Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/736 E. 2018/128 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/736
KARAR NO : 2018/128

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2017
NUMARASI : 2015/50 Esas 2017/443 Karar
DAVA : Tazminat (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/02/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkil şirketin 5 yıl süreli sözleşme ile bayiliğini yaptığını, davalının 16/05/2014 tarihli ihtarname ile bayiliğini feshettiğini, fesih gerekçelerinin soyut ve mesnetsiz olduğunu, davalı ile müvekkil arasındaki bayilik sözleşmesinin 5 yıl süreli olması sebebiyle davalının süresinden önce sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, sözleşmeye aykırı davranışlarıyla feshettiğinden davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ve müvekkilinin mahrum kaldığı karı ödemekle yükümlü olduğu kar kaybı olarak bilirkişi tarafından yapılacak hesaplamadan sonra artırılmak kaydıyla 15.000-TL,yine artırılmak kaydıyla 15.000-TL cezai şartın fesih ihtarının tebliği tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 16.1.2017 tarihli dilekçesi ile ; kar mahrumiyeti taleplerini 3.177,85-TL, cezai şart talebini ise 35.866,96-TL ye artırdıklarını ve toplam alacağı ,39.044,81-TL olarak belirlediklerini beyan etmiş , artırılan 9.044,81-TL için eksik harcı ikmal ettiklerine ilişkin makbuzu ibraz etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile bayilik sözleşmesi imzalandığını, davacının kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle fesih yoluyla sona erdirdiğini, sözleşmenin ayakta tutulduğu dönem içerisinde davacının ve müvekkilinin kar elde edemediğini, davacının müspet zarar istemini talep edemeyeceğini, tazminat sorumlusunun kusurlu tarafın davacı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini,aleyhe düşünülürse tacirin mahvına sebeb olacak cezai şartın tamamen kaldırılabileceği gibi tenkiste edilebileceğini ,hükmedilecek cezai şartla müvekkilinin ekonomik yönden bir batağa saplanacağını belirterek gerekli tenkisin yapılmasını da talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince ,her ne kadar cezai şart bakımından dava ıslah edilmişse de harç 9.044,81-TL üzerinden ikmal edildiğinden dava açılırken harcı yatırılan 15.000-TL ye artırılan miktar ilave edilerek 24.044,81-TL üzerinden kabulü gerektiği ,fazlaya ilişkin ıslah istemi harcı yatırılmadığından kabul edilemeyeceği gerekçesiyle 24.044-81-TL cezai şart ile 3.177,85-TL kar kaybı isteminin kabulune ,fazlaya dair istemin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşmede kararlaştırılan hesaplama yöntemi ile cezai şart ve kar mahrumiyetinin belirlenmediğini, kar mahrumiyeti için talep edilen 15.000-TL nin ıslah ile 3.177,85-TL ye düşürüldüğünü, cezai şart taleplerinin ise ıslah ile 35.866,96-TL ye çıkarılmasına rağmen mahkemece ıslahın geçersiz olduğundan bahisle davanın cezai şart bakımından kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde; öncelikle ıslahın geçersiz olduğunu, zira ıslah ile dava değerinin düşürülemeyeceğini bu hususun davadan feragat olarak nitelendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğunu zira davacının müvekkilinin satış yapmasını engelleyecek şeklide fiyatlandırma yapmasından kaynaklandığını müvekkiline diğer bayilerden daha yüksek bir satış bedeli dayattığını, fiyatlandırmanın tespiti için aynı konumdaki diğer dağıtım şirketlerinin 2013,2014 yılı Erzurum LPG satış fiyatlarını gösterir ayrıntılı beyannamelerin istenmesi talep edilmesine rağmen tezkere yazdırılmadığını, eksik inceleme yapıldığını, müvekkilinin defterlerininde incelenmediğini, müvekkilinin aşırı fiyatlandırma nedeniyle 2013 yılından itibaren LPG alımını durdurmak zorunda kaldığını, cezai şartın hükümsüz olduğunu bir an için geçerli olduğu kabul edilse bile tenkisi gerektiğini, cezai şartın amacının borçluyu dürüst ifada bulunmaya zorlamak olması gerektiğini, ancak borcu ihlal ettiği anda alacaklının uğradığı zarara bağlı olmaksızın doğacak önceden belli kesin bir cezanın kararlaştırılmış olması halinde borçlunun daha özenli davranabileceğini, mahrum kalınan karında talep edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen LPG bayilik sözleşmesinin haksız olarak davalı tarafından feshi edildiği iddiası ile açılan ceza-i şart ve yoksun kalınan kar tazminatı istemine ilişkindir.
