Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/724 E. 2018/72 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/724
KARAR NO : 2018/72
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2017
NUMARASI : 2016/157 Esas 2017/637 Karar
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/01/2018

Taraflar arasında görülen dava neticesinde davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinafı üzerine yazılan rapor, dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı şirket tarafından, müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosyası ile 11.09.2015 tarihinde takip yapıldığını, takibin dayanağının 20.3.2014 tanzim, 20.5.2014 vade tarihli 80.535- TL tutarlı bir adet kambiyo senedinin oluşturduğunu, senedin müvekkili şirket tarafından 05.05.2015 tarihinde .. Bankası Perpa şubesine ödedikleri halde tamamen kötü niyete matuf olarak yapılan takip neticesi , icra baskısı altında tekrar 14.12.2015 tarihinde 113.225,93- TL’ yi ödemek zorunda kaldıklarını, davalı şirkete ikinci kez ödedikleri 113.225,93 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun şekilde tebliğat yapılmış, cevap süresi uzatımı talebine rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosya ya sunulan banka ödeme dekontunun internet çıktısının incelenmesi neticesinde, davalı şirket hesabına 80.535-TL ödemenin davacı şirketçe yapıldığı,ancak kambiyo senedinin sebepten mücerret olduğunu, Davacı tarafından yapılan havalenin, takip dayanağı olan senede ait olduğunun ispatının davacıya ait olduğunu,kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkesin iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, HMK’nın 190. maddesi gereği; ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğunu, Davacı delil listesinde açıkça yemine de dayanmadığından yemin delili hatırlatılmadığını, davacı davasını takibe konan senetle aynı kuvvette yazılı belge sunamadığından ve davasını ispat edemediğinden, açılan davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, müvekkilinin davaya konu senet bedelini ödediğini ve cari hesap ilişkisinde borç ve ödemenin yansıtıldığını, tahsil edilen alacağın yeniden icra yolu ile takip edildiğini icra baskısı ile yeniden ödemek zorunda kaldıklarını, bilirkişi raporunun haklılıklarını açıkça ortaya koyduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Uyuşmazlık, 20.05.2014 ödeme tarihli 80.535-TL tutarlı senet nedeniyle 05.05.2014 tarihinde yapılan ödemeden sonra ; İst… İcra Dairesinin … E dosyasına mükerrer ödendiği iddia olunan 113.295,-93-TL’nin istirdatı istemine ilişkindir. Tarafların ticari defter ve kayıtları, iddia, bilirkişi raporu incelendiğinde taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olduğu taraflar arasında bu ilişki çerçevesinde muhtelif tarihlerde faturaların tanzim edildiği ödemelerin yapıldığı,incelenen davalı şirkete ait 2014 yılı kayıtlarına göre 2014 yılı sonunda davacı şirketin 25.433,48-TL alacağının 2015 yılına devrettiği ,21.3.2014 tarihinde davalının defterlerinde kayıtlı 80.535 -Tl tutarında fatura kaydının bulunduğu,fatura bedeline karşılık 5.5.2014 tarihinde havale ödeme kaydı mevcut olduğu yine 2015 yılında 2014 yılından devredilen alacakda dikkate alınarak 11.5.2015 takip tarihinde bu hesapta davacı şirketin 25.535,30-TL alacaklı bulunduğu tesbit edilmiştir. Her ne kadar 5.5.2014 tarihinde banka havalesi ile yapılan ödeme de bir kayıt yok ise de davacı şirket 2014 ve 2015 yılı sonu itibariyle davalı şirketten alacaklı durumdadır.HMK 222 gereği yapılan inceleme de davalının kendi ticari defterlerinde kayıtlı bir alacağı mevcut olmadığı anlaşılmış olup ,her ne kadar kambiyo senetleri senetten mücerret ise de ; senedin tanzimine esas olan 80.535-TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında havale ile 80.535-TL olarak ödenmiş olduğu ,davalı kayıtlarının davayı doğruladığı ,ödenen senedin davalı tarafından yeniden takibe konu edildiği anlaşıldığı ,senet tutarı ile aynı olan ödemenin sebebi hakkında bir açıklama yapmayan ve başkaca bir hukuki ilişki nedeniyle ödeme yapıldığını iddia ve ispat edemeyen davalının tahsil ettiği tutarı iade etmekle yükümlü bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesi ,toplanan tüm delillere göre davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ,Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince davanın reddine ilişkin mahkeme kararının kaldırılarak” davanın kabulü ile 113.225,93 TL’nin ödeme tarihi olan 14/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiline” yönünde yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi 17/07/2017 tarihli 2016/157 Esas 2017/637 Karar sayılı hükmün HMK’nun 353-b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın kabulüne; 113.225,93- TL’nin 14/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiline, “
İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ;
Alınması gereken 7.734,46 -TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.933,62 -TL harcın mahsubu ile bakiye 5.800,84-TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından ödenen 1.967,12-TL peşin harçlar ile 500-TL bilirkişi ücreti ve 76-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 576-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 11.808,07 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 31/01/2018