ilgili mahsup işleminin vergi incelemesi sonrası iptal edildiğini, mahsup edilen 5.995,80 -TL’nin müvekkili şirketten faizleriyle birlikte geri istendiğini, toplam 9.926,38- TL özel usulsüzlük vergi ziyaı cezası kesildiğini, müvekkili şirketin vergi dairesi ile uzlaşmaya girdiğini, işleyecek faiz hariç 5.150-TL rakamında uzlaşıldığını, müvekkili şirketin uzlaşma sonucu gecikme faizleri ile birlikte toplam 8.839,70- TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, ödenmek zorunda kalınan 8.839,70- TL’nin müsebbibinin vekaletnameye istinaden iş yapan ve yaptıran davalı …. Şti. Olduğunu,nakliye ve teslim işini Kooperatife gördüren diğer davalı …. Şti.’nin müvekkilinin uğradığı zarardan vekil sıfatı ile öncelikle sorumlu olduğunu iddia ederek müvekkili şirketin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen 8.839,70 -TL alacaklı olduğunun tesbiti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:1-Davalı … Limited şirketi vekili sunduğu cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın davacı ile diğer davalı arasında kesilen faturalardan kaynaklandığından husumet itirazlarının kabulüne karar verilmesini, dava ve iddiaları kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talebine dayanak gösterdiği borç dekontları 2008-2009 yıllarına ait olduğundan buna dayalı alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin gümrük müşavirliği alanında faaliyet gösterdiğini, ithalat yapan firmaların verdikleri vekaletnameye istinaden ücret karşılığında gümrük vergisi, nakliye ücreti vs. gibi ödemelerini yaparak ürünlerin teslimini sağlamakta olduğunu,davacı ile diğer davalı arasındaki nakliye ilişkisinden kaynaklanan ücretleri müvekkilinin ödediğini, yapmış olduğu diğer hizmetlerle birlikte bu ücreti de davacıdan tahsil ettiğini, nakliyenin davacının belirlediği nakliye firması ile gerçekleştirildiğini, nakliye firmasının davacı tarafından seçildiği hususunun diğer davalının davacıya direkt olarak fatura kesmesi ile sabit olduğunu, özen yükümlülüğünün ihlal edildiğinden bahisle yapılan yersiz talebin reddi gerektiğini, taşıma işinin yapıldığı gümrükte liman sahasında taşımacılık yapmaya yetkili yalnızca iki adet kooperatif bulunduğunu, firmaların bu iki kooperatif dışında seçim olanağı bulunmadığını, müvekkili firmanın davacının talimatları doğrultusunda sadece nakliye ücretinin ödenmesi noktasında faaliyette bulunduğunu, sahte faturalarla ilgili olarak müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili firmanın davacıya karşı olan sorumluluklarını vekaletnamede belirtilen şekilde yerine getirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Diğer davalı S.S.4 Eylül Haydarpaşa ve Yöresi Gümrük Tahmil, Tahliye Depoları Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifine usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ancak davalı tarafından davaya cevap verilmemiş HMK 128 maddesi gereği davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, iddia, savunma bilirkişi raporu nazara alınarak Vergi Müfettişleri tarafından düzenlenen vergi raporlarında; davalı S.S. 4 Eylül Haydarpaşa ve Yöresi Gümrük Tahmil Tahliye Depoları Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nin kestiği faturalardan “Sahte Belge” olarak bahsedildiğini,Vergi Müfettişi …. tarafından düzenlenen 11-12-2013 tarihli ve 13-A-Tl 04/68 sayılı Sınırlı İnceleme Raporunda “Sahte Belge” “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir ” diye tarif edildiğini,Dava konusu nakliye hizmetinin fiilen verildiğini, malların taşındığını, nakliye faturalarının da davalı kooperatif tarafından kesildiğini, faturalarda irsaliye numarasının ve araç plâkasının yazılı olmamasının faturayı sahte fatura (belge) haline getirmeyeceğini, kural olarak da, taşımayı davalı Kooperatifin ortaklarının taşıtlarıyla yapıldığını, bu durumda vergi mahkemesine başvurularak, mesnetsiz olayın, haksız tarh edilen verginin ve kesilen cezanın