Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/720 E. 2018/1076 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/720
KARAR NO : 2018/1076
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2017
NUMARASI : 2014/945 E.-2017/349 K.
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/09/2018
Davanın kısmen kabulune yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin kardeşinin yetkilisi olduğu … Ltd. Şti. ile davalı arasında 27/01/2011 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin ise inşaatın zamanında teslim edilmesinin teminatı olarak davalıya 300.000,00 TL bedelli senet verdiğini ve senet üzerine teminat için verildiğinin yazıldığını, davalının sözleşme uyarınca tapuları üzerine almış olmasına rağmen kötüniyetli olarak bu senedi icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, ayrıca senette düzenleme yeri bulunmadığından kambiyo vasfını haiz olmadığını ileri sürerek müvekkilinin söz konusu icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı iddia ve taleplerinin haksız olduğunu, davacının müvekkilini aldatarak kendisini dava dışı …Ltd. Şti. yetkilisi olarak tanıttığını, oysa ortağı olduğunu, müvekkili tarafından imzalanmış olan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca inşaatın taahhüt edilen sürede tamamlanamayacağının anlaşıldığını, bunun üzerine hemşerisi olan davacının müvekkilinden borç para istediğini, inşaatın tamamlanamaması durumunda kendisi de mağdur olacak olan müvekkilinin davacıya borç para verdiğini, karşılığında dava konusu bonoyu aldığını, buna rağmen inşaatın süresinde bitirilemediğini ve borç paranın da geri ödenmediğini, müvekkilinin de bonoyu icra takibine konu ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafça iş bu davada bononun davacıya verilen borç para karşılığında düzenlendiği belirtilmiş ise de, gerek bono üzerindeki teminet senedi olduğuna dair şerh gerekse davalının savcılık önündeki ikrarı dikkate alındığında bononun davacı tarafından davalının inşaatının belirlenen sürede bitirilmesini temin amaçlı verildiğinin sabit olduğu, ayrıca davalı tarafça inşaatın eksik yapıldığı veya geç teslim edildiği şeklinde bir iddia ileri sürülmemesi nedeniyle bononun teminat vasfını yitirdiği ve bedelsiz kaldığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının icra takibine konu senet sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, senedin davacı yönünden iptaline, şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Dava konusu bononun davacıya verilen borç para karşılığı alındığını, yani karz ilişkisinin mevcut olduğunu, bunun aksini ispat eden yazılı delil olmadığını, bononun kesinlikle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatı olmadığını,
2-Senet üzerindeki ‘teminat için verilmiştir’ şerhinin Yüksek Mahkeme kararları tahtında bonoyu teminat senedi haline getirmeyeceğini,
3- Mahkemenin tespitinin aksine kat karşılığı inşaat sözleşmesine davacının kardeşi taraf olmayıp davacının kardeşinin tekeffül ettiği hiç bir edim olmadığını, sözleşmenin tarafının davacının ortağı olduğu…. Ltd. Şti. olduğunu,
4-Müvekkilinin hiçbir zaman Cumhuriyet Savcılığı önünde beyanda bulunmadığını, mahkemece kastedilenin zannınca 27.01.2014 tarihinde polis karakolunda verilen beyan olduğunu, bu beyanın ikrar kabul edilemeyeceğini,bu ifadede borç para verildiği ve karşılığında senet alındığının, teminat ibaresinin paranın alındığını ve karşılığında senedin teminat olarak verildiğini anlatmak için kullanıldığının beyan edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, teminat olarak verildiği ileri sürülen bonoya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu bononun, davalı ile kendisinin kardeşinin yetkilisi olduğu dava dışı şirket arasında akdedilen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca inşaatın zamanında teslimi için teminat olarak davalıya verildiğini, davalının sözleşmeye konu taşınmazları tapuda devralmasına rağmen bonoyu iade etmediği gibi kötüniyetli olarak icra takibine konu ettiğini ileri sürmüş, davalı ise bononun davacıya verilen borca mahsuben alındığını, verilen paranın iade edilmemesi nedeniyle bononun takibe konu edildiğini savunmuştur.
Dava konusu bono incelendiğinde, keşidecileri davacı ile dava dışı …Ltd. Şti., lehdarı davalı olan, nakden kayıtlı 15/10/2011 keşide 01/01/2012 vade tarihli 300.000,00 TL bedelli, üst kısmında ‘teminat için verilmiştir’ ifadesi bulunan bono olduğu görülmüştür. Dava konusu senette keşide yeri bulunmasa da keşideci adresinin bulunduğu görülmekle TTK 776.maddesi uyarınca bono vasfını haiz olduğu anlaşılmıştır.
İspat yükü kendisinde olan davacı borçlu, senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddiasını yazılı delille ispatla mükelleftir. Kambiyo senedindeki salt ‘teminat’ ifadesi dahi iddianın ispatı için yeterli olmayıp senedin neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir. (Emsal: Yüksek Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 04/04/2017 tarihli 2016/9547 E., 2017/2730 K. sayılı kararı)
Somut olayda dava konusu bonoda ‘teminat için verilmiştir’ ifadesi yer alsa da neyin teminatı olduğu açıkça belirtilmemiş olduğundan ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde dava konusu bonoya herhangi bir atıf bulunmadığından bu ifade tek başına iddianın ispatı için yeterli görülmemiştir.
Bununla birlikte davalının gerek bu dava dosyasındaki gerekse ceza dava dosyasındaki beyanları değerlendirildiğinde dava konusu bononun davacı tarafça iddia edildiği gibi Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca inşaatın süresinde bitirilmesinin teminatı olarak verildiği yönünde bir ifadesine rastlanılmamıştır. Mahkemenin gerekçeli kararında davalının Cumhuriyet Savcılığında alınan beyanından söz edilmişse de dosya kapsamından Cumhuriyet Savcılığında alınan herhangi bir beyanına rastlanılmamış, 27/01/2014 tarihinde Sadabad Polis Merkezinde alınan beyanında ise, davacının kendisinin inşaatını yaptığı sırada paraya ihtiyacı olduğunu, bunun üzerine kendisinin davacıya nakit olarak elden verdiğini, paraya karşılık aynı miktarda senet aldığını, senet üzerindeki ‘teminat için verilmiştir’ ifadesinin yazılma sebebinin davacının parayı almış ve karşılığında teminat olarak senet vermiş olması olduğunu beyan ettiği, ceza mahkemesinde alınan beyanının da benzer olduğu görülmüştür. Davalının bu beyanının davacının teminat iddiasının ikrarı mahiyetinde kabul edilemeyeceği açıktır.
Öte yandan, ispat yükü kendisinde davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığı görülmektedir. Yemin delili kesin delil olup davada verilecek kararın esasını etkileyecek niteliği bulunduğundan, mahkemece bu delilin değerlendirilmesi için, dava yeniden görülmek üzere hükmün kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2017 Tarih 2014/945 Esas 2017/349 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 7.607,39-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli karar sonra yazılmak üzere oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 20/09/2018