Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/757 E. 2018/279 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/757
KARAR NO : 2018/279
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2016
NUMARASI : 2015/485 Esas 2016/940 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Davanın kısmen kabulune ilişkin hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket nezdinde nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan emtia … CMR belgesi ile …. plakalı araçla İstanbul’dan Fransa¹ya taşınması sırasında gerçekleşen hasar bedeli 5.983,08-TL’nin 25.10.2005 tarihinde sigortalıya ödendiğini ve zarara sebeb olan taşımacı … AŞ aleyhine İst. Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/622 esas sayılı davası ikame edilerek davanın davalı sigortalıya da ihbar edildiğini; dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TTK 1139 vd maddelerinde düzenlenen CIF satış sözleşmesinde malların nakliye aracına yüklendikten hasar için emtiayı alıcı adına sigorta ettirilip ücreti ödedikten sonra TTK 1143 maddesi uyarınca emtia üzerinde satıcının artık bir menfaati kalmadığının anılan dosya ile tespit edildiğini, davalının sigorta tazminatı alma hakkı olmadığı halde aldığından tazminatının iadesi için açılan takibe itiraz ettiğini itirazın iptaline,takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşıyıcı firma olan …Lojistik AŞ ile olan anlaşması gereği ve … lojistik AŞ tarafından düzenlenen faturadan da anlaşılacağı üzere teslim şeklinin CİF olarak belirlendiğini, davacı şirket ile müvekkili arasında bulunan akde dayanarak davacı şirketin tazminat ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve rizikonun gerçekleşmiş olması nedeniyle müvekkiline kanuni sebeplerle tazminat ödemesi yapıldığını, belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı sigorta şirketi tarafından davalıya taşıma sırasında hasarlanan emtia nedeniyle 5.430-TL ödemede bulunduğunu, oysa ki hasarlanan emtianın davalı tarafından CIF satış olarak dava dışı yurt dışı şirketine satılıp bedelinin de tahsil edildiğini, bu bağlamda davalının hasar nedeniyle herhangi bir zararı olmadığı halde davacı sigorta şirketi tarafından kendisine 5.430-TL ödemede bulunulduğunu,İst. Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/622 Esas sayılı dosyasında verilen kesinleşmiş karara göre de sabit olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafından davalıya yapılan 5.430-TL ödemenin sebepsiz zenginleşme kapsamında talep edilebileceğini, her ne kadar davacı taraf yapmış olduğu 5.430-TL ödeme için ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar 9.271-TL faiz işletip talepte bulunmuş ise de; ödemenin sözleşmeye dayandığını, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için borçlu tarafın temerrüde düşünülmesi gerektiğini, davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin delil sunulmadığından asıl alacak yönünden davanın kabulüne, takip öncesine ilişkin faiz isteminin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davalı vekili, taşıyıcı firma olan … Lojistik A.Ş. tarafından düzenlenen faturaya göre teslim şeklinin CIF olarak belirlendiğini, CIF taşıma ve teslimde taşınan malın sigortalanması ve teslim etmenin satıcının yükümlülüğünde olduğunu, sigortacının rizikoyu taşıma borcunu üstlendiğini, hasarın gerçekleşmesi ile rizikonun gerçekleştiğini olayda sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını, müvekkiline kanuni sebeplerle tazminat ödemesi yapıldığını, belirterek ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
2-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İst. Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/622 E sayılı dosyasında emtiaların satışının CIF satışı olarak yapıldığını hasarlanan emtianın bedelinin yurt dışı alıcı firmadan tahsil edildiği gerekçesi ile sigortalının hasar nedeniyle zararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini sebepsiz zenginleşmeden doğan talep hakkının doğduğunu, TBK 117/2 ye göre sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlunun temerrüde düştüğünü, bu tarihten itibaren takip öncesinde ana paraya faiz hesaplanması gerektiğini, davalının İst.Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesince dosyasında davalıya ihbarın yapıldığı tarihte mütemerrit olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesinin faize ilişkin ret kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: İstinafa konu hüküm ile , taraflar arasında akdedilen abonman nakliyat poliçesi uyarınca taşıma sırasında emtianın hasarlanması nedeniyle sigortalı satıcı konumundaki davalıya hasar bedeli ödendikten sonra İst. Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/622 esas sayısını alan dosyada davacının davalıya halef olarak ;taşıyıcıya kusurundan dolayı başvurduğu dava da ,satıcı elde ki dosyada sigortalı davalının hasar nedeniyle sigortacısından hasar tazminatını aldıktan başkaca, malın bedelini tümüyle yurtdışındaki alıcıdan da tahsil ettiği bu sebeble sigortacının;sigortalının zararının oluşmadığından ödeme yapıldığının tesbit edilmesi üzerine taşıyıcı aleyhindeki davanın reddine karar verilmesi nedeniyle sigorta şirketince ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiğinden başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
TBK 117/2 maddesine göre sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlunun temerrüde düşeceği ancak sebepsiz zenginleşen iyi niyetli olması halinde ihtarname ile temerrüde düşeceği düzenlenmiştir. İst. Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/622 E ve 2013/34 K sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından dava dışı……Lojistik A.Ş. hakkında rücuen açılan davada dava dışı …şirketince taşınan emtianın hasarlanması nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalıya hasar bedelini ödedikten sonra açmış olduğu rücu davasında TTK 1139 maddesi hükümleri uyarınca CIF teslim şeklinde malların nakliye aracına uygun şekilde yüklenip taşımada oluşacak hasarlar için emtiayı alıcı adına sigorta ettirip ücreti ödendikten sonra TTK 1143. maddesi hükmü uyarınca davalı satıcının satışa konu mallar üzerinde menfaati kalmadığı ve davacı sigorta şirketininde sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle geçerli bir halefiyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği kararın kesinleştiği davacının davalı sigortalıya yaptığı ödemenin hukuki dayanağının kalmadığı sabittir. Davacı sigorta şirketinin sigortalıya ödemiş olduğu bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talebe hakkı bulunduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Yine her ne kadar davalı vekili davanın zamanaşımına uğradığını davanın bu yönden reddi gerektiği istinaf başvurusunda ileri sürmüş ise de davalı vekilince ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında zamanaşımı savunmasında bulunmadığı;HMK 357.madde gereği ilk derece yargılamasında ileri sürülmeyen zamanaşımı defii’nin istinaf başvurusunda ileri sürülemeyeceği gözetilerek zamanaşımı defii incelenmemiştir.
Davacı sigorta sözleşmesi kapsamında ödemesini yapmış olmakla birlikte bedelin iadesi gerektiğini taşıyıcı aleyhine açtığı dava neticesinde öğrenmiş olup ;bu hükmün kesinleşmesine kadar davalı tazminat bedelini bir sebebe dayalı olarak uhdesinde tutmuş olup,davacı takipten evvel sigorta tazminatının iadesi gerektiğinden bahisle davalıya karşı bir istem yöneltmemiştir.Bu sebeble temerrüdün takip ile birlikte başladığı sonucuna varan mahkemenin bu tesbitinde bir isabetsizlik olmadığı ,takipten evvel ki işlemiş faiz isteminin reddi gerektiği , takip öncesi işlemiş faiz bakımından davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş; davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davacıdan alınması gerekli 35,90-TL istinaf karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 93- TL harçtan mahsubu ile fazla olan 57,10- TL harcın davacıya iadesine,
Davalıdan alınması gereken 370,92- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 339,52- TL istinaf harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/03/2018