Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/733 E. 2018/863 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/733
KARAR NO : 2018/863
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2017
NUMARASI : 2015/1187 E.- 2017/569 K.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/07/2018 (12/07/2018 yazım tarihli )
Davanın kısmen kabulune ilişkin hükmün davacı vekili ve davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 14/12/2015 tarihinde davalılardan .. Şti.’ne 3,5 ton peyniri Elazığ’dan İstanbul Güngören’deki ev adresine teslim edilmek üzere verdiğini, 16/12/2015 günü nakliye firmasının şoförü davalı … isimli şahsın arayarak peynirlerin 2,5 tonunun çalıdığını bildirdiğini, müvekkilinin bunun üzerine olay yerine gittiğini, 2,5 ton peynirin çalındığını gördüğünü ve emniyet birimlerine başvurarak ifade verdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1- Davalı … Nakliyat firması vekili, yetkili mahkemenin Elazığ Mahkemeleri olduğunu, bu davada kendilerinin taraf olmadığını, yükünü İstanbul’a göndermek isteyen davacı tarafa diğer davalıların isimlerini vererek arabulucu olduğunu, taşıma işlemini yapan şoförün şirket çalışanı olmadığını, aracın şirket aracı olmadığını, buna rağmen aracın davacı tarafından bildirilen adrese ulaştırıldığını, davacının belirlenen saatte malı teslim almadığını, şoförün araç içinde uyurken malzemelerin araçtan çalındığını, kendilerine atfedilecek bir kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı … vekili yetkili mahkemenin Tunceli Ovacık Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın açılması gerektiğini, husumet yönünden itirazda buluduklarını, davacıyla aralarında doğrudan doğruya veya dolaylı olarak herhangi bir sözleşme bulunmadığını, yükün taşınmasına ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını, söz konusu araç ile tayin olan emniyet mensuplarının eşyalarının taşındığını, aracın tamamen dolu olduğunu, 3,5 tonluk peynirin araca sığmasının ve taşınmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili davalının şoför olarak çalıştığını, tacir olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin şoför olarak çalıştığı araca 3,5 ton tulum peynirinin yülendiğine dair bir kayıt belge ve anlaşma olmadığını, 3,5 ton yükün olduğu iddiasına dayanarak dava açılamayacağını belirterek dayanağı olmayan davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, haksız eylem neticesinde hırsızlık sonucu çalınan dava konusu peynir sebebiyle davalı …’in ürünü teslim etmeyerek güvenli olmayan yerde uyuyarak gerekli önlemleri almaması sebebiyle meydana gelen zarardan tam sorumlu olduğu, araç maliki …’ın da araç maliki ve işletini olması ile birlikte taşıma faliyetini asıl yapan kişi olarak şöförü … ile birlikte meydana gelen zarardan dolayı müteselsilen sorumlu olduğundan davalılar … ve …’a yönelik açılan davaların haksız eylem olması gerekçesiyle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1- İstinaf yoluna başvuran davalı … vekili, usulü itirazlarının kabulü gerekirken reddine karar verildiğini ,ticari iş niteliğinde ortada bir anlaşma ve belge bulunmadığını müvekkili tacir olmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması gereken davanın Ticaret Mahkemesi’nde açılması sebebiyle görev itirazlarının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, asıl sorumlu olanın davalı … Nakliyat firması hakkında verilen red kararının kaldırılması gerektiğini, TTK.’ya göre taşıma işleri komisyoncusunun ücret mukabilinde kendi namına ve müvekkili hesabına eşya taşıtmayı sanat ittihaz etmiş kişi olarak tanımlandığını, komisyoncunun eşyanın bir yerden başka yere götürülmesi için bir taşıyıcı bularak onunla adına müvekkili kendi hesabına taşıma sözleşmesi yapmayı üstlendiğini, dolayısıyla komisyoncunun, taşıma sırasında eşyanın hasara, zıyaa uğramasından ya da geç teslim edilmesinden doğan zararlardan müvekkiline yani davacıya karşı sorumlu olduğunu belirterek, müvekkilinin olsa olsa ara taşıyıcılık sıfatı olabileceğini, cevap dilekçesinde belirtildiği gibi malın 3.5 ton peynir olarak teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilemediğini, bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığını, müvekkilinin kendi kusurundan doğmayan bir nedenle taşınan eşyanın hasarlandığını ispat ederse sorumluluktan kurtulacağını, mahkemece tanıkların dinlenmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına ve mümkünse yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, … Nakliyat Otomotiv Gıda Hayvancılık İnşaat Petrol Ürünleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nde diğer davalılar gibi meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, Ticaret Kanunu’nun taşıma esnasında meydana gelen zarar nedeniyle taşıyıcının sorumluluğunu düzenleyen 875. ve devamı maddelerinde taşıyıcının sorumluluğunun kusursuz sorumluluğa dayandığını, taşıyıcının sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğunu ve sorumluluktan kurtulmak için en yüksek özeni gösterdiğini veya bu özeni gösterse bile zararın meydana geleceğini ispatlaması gerektiğini, davada davalı şirketin böyle bir özeni gösterdiğini veya özeni gösterse bile zararın meydana geleceğini ispatlamak adına herhangi bir delil sunmadığını belirterek, davalı … Nak..Ltd Şti yönünden verilen red kararının kaldırılarak davanın bu davalı açısından da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davaya konu taşıma yurt içi ticari kara yolu taşıması olduğuna göre olaya 6102 TTK 856 vd maddeleri uygulanacaktır.
