Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/727 E. 2018/473 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/727
KARAR NO : 2018/473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2017
NUMARASI : 2015/729 E.-2017/490 K.
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/04/2018 (14.5.2018 yazım tarihli )
Davanın kabulune ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davacının davalı şirkette % 33 hisse sahibi olduğunu, şirketin 26/06/2015 tarihli genel kurul toplantısında 80.000- TL sermayenin 6.000.000- TL’ye çıkartılmasına karar verildiğini,karara muhalif kaldığını, usule uygun çağrı yapılmadığını, sermaye artırım kararının iyi niyet kurallarına aykırı olup, davacıyı zarara uğratma kastı bulunduğunu,davacıya rüçhan hakkının kullanılması için süre verilmediğini, alacakların tahsil edilmeyip sermaye artırımına gidildiğini belirterek kararın iptalini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, usulsüz çağrının tek başına iptal sebebi olmadığını, iddiaların asılsız olup, alınan kararın yasa ve ana sözleşmeye uygun olduğunu, davacıya rüçhan hakkı tanındığı halde kullanmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ortağı sermaye payı oranında rüçhan hakkını kullanması için T.T.K. 591. maddede öngörülen yasal sürenin tanınmadığı, sermayenin 6.000.000- TL’ye çıkartılmasına rağmen 05/05/2017 tarihli şirketin aldığı yeni kararda bu kez sermayenin 4.500.000- TL’ye çıkartılmasına karar verildiği, dolayısıyla 6.000.000- TL’lik sermaye artırışının gerekli olmadığının 05/05/2017 tarihli karar ile şirket tarafından kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 26/06/2015 tarihli genel kurul toplantısında ana sözleşmenin 6. maddesinin değiştirilmesine yönelik alınan 4 nolu kararın iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili, davaya konu genel kurul tutanağında davacının, gündem maddeleri karara bağlanmadan önce itirazlarının belirtmiş olmasına rağmen, gündem maddeleri karara bağlanırken aleyhte oy kullanmasına rağmen muhalefetinin tek tek gerekçeleriyle her bir karar için zapta geçirmediğini, bu nedenle davacının dava açma hakkı bulunmadığını, gerekçeli kararda genel kurul kararında ne sebeple sermaye arttırımına gerek görüldüğünün açıklanmadığının belirtildiği, ayrıca kararda davacıya sermaye payı oranında rüçhan hakkını kullanması için T.T.K. 591. Maddesinde öngörülen yasal sürenin tanınmadığı belirtilmiş ise de, somut uyuşmazlık açısından 15 günlük süreyi beklemenin gerekli olmadığının açık olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararına itirazlarının kabulüne, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirket genel kurulunun 26/06/2015 tarihli toplantısında alınan sermaye arttırımına ilişkin kararın iptaline yöneliktir. Mahkemece, şirketin sermayesinin arttırılması yönündeki 4. No.lu kararın iptaline karar verilmiştir.
TTK nun 456(3)maddesi; arttırım,genel kurul veya yönetim kurulu kararı tarihinden itibaren 3 ay içinde tescil edilemediği takdirde ,genel kurul veya yönetim kurulu kararı ve alınmışsa izin geçersiz hale gelir ve 345.nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır.” olarak düzenlenmiştir.Hüküm Anonim Şirketlere ilişkin olsa da sermaye artırımı kararı bir ana sözleşme değişikliği olup TTK nun 589/2.maddesi gereği sicile tescil edilmelidir.Limited Ortaklıklar bakımından TTKda tescil için süre belirlenmemiş ise de Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 93/1 maddesi ile bu sürenin 30 gün olarak belirlendiği ,ancak Yargıtay 11.HD nin bir kısım kararlarında TTK 456/3 maddesi limited ortaklıklarda da kıyasen uygulanmaktadır.
Davacı vekili 5.5.2017 tarihli dilekçesi ekinde şirketin 5.5.2017 tarihli ortaklar kurul toplantısı tutanak örneğini ibraz ederek şirketin yeniden sermaye artırımı kararı aldığını ,alınan bu kararın da davalarını doğruladığını beyan ederek ibraz edilen tutanağın incelenmesinde ; daha evvel alınan (dava konusu) sermaye artırımı kararlarının tescil edilmediğinin ,bu sebeble yeniden sermaye artırımı kararı alındığının tutanakta yazılı olduğu görülmektedir.Davaya konu sermaye artırımı kararından sonra davalı şirketin, 05/05/2017 tarihinde yeni bir ortaklar kurulu toplantısı yaptığı, dava konusu sermaye arttırım kararının yerine yeni bir karar alındığı, ana sözleşmenin 6. maddesinin değiştirilerek şirketin sermayesinin bu kez toplam 4.500.000-TL’ye çıkartıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, ortada iptal edilecek geçerli bir genel kurul kararı bulunmamakta olup, ancak geçerli ve hukuki sonuç doğurabilecek bir genel kurul kararı iptal edilebilir. Dava konusu genel kurul kararı sicile tescili sağlanmadığından geçersiz hale gelmiş olup dava konusuz kalmıştır.Hukuken geçerli olmayan bir kararın iptaline karar verilmesi konusu kalmayan bir davada karar verilmesi olduğundan , istinaf nedenleri bu açıdan yerinde görülmek suretiyle hükmün kaldırılarak konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına ,davacı toplanan delillere göre dava açmakta haklı olduğundan davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/729 Esas- 2017/490 Karar sayılı 25/05/2017 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA;
“Konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, “
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak ;
Alınması gereken 35,90-TL harçtan yatırılan 27,70-TL peşin harcın mahsubuna ,bakiye 8,20-TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye ödenmesine.
Davacı tarafça ödenen 59.60-TL peşin harçlar ile 1.174,80-TL yargı gideri (1.000-TL si bilirkişi ücreti+kalanı tebligat gideri olmak üzere ) ve 1.980-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 26/04/2018