Alınan bilirkişi raporundan sonra ; Davacı vekili kar mahrumiyeti istemine ilişkin talebini daraltmış ve cezai şarta ilişkin talebi ise arttırarak toplam talebini 30.000-TL den 39.044,81- TL ye çıkartmış arada ki farkın peşin harcı da ikmal edilmiştir. Mahkemece bütünüyle artırılan değer için eksik harç bulunmadığı halde ,harcı yatırılmadan ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle ıslahın yapılmamış sayılmasına ilişkin karar yerinde olmayıp ,eksik harç olsa dahi tamamlanması için mehil verilmeden ıslah edilen kısma yönelik davanın reddi doğru olmamıştır.Buna yönelik davacı vekilinin istinaf nedeni yerinde bulunmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen 04.11.2010 tarihli LPG bayilik sözleşmesinin 5. maddesinde bayiinin istasyondaki LPG miktarını kontrol etmek ,sürekli olarak bu konuda LPG ikmalinin aksamaması için davacıya bilgi vermekle yükümlü olduğu aksi halde bu nedenden doğan zararlardan sorumlu olduğu belirtilmiştir.Yine sözleşmenin 13. maddesinde bayi LPG satışında resmi mercilerce yada davacı tarafından konulmuş ve konulacak teknik şartları ve diğer usul ve esas, prensipleri kabul edeceği tebliğ edilecek satış şartlarını kabul ettiğini sorumluluktan kurtulmak için hiç bir mazeret ileri süremeyeceği düzenlenmiştir.Sözleşmenin 17. maddesinde ise bayiye yüklenen yükümlülüklerden birinin ihlali halinde davacının ihtara müteakip bayilik anlaşmasını feshedeceği yine sözleşmenin 29. maddesine göre LPG Pompa satış fiyatının davacı tarafından belirleneceği belirtilmektedir. Yoksun kalınan karı düzenleyen sözleşmenin 32. maddesine göre bayiinin sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin feshedilmesi halinde maruz kalınan zarar, ziyan ve anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilecek mahrum kalınan karın ödeneceği yazılıdır.Ceza-i şartı düzenleyen sözleşmenin 33. maddesine göre, bayi sözleşme hükümlerine aykırı davranması halinde veya sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi halinde 32. maddedeki yoksun kalınan kardan ayrı olarak davacıdan LPG alımı yapacağı dönem içinde LPG alımının en yüksek olduğu aydaki LPG miktarının feshi tarihindeki perakende satış fiyatı ile çarpımı sonucu bulunacak bedeli cezai şart olarak davacıya ödeyeceği düzenlenmiştir.
Yine aynı tarihte akdedilen ek protokolün 3. maddesinde davacı tarafından önerilen satış fiyatının 2.767,93-TL olduğu belirtilmiştir. Somut olaya bu hükümler çerçevesinde bakıldığında davalı bayinin LPG alım ve satımı konusunda davacı tarafından tavsiye edilen fiyatlandırmalara uyacağını peşinen kabul ettiği anlaşılmakla davalı vekilinin davacının müvekkiline diğer LPG şirketlerine gösterdiği kolaylığı göstermediği aynı şartlarda fiyatları belirlemediği yönündeki savunmaları ve istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalının 16.5.2014 tarihinde Beşiktaş Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarı ile taraflar arasındaki sözleşmeyi iskontoların kendilerine uygulanmadığından bahisle haksız olarak LPG alımını durdurarak sözleşmeyi feshetmiş olduğundan fesih sebebleri yerinde olmadığından sözleşmenin 5 yıllık süresi dolmadan tek taraflı feshi haklı fesih sayılamayacağından davalı haksız feshin hüküm ve sonuçlarından sorumludur.Sözleşmenin 32,33 maddelerinde kararlaştırılan yoksun kalınan kar ve ceza-i şart tazminatı isteminin yerinde olduğu, ancak talep olunan cezai şartın iktisaden mahva sebebiyet vereceği cevap dilekçesinde davalı vekili tarafından dile getirilmesine rağmen mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır.Tacir TTK nun 22 maddesi gereğince cezai şarttan kural olarak bir indirim yapılmasını isteyemez ise de tacirin iktisaden mahvını gerektirecek derecedeyse tenkise karar verilebileceği kuşkusuzdur.İlk derece mahkemesince bu yönüyle davalının ticari defterlerinde bir inceleme de yapılmamıştır.Davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde olup ; bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere sözleşmenin sürdüğü 1289 günlük sürede günlük ortalama satış(davalının alım) tutarının 338,79-TL olduğunun tesbit edildiği, bu boyutta işlem için talep edilen ve bilirkişilerce hesaplanan cezai şart tutarı 35.866,96-TL nin davalının iktisaden mahvına sebeb olabilecek kadar olduğu sonucuna varılmıştır.Davacı ve davalı vekilinin istinaf sebebleri kısmen yerinde görülerek hükmün HMK 353-b-2 gereği KALDIRILMASINA ,yeniden yargılama gerektirmeyen eksikliklikler giderilerek ; cezai şart tutarından takdiren %60 oranında bir indirim yapılmak suretiyle tayin ve taktir edilen 14.387-TL cezai şartın ve hesaplanan ve talep olunan kar kaybı isteminin kısmen kabulune ,ıslah yoluyla talep daraltma feragat hükmünde olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulune ,tenkis olunan kısım bakımından da davalı yararına vekalet ücreti ve yargı gideri takdir olunmamasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜNE; İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2017 tarihli 2015/50 Esas 2017/443 Karar sayılı hükmün HMK’nun 353-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
-3.177,85 TL kar kaybının dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazla istemin ıslah (feragat)nedeniyle REDDİNE;
-Cezai şart tutarı %60 oranında tenkis edilerek 14.387-TL cezai şartın dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline fazla istemin tenkis nedeniyle REDDİNE;
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak :
“Alınması gereken 1.199,85 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harç ve 350- TL ıslah harcı toplamı 862,33- TL harcın mahsubu ile bakiye 337,52- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 890,03 -TL peşin harçlar ile 1.800- TL bilirkişi ücreti ve 228-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.028- TL yargı giderinin davanın kabul ve red oranı göz önünde bulundurularak 1.540-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili için takdir olunan 2.180-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı vekili için takdir olunan 2.180- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”
İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Davacı 31,40-TL davalı 464,89- TL) istek halinde kendilerine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/02/2018