Davacı İstinafı Yönünden; Dosyada bulunan … Nakliyat başlıklı 14/10/2015 tarihli yükleme fişinden davalı …. Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesindeki arabulucu olarak kabul ettiği etkinlik tanımlaması ile daha sonraki beyanlardan davalı …Nak.firmasının taşıma işlerini örgütlediği ve organize ettiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 917 v.d maddeleri kapsamında tanımlanabilecek bu faaliyet doğrultusunda taşıma işleri komisyoncusunun sorumluluğu TTK 929/1-b maddesinde düzenlenmiş olup;adı geçen maddeye göre: Taşıma işleri komisyoncusu, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yapmaları sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. … Nakliyat firmasının düzenlediği dosyada fotokopisi bulunan yükleme fişinde taşıtan olarak davacı (Seyran )ve telefon no yazılmış, (bir fotokopide üstte … ve telefon numarası yazılmış), araç bilgileri kısmında ise sürücü adı olarak …, Aracın plakası olarak.. . telefon bilgisi yer almakta, yük bilgileri kısmında ise emtia olarak peynir ve miktar olarak ta 3,5 ton yazılmış, yükleme yeri Elazığ, gittiği yer İstanbul, nakliye ücreti ise 700- TL olarak ifade edilmiştir. 13/05/2016 tarihli duruşmada davalı olarak beyanda bulunan …, aracı yönlendirdiğini ve 30- TL komisyon aldığını ifade etmiştir.
Davalı taşıma komisyoncusu tarafından tedarik edilen araç içinde ki emtia netice de çalınarak zayi olduğundan yasal düzenleme gereği taşıma işleri komisyoncusu olan davalı .. … ltd. şti’nin taşınan emtinan zayi olmasından sorumluluğu mevcuttur.. Ayrıca yükleme fişinin altındaki “naklettiğimiz malın kaybolması ve hasar durumunda sigortası olmayan mallardan nakliye firmamız sorumlu değildir” şeklindeki sorumsuzluk kaydı TTK nun 854(1) kanunun taşıyıcıya ,taşıma işleri komisyoncusuna ve faaliyetleri devlet işletmelerine bağlı taşıma işletmelerine yüklediği sorumlulukların önceden hafifletilmesi veya kaldırılması sonucunu doğuran tüm sözleşme hükümleri geçersizdir.Bu hükümlerin işletme tüzüklerinde vs.belgelerde bulunması halinde de hüküm aynıdır.”şeklinde düzenlenmiştir.Buna göre ; sorumsuzluk kaydına dayanamayacak davalı taşıma işleri komisyoncusunun netice de taşıyıcının şöförünün uyuması nedeniyle zayi olan emtiadan sorumlu olduğu sabit olduğuna göre somut olayda davalı taşıma işleri komisyoncusunun sorumlu tutulmamasının gerekçesi bulunmamaktadır. Mahkemenin gerekçesinde yer aldığı şekliyle cüzi bedel alınması sorumsuzluk sebebi olmadığı gibi, davalının sorumluluğu taşınan emtianın çalınmasından olan sorumluluğu haksız fiil sorumluluğu olmayıp taşıma sözleşmesine aykırılık olduğu için diğer davalılarla birlikte tam olarak sorumlu olduğu kabul edilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmektedir.
Davalı … vekilinin İstinaf sebeblerinde ; elde ki davada haksız fiil sorumluluğu olmayıp taşıma sözleşmesine aykırılık olduğundan görevli mahkeme taşıma işlerinin ticari işletme faaliyeti olduğu TTK850/3 da açıkça yazıldığından asliye ticaret mahkemesidir.TTK’nın 875/1. maddesine göre: taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Dava konusu olay da bir taşıma sözleşmesi kapsamında taşıyan tarafından teslim alınan emtianın kısmen alıcısına teslim edilmemesi olayı olduğuna göre davalı …’ın fiili taşıyıcı olarak taşınan emtianın kısmen ziyaından sorumlu tutulması sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan sorumluluktur. Üçüncü şahısların haksız fiili neticesinde çalınması, taşıyıcının haksız fiilden sorumlu tutulmasını gerektirmez.
