Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/694 E. 2018/360 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/694
KARAR NO : 2018/360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İST. ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ T
ARİHİ : 10/11/2016
NUMARASI : 2015/1545 Esas-2016/805 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/04/2018 (1.5.2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili nezdinde sigortalı bulunan dava dışı sigortalının işyerinde bulunan endüstriyel kurutma fırınında 08.10.2013 tarihinde meydana gelen patlama neticesinde hasar oluştuğunu,ekspertiz raporunda,hasarın baca çekişinin gerçekleşmemesi ve fırına ait otomasyon sisteminde meydana gelmiş bir arızadan dolayı gerçekleştiği sonucuna varıldığını, itfaiye yangın raporunda da, fırın içerisinde gazın yanmadan biriktiği ve yüksek hararet sonucu patlamaya sebebiyet verdiği sonucuna varıldığı, TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan raporda ise, hasarın baca çekişinin gerçekleşmemesi ve fırına ait otomasyon sisteminde meydana gelmiş bir arızadan dolayı gerçekleştiğinin ifade edildiğini, sigortalı şirketin zarar gören makinenin düzenli olarak bakımını gerçekleştirdiğini, davalının tesisatın teknik şartname ve yönetmeliklere uygunluğunu denetleyerek onay verdiğini, dolayısıyla hasardan davalının sorumlu olduğunu, tazmini için davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, müvekkilinin dava dışı sigortalısına poliçe limiti dahilinde ödemede bulunduğunu, bu ödemenin sigortalısının haklarına halef olan müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine girişilen icra takibinde talep edildiğini, takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu fırının ait olduğu tesisata ilişkin projeye onay ve gaz açma işlemlerini usulüne uygun olarak yerine getirdiğini, bacanın bakımının, onarım ve temizliğinin sigortalı şirkete ait olduğunu,patlamada müvekkilinin kusuru olmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı ile dava dışı sigortalı şirket arasındaki 13.07.2007 tarihli Doğalgaz Kullanım Sözleşmesi ve Uygunluk Belgesinde; “..abone veya kullanıcı bacanın kontrol ve bakımını 3 ayda bir defa olmak üzere yetkili kurumlara yaptırmayı, tesisatta meydana gelebilecek gaz kaçağı veya kazalara karşı gerekli önlemleri alacağını beyan ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı, davacı tarafın, dava dışı sigortalının kendisi tarafından yapılan kontrol ve bakım evraklarını sunduğu, sigortalının yetkili kurumlara gerekli kontrol ve bakımı yaptırdığına dair delil sunmadığı, davalının bu yönde bir sorumluluğunun da bulunmadığı, meydana gelen hasardan dolayı kusuru bulunmayan davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece dosyada bulunan delillerin değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişinin meydana gelen olayda davalının kusuru bulunmadığını bildirdiğini,mahkemece itirazları değerlendirmeksizin, davanın reddine karar verildiğini,sigortalı tarafından zarar gören makinanın periyodik kontrol ve bakımlarını yaptırdığının tespit edildiğini, yapılan her bakım ve işlemin makine sicil kartına işlendiğini, belgeler ile 2009 yılından patlamanın olduğu tarihten 4 gün öncesine kadar düzenli olarak bakım ve onarımın yapıldığının tespit edildiğini, hasarın baca çekişinden kaynaklandığını, doğal gaz ile çalışan fırında meydana gelen hasarın gaz tedarikçisi davalı firmanın ihmali ve kusurlu davranışından kaynaklandığının açık olduğunu, İGDAŞ’ın doğalgaz açılışı yaparken uygunluk raporu vermesinin hatalı olup olmadığının netlik kazanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 08/10/2013 tarihinde doğalgaz patlaması sonucu dava dışı sigortalıya ait yangın rizikosuna karşı sigortalanan kurutma makinesinin kullanılamaz hale geldiği sabittir. Olayın nasıl meydana geldiğine dair yangın raporu, 11/11/2013 tarihli TMMOB üyesi bilirkişi raporu, sigorta şirketinin başvurusu üzerine düzenlenen eksper raporu ve nihai olarak mahkemece atanan bilirkişi raporlarından; doğalgaz bacasının çekiş yapmaması, fırına ait otomasyon sisteminin tam olarak çalışmaması, bu bağlamda fırın içerisinde biriken gazın yüksek ısıya maruz kalması sonucu patlamanın oluştuğu tesbit edilmiş olup,raporlardan davalının olayda kusurlu olduğu sonucuna varılmamaktadır.
Doğalgaz sözleşmesi yapılırken yapılan tesisata uygunluk verilmesi davalının kusurlu olduğunu göstermez. Uygunluk belgesinin tarihi 7/4/2007 dir. Bacanın bakım ve kontrolü doğalgaz kullanan aboneye (dava dışı sigortalıya) aittir. Sigortalının da öngörülen bakımları yaptırdığı anlaşılmakla birlikte olaya yol açan sebebin ne olduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. Kullanılan cihaz (kurutma fırını) ve bağlantılı otomasyon sisteminden kaynaklanan bir arıza nedeniyle olduğu kabul edilebilir gibi görünmektedir. Davalının cihaza, doğal gaz giriş ve baca (çıkış) sistemine uygunluk verdiği tarihten itibaren 6 yıl bir olay olmadığı dikkate alındığında davalının olayda kusurlu kabul edilmesi mümkün görülmemektedir. Cihaz ve sisteme verilen onay kapsamında kullanılmış olduğunun kabulü (sistemde ve cihazda bir değişiklik yapılmadığı takdirde) halinde 6 yıl sonra meydana gelen olayın cihazdaki veyahut sistemin öngörülemeyen bir kısmında zamanla oluşan bir yıpranma, eskime yahut bozulmadan kaynaklandığı kabul edilmek durumundadır.
Sonuç olarak davaya yol açan olay ile davalının doğal gaz kullanım uygunluk belgesi vermiş olmasından yola çıkarak davalının uygun olmayan bir yere doğal gaz kullanım uygunluk belgesi verdiği ve böylelikle olayın meydana gelmesine yol açtığı şeklinde bir sonuca varılmasını gerektirecek nitelikte bir ispat vasıtası bulunmamaktadır. Mahkemenin vermiş olduğu karar dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olup, istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcından yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nun 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2018