dava konusu yapılması,bütün bunlara rağmen, vergi mahkemesinin davacının hakkında olumsuz bir karar vermesi, davayı reddetmesi ve kararın kesinleşmesi halinde, davacının rücu hakkı ve talebinin dayanaklı hale geleceğini, Davalı … Limited şirketinin davacıdan aldığı vekalete istinaden serbest dolaşıma gidişi de dahil vekalette kayıtlı bulunan tüm gümrük işlerini davacı adına üstlendiğini, davalı … Limited şirketinin diğer davalı taşıyıcı şirketin kayıtlarına faturaların işlenip işlenmediğini irdeleme imkanı olmadığını,malların taşınması işini de davalı kooperatife devrettiği davalı … Limited şirketinin davalı kooperatifin seçiminde veya görevini ifa sırasında gerekli talimatı verirken gerekli özeni göstermemiş olması durumunda oluşacak zarardan birlikte sorumlu olacaklarını, ancak davalı … Limited şirketinin özen borcuna aykırı davrandığı hususunun kanıtlanamadığını, Düzenlenen vergi raporları üzerine uzlaşma yoluyla vergi ve cezanın davacı tarafından ödendiğini, davalı kooperatif tarafından düzenlenen faturaların sahteliği hususunun yargı kararı ile belirlenmediğini, davalının nakliye hizmetini fiilen verdiği faturalarda irsaliye numarası ve araç plakasının yazılı olmamasının faturayı sahte fatura haline getirip geçirmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğini, davacının idari yargıya başvurmadan davalılardan rücuan tahsil talebinde bulunamayacağını, davalıların dava tarihi itibariyle kusurlarının kanıtlanamadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, vergi müfettişi Mustafa Güven tarafından düzenlenen 12.09.2012 tarihli raporda davalı kooperatifin müvekkili hakkında kesmiş olduğu faturaların sahte olduğu tespitine rağmen böyle bir karara varmanın nedeninin anlaşılamadığını, faturaların sahteliği için kooperatif dahi dava açmazken müvekkilinin idare mahkemesinde dava açmasını beklemenin yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin ret kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: İlk Derece Mahkemesi davacının öncelikle vergi mahkemesinde sahte faturaya konu usulsüz cezasının iptali için dava açması gerektiğini bu şartın yerine getirilmediğini, diğer yandan faturaların sahteliğinin tespit edilemediğini ve davalı … Müşavirlik şirketinin özen borcuna aykırı hareketinin kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.Davacı vekili İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, vergi müfettişi Mustafa Güven tarafından düzenlenen 12.09.2012 tarihli raporda davalı kooperatifin müvekkili hakkında kesmiş olduğu faturaların sahte olduğu tespitine rağmen böyle bir karara varmanın anlaşılamadığını, faturaların sahteliği için kooperatif dahi dava açmazken müvekkilinin idare mahkemesinde dava açmasını beklemenin yerinde olmadığını davanın reddi kararının yerinde olmadığını savunmaktadır.
Sahte olduğu belirtilen 25 adet faturanın davacı ile davalı … şirketi arasında akdedilen vekalet sözleşmesi kapsamında vekalette kayıtlı tekmil gümrük işlemlerini yerine getirdiği, davalı … şirketince nakliye işi gördürülen diğer davalıdan alınan faturaların davacıya teslim edildiği,davalı … . Ltd şirketinin vekil sıfatıyla özen yükümlülüğünü yerine getirdiği, ihtilaflı faturaların diğer davalı kooperatifin kayıtlarına işlenip işlenmediğinin Kardeşler şirketince bilinmesinin mümkün olmadığı, ayrıca taşıma işini yaptırdığı kooperatifi seçmede özen göstermediği iddiasınında dinlenme imkanı bulunmadığı zira gümrük alanında taşıma işini yapan 2-3 kooperatifin yer aldığı ,bu nedenle olayda nakliye işlerini gördürdüğü nakliye kooperatifinin haksız fiilinin sonucundan sorumlu tutulamayacağı ,kooperatifin gümrük sahasında nakliye hizmetlerini görmekte yetkili birkaç kooperatiften biri olduğu hususunda ilk derece mahkemesinin tesbitleri dairemizce de benimsenmiş olup davalı … müşaviri şirketin kusuru belirlenemediğinden bu davalı yönünden istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.