Taşıma sözleşmelerinde yetkili mahkeme TTK nun 890/1 maddesinde düzenlenmiş olup taşınacak malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi yetkili bulunduğu , malın teslim yeri davacının adresi olduğu ihtilafsız olduğundan mahkemenin yetkisine itirazın reddinde isabetsizlik yoktur.
Davalılardan Hamzagün firması taşıma işleri komisyoncusu olarak taşıma işini davalı …’ın aracını kullanan …’e tevdi ettiğine göre … işleten sıfatıyla ilişkide taşıyıcı sıfatını haiz olup bu sıfatla husumet yöneltilmesinde isabetsizlik olmayıp,ayrıca şoför davalı … …’ın yanında çalıştığını ve …’ın onayıyla dava konusu yükü araca aldığını duruşmada kabul ve ikrar etmiştir. Bu yönlerden davalı istinafı yerinde değildir.
Emtianın 3,5 ton olduğu yükleme fişine yazılmış ve davalı …’de ikrar etmiştir. Emtianın çalınan miktarı davalı …’ın çalışanı şoförün beyanıyla belirlenmiştir. Çalınan emtianın miktarı emniyet ifadelerinde belirtilmiştir. Taşınan emtianın miktarına ve eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yerde ki değeri belirlendiğinden miktar ve değere yönelik istinaf nedeni yerinde değildir.
6102 sayılı TTK’nın 886. Maddesine göre: Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Olayda taşıyıcının en yüksek özeni göstermesi söz konusu olmadığı gibi, bunu gösterse dahi vukuuna engel olamayacağı bir hadise bulunmamaktadır. Bu anlamda taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasına ilişkin taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hallerini düzenleyen TTK’nın 876. Maddesi ile TTK’nın 878. Maddesindeki özel haller de bulunmamaktadır.
Olayın oluşuna ilişkin tahkikat evrakı ve …’in 16/12/2015 tarihli emniyet ifadesinden Davalı …’in güvenlik tedbirleri almadan aracın içinde uyuduğu, uyuduğu esnada da aracın arkasından peynirin büyük kısmının çalındığı anlaşılmaktadır. Davalı …’in davranışı, TTK 886 kapsamında pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle veya ihmaliyle işlenmiş bir fiil olmakla davalıların sorumluluğu sınırlama hakkı kaybolmuş sayılmalıdır ve buna yönelik istinaf nedenleri de yerinde değildir.
Çalınma olayını önleyebilecek tedbirleri almadan uyuyan şoförün kusurlu olduğu sabittir. Olayda davacının-taşıtanın kusurlu olmadığı ortada olduğuna göre davalı … tam kusurlu olduğundan fiili taşıyan davalı …’ın sorumluluğu da taşıma sözleşmesine aykırılık olduğundan gerekçe bu şekilde düzeltilmelidir. Zira davalıların gerekçede haksız fiil sorumluğu bulunduğu yazılıdır.
Dava dilekçesinde davalıların müteselsil sorumlu tutulmaları yönünden bir talebi olmamasına rağmen kararda sorumlu tutulan davalıların müteselsilen sorumlu tutulmaları HMK’nın 26/1.maddesine aykırıdır. Bu nedenle davalı … yönünden karar kesinleşmiş olmakla birlikte hükmün kesinleşen yönleri dikkate alınarak bu davalı dahil tüm davalıların sorumluluğunun tasrih edilmesi ve hüküm kaldırılıp yeniden kurulmuş olmakla kararın bütünlüğünü temin açısından hükmün tüm davalıların sorumluluğunu belirtecek şekilde yeniden yazılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun tamamen, davalılardan … vekilinin istinaf başvurusunun ise KISMEN KABULÜNE,
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1187 Esas-2017/569 Karar sayılı ve 14/06/2017 tarihli kararının HMK.’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
“Davanın KABULÜNE, 39.650- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … vekilinin fazlaya ilişkin istinaf taleplerinin REDDİNE, “
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;
“Alınması gereken 2.708,49- TL karar harcından peşin alınan 341,55- TL harç ve ıslah ile yatırılan 335,57- TL harcın mahsubu ile bakiye 2.031,37- TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.711,50- TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yatırdığı 27,70 TL başvurma harcı, 341,55 TL peşin harç, 335,57- TL ıslah harcı olmak üzere toplam 704,82 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 400- TL bilirkişi ücreti, 332,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 732,30 -TL yargı giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,”
Davacı ve Davalı … tarafından yatırılan peşin istinaf karar harçları ile ve kullanılmayan gider avanslarının istek halinde kendilerine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/07/2018