Somut olayda ,davalı S.S. 4 Eylül Haydarpaşa ve yöresi Gümrük Tahmil Tahliye Depoları Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi kayıtlarının vergi Müfettişi tarafından incelenmesi neticesinde düzenlenen 12.09.2012 tarih ve 2012-A-1095/21 sayılı Vergi Tekniği Raporunda kooperatifin kestiği ve üzerinde taşıma irsaliyesi ile araç plakası bulunmayan dava konusu faturaların sahte olduğu, yine davacı …Tic. A.Ş.’nin 2009 yılı kayıtlarının incelenmesi sonucunda vergi müfettişince düzenlenen 11.12.2013 tarih ve 2013-A-1104/68 sayılı sınırlı vergi raporunda davalı Kooperatifin davacı şirkete 2009 yılında kesmiş olduğu 25 adet faturanın sahte bulunduğu,KDV sinin 5.595,80-TL olduğunu, sahte faturaların KDV sinin davacı tarafından indirim konusu yapıldığını bu tutarın resen tarh edilmesi,3.930,58-TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve ayrıca vergi ziyaı cezasının kesilmesinin rapor edildiği davacı şirketin uzlaşma talep etmesi üzerine 10.03.2014 tarihinde uzlaşmaya girerek davacının toplam 8.839,70-TL olarak ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Somut olayda nakliye hizmetinin fiilen verildiği, malların taşındığı faturaların davalı kooperatif tarafından bu hizmete istinaden kesildiği , hizmet bedeli ve KDV sinin davacı tarafından ödendiği ibraz edilen gümrük evraklarından anlaşılmaktadır. Yine davalı kooperatifin defterlerinin incelenmesi neticesi düzenlenen vergi tekniği raporu ile sahte fatura düzenlediği belirlenmiş olmakla davalı kooperatifin eylemi nedeniyle zarara uğradığı da sabittir. VUK geçici 7. maddesine göre uzlaşma yoluna giden mükellefin vergi mahkemesinde dava açma hakkı bulunmadığından ve vergi tekniği raporunun taşıma irsaliyesi ile araç plakası bulunmayan dava konusu faturaların sahte olduğu gerekçesi ile düzenlendiğinden davalı kooperatif kayıtlarında kaydı bulunmayan faturalar ile kdv yi davacıdan tahsil ettiği ancak devlete ödemediği ,davacı şirketin bu yolla mahsubunu sağladığı vergi iadelerinin usulsuzlük cezasıyla birlikte geri alındığı ve vergi cezasına hükmedildiği anlaşılmakla ,davacının davalının haksız eyleminden dolayı zarara uğradığı sabit olup ,daha fazla zarara uğramamak için uzlaşma yoluna gitmesi nedeniyle davalının haksız eyleminin sonuçlarının ve davacıya verdiği zararın ortadan kalkmayacağı ,davacının haksız eylemi yapanın sorumluluğuna gidebileceği halde ,davacının uzlaşma yoluna gitmesi sebebiyle davalıya başvuramayacağı gerekçesinin somut olaya uygun olmadığı , davalının vergi tekniği raporunun haksız düzenlendiği yolunda bir savunmasının da bulunmadığı gözetilerek ,davanın kooperatif yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiği halde reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden hükmün kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği sonucuna varılarak davalı kooperatif yönünden davanın reddine ilişkin hükmün yönünden kaldırılarak ,davalı kooperatif hakkında kabulu ile vergi dairesine ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2017 Tarih 2014/257 Esas- 2017/441 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“1-Davalı …. Şti. Hakkındaki dava ispatlanamadığından REDDİNE,
2-Davalı S.S. 4 Eylül Haydarpaşa ve Yöresi Gümrük Tahmil, Tahliye Depoları Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi hakkındaki davanın KABULÜNE;8.839,70-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline “
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ;
“Alınması gereken 603,83-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 151- TL harcın mahsubu ile bakiye 452,83-TL’nin davalı S.S. 4 Eylül Haydarpaşa ve Yöresi….. Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 176,20 TL peşin harçlar ile 1.800- TL bilirkişi ücreti ve davalı ….Şti. yönünden yapılan gider ayrık tutularak hesaplanan 245,25-TL posta masrafı olmak üzere 2.045,25-TL yargı giderinin davalı S.S. 4 Eylül Haydarpaşa ve Yöresi ….Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili için takdir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davalı S.S. 4 Eylül Haydarpaşa ve Yöresi ……Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nden alınarak davacıya verilmesine,
Davalı …. Şti. için takdir olunan 1.980- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. Şti.’ne verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/